Gaziantep'teki seçim çalışmaları kapsamında TRT Haber'in canlı yayınında soruları yanıtlayan Gül, yurt dışı seçmenlerin önceki seçimlere göre daha yüksek bir katılım gerçekleştirdiğini söyledi. Oy kullanma işleminin sürdüğü yerlerdeki seçmenleri sandığa davet eden Gül, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olmak adına sandığa giden herkese teşekkür etti.

Bakan Gül, iki kez oy kullandığı iddia edilen kadının serbest bırakılmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

"Bu iddiaya konu olan söz konusu kişi, iki resim paylaşmış. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ifadeler aldı, gerekli soruşturmalar, yazışmalar yapıldıktan sonra yapıldıktan sonra kamuoyuna açıklama yapıldı ve ilgili kişinin serbest bırakılmasına karar verildi. İlk bulgulara göre aslında iki farklı kişinin olduğu ve iki farklı kişinin de farklı tarihlerde kullandığı esasen de mükerrer oyun kullanılmadığı yönünde bir tespite ulaşıldı. Söz konusu kişi, şu an için elde edilen bilgiler doğrultusunda serbest bırakıldı. Soruşturma yine sürüyor. Kimse bu tür olaylara göz yumamaz. Vatandaşlarımızı da seçim yasaklarına, seçim suçlarına karşı asla tevessül etmemeleri konusunda uyarıyorum çünkü çok ağır cezaları var. Bu konuda da bir müeyyideyle karşılaşırlar, demokraside herkes en dürüst şekilde oyunu kullanmalıdır."

Seçim güvenliğine işaret eden Gül, herkesin serbest ve dürüstçe seçime katılacağını, her sandıkta her partinin temsilcisinin olacağını o yüzden herhangi bir şüpheye yer verilmeyeceğini bildirdi.

TERÖRİST BAŞINDAN "HDP'YE OY VERİN" ÇAĞRISI

Terör örgütü PKK'nın Kandil'deki sözde lideri terörist başı Murat Karayılan'ın örgütün yayın organlarına verdiği röportajla HDP'ye oy istemesine değinen Gül, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bunda şaşılacak bir şey yok. HDP'li vekiller oy alıncaya kadar demokrat, oy aldıktan sonra sırtını terör örgütüne dayadığını söyleyen bir siyaset anlayışına sahip. Gerçek siyaseti Mecliste kendilerini seçenlere yönelik temsil etmeye yönelik bir siyaset benimsemedi. Oy aldıktan sonra ertesi gün o Kürt kardeşlerimizin evinin önüne çukur kazarak onlara terör örgütüyle beraber şehri ve mahalleyi dar ettiler. Burada asıl şaşılacak durum CHP'nin bu kişilerle ve kesimlerle dirsek temasıdır. Ama halkımız tüm bu olanları görüyor."

OHAL ELEŞTİRİLERİ

Abdulhamit Gül, OHAL ile ilgili eleştirilere de cevap verdi.

"Hala 15 Temmuz’a darbe diyemeyen bir ana muhalefet var." diyen Gül, bu durumun siyasi hayata kara leke olarak düştüğünü vurguladı.

AK Parti'nin iktidara geldiği ilk dönemlerde OHAL'i kaldırdığını anımsatan Gül, şöyle devam etti:

"Bizim için aslolan olağan yönetimdir, olağan üstü yönetim dönemleri değil ama burada bir zaruret olmuştur. AK Parti bunu bir tercihten dolayı yapmamıştır, zaruret olduğu için yapmıştır."

Anadolu Ajansının (AA), FETÖ darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz’ün Almanya'da bir evde saklandığına ilişkin haberinin hatırlatılması üzerine Gül, bu konuda başta ABD olmak üzere FETÖ örgütü elebaşlarıyla ilgili birçok iade talebine rağmen olumlu yanıt gelmediğini anımsattı.

Siyasi düşüncelerle hukuki bir adım atılmadığını, bunun hukuki açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını anlatan Adalet Bakanı Gül, "Adil Öksüz konusunda Almanya'ya talep gönderilmiştir ve hukuki bir sürecin başlatıldığını biliyoruz. Almanya'dan kısa sürede olumlu bir yanıtın gelmesini bekliyoruz." ifadesini kullandı.

"BİRİLERİ RAHATSIZ OLDU"

Gül, yargıda zaman yönetimine ilişkin çalışmalar hakkında da şu bilgileri paylaştı:

"Bizim ana iki ilkemiz var. Birincisi yargıya güven, ikincisi ise yargıdaki iş yükünün azaltılması. Bunu seçim beyannamemizde de söyledik. Önümüzdeki dönem güven veren adalet anlayışını hakim kılmaz bizim temel önceliğimiz olacak. 81 milyon, tüm vatandaşımız 'Ben yargıya güveniyorum', 'Benim işim yargıya düşerse, orada bağımsız adil yargıçlar tarafından yargılanacağım ve yargılama da uzun sürmeyecek, geç gelen adalet adalet değildir" diyebileceği bir döneme gireceğiz. Bu konuda çok önemli mesafeler de aldık. Özellikle yargıdan FETÖ'cülerin temizlenmesiyle beraber, birileri rahatsız oldu ama FETÖ'cülerin tasfiyesinden sonra yargı daha güven veren bir çizgiye doğru geliyor ama biz yeterli görmüyoruz. Mahkemeden çıkan herkes ne karar verirse versin 'ben yargıya güveniyorum, adalet var' diyecek. Bu duyguyu herkese verecek bir çalışma yapıyoruz."

Bu çerçevede en fazla sorulardan birinin de açılan davaların uzun sürmesine yönelik olduğunu aktaran Gül, "Burada yargının da iş yükü fazla olduğu için elbetteki süreç uzun olabiliyor ama biz şimdi yapacağımız çalışmayla davasını açan vatandaşın eline bir belge vereceğiz, 'Ey kardeşim, senin davan 6 ay sonra bitecek, 5 ay sonra, 8 ay sonra bitecek' diyebileceğiz. Vatandaşımız davasının en geç ne zaman biteceğini bilecek. Yargı mensuplarımızla bunun üzerine çalıştık ve bir tahmin belirledik. Uymayanlar hakkında gereken işlem yapılacak. " diye konuştu.

HAYVAN HAKLARI

Adalet Bakanı Gül, hayvan haklarıyla ilgili hassasiyetlerinin had safhada olduğunu, bu konuları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaştıklarını aktardı.

"Esasen 5-6 ay önce çalışmalarımızı yapmıştık. Çok komplike bir konu, bu noktada hayvan severlerimizden gelen talepler de vardı. Biz hayvanlara karşı işlenen suçları mala karşı işlenen suçlardan ayırarak, can kastedilen suçlar olarak bir hazırlık yaptık." diyen Gül, seçim sonrasında ilk ele alacakları konunun bu olduğunu vurguladı.

Süresiz nafakayla ilgili tartışmalar konusunda çalışmaların yapıldığına işaret eden Gül, bu konuda Avrupa'daki örnekleri de inceleyip, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışıp, konuyu neticeye ulaştırmak istediklerini sözlerine ekledi.

mynet.com

Editör: Mahmut Beyaz