A Haber televizyonunun canlı yayın konuğu olan TBMM İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, 17-25 Aralık kumpasının yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin bu kumpası püskürtmeyi başardığına vurgu yapan Güvenç, “Gelecekte tekrarlanmaması için çok iyi analizinin yapılması lazım, çok ciddi tahkik edilmesi lazım ve unutulmaması lazım” diye konuştu.

“TÜRKİYE BU KUMPASIN ÜSTESİNDEN GELDİ”
Güvenç, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Hatırlanıldığında ibret verici düşüncelerin geliştiği, üzüntü verici, tarihin en karanlık, en çirkin, en ahlaksız darbelerinden birini hatırlıyoruz. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen o günleri yaşayan insanlar olarak asla unutmuyoruz. Çirkin diyoruz, gafletle dolu diyoruz, ahlaksız diyoruz. Neden? Çünkü devletin içerisinde devlete hizmet etmek için yetiştirildiği düşünülen bir avuç savcı, hakim ve polis şefi amirlerinin de haberi olmadan sadece siyaset kurumuna değil, Türkiye’ye el koyma girişiminde bulunuyorlar. Bunun içinde çok ahlaksızca bir biriyle ilintisi olmayan, 1 yıl öncesinden gelen bir hazırlık yapıyorlar. Hedef öncelikle Türkiye’yi kaosa sokabilmek için hükümettir, hükümetin başı sayın Başbakandır ve Bakanlarıdır. Karanlık bir şekilde Başsavcının haberinin olmadığı, Valinin haberinin olmadığı, İl Emniyet Müdürünün haber almadığı hatta bugün görüyoruz İl Emniyet Müdürünün vesairenin bir şekilde bazı dosyalarla, kasetlerle refize edildiği, kontrole alındığı bir olay ama hamt olsun Türkiye bunu püskürtmeyi başardı. Gelecekte tekrarlanmaması için çok iyi analizinin yapılması lazım, çok ciddi tahkik edilmesi lazım ve unutulmaması lazım. Çok kötü karanlık günlerdi, Türkiye bunun üstesinden geldi. Yaptıkları hainlik olarak, ahmaklık olarak, ihanet olarak, utanç olarak yapanların hanesine yazıldı.

“ALLAH’A HAMT OLSUN BU DEVLET BÜYÜK BİR DEVLET”
Bir avuç Hakim, Savcı Fetö üyesine ülkenin kendilerine teslim edileceği algısı oluşturuluyor, bu darbe girişimini girişilirken. Fakat anlamadıkları şu; kendileri karanlık güçlerin aleti olmaktan başka bir şey değil. Eğer başarsalar bile bu ülkeyi onlara emir verenler, akıl verenler, yönetenler bu ülkeyi onlara teslim etmeyecekler. Meşru hükümeti devireceklerdi ama asla onlara teslim etmeyecekler ülkede karanlık bir dönem başlayacaktı. Sonu iç savaşa gidebilen, sonu bölünmelere gidebilen bir ortama ülke sürüklenecekti. Bugün bile hala Fetö’nün mensubu olan haşhaşi bazılarının anladığını zannetmiyorum ama realite buydu. Başka birileri de bunu hala anlamamış gözükmekte. Kimi kast ediyorum? CHP’yi kast ediyorum. Bu 17-25 Aralık’tan sonraki bugünün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu onların kanallarına çıkarak Başbakanımızın Mart seçimlerine kalamayacağın, ülkeden kaçacağını söyledi. Çok açık kayıtlar var. Allah’a hamt olsun bu devlet büyük devlet büyük bir refleksle Cumhurbaşkanımızın üstün dirayet ve ferasetiyle saldırıyı püskürttü. Bırakın ülkeden kaçmayı o günden sonra bugüne 7-8 seçim referandumlar kazanıldı. 2 kere referandum kazanıldı 2 kere mahalli idari seçim 2 kere genel seçimi kazandık ama siyasetin garipliğidir, ülkemizin şaşılacak işlerindendir o açıklamaları yapan Kılıçdaroğlu hala konuşabiliyor, bugün hala açıklama yapabiliyor, hala siyaset yapabiliyor. Yani ülkenin Ana Muhalefet Partisinin delegesi demiyor ki sen bir ihanet şebekesinin ağzı ile konuştun bu ülkede ve kaybetti onlar sende onlarla birlikte hareket ettin ama sen hala başımızda siyaset yapabiliyorsun, hala konuşuyorsun demiyorlar, diyerek gerektiğini yapamıyorlar. Bu da bu ülkenin ilginç olaylarından bir tanesidir.

“ÜLKENİN 100 YILINI ÇALMAYA KALKTILAR”
Fetö’ya 17-25 Aralık’ı da 15 Temmuz’u da Mit tırları operasyonunu da Mit Müsteşarı operasyonunu da yaptıran akıl, onu yöneten üst akıl hiç kimsenin şüphesi olmasın ki ülkenin birliğini, beraberliğini, geleceğini hedef almıştı. Görünürde sadece Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız hedef gözüküyordu ama ülkenin 100 yılını çalmaya kalktılar, ülkenin geleceğini çalmaya kalktılar. Bu söylediğiniz ihanet girişimlerinin en sonu 15 Temmuz olmak kaydı ile hangisi başarılsa bugün bu ülkede şu an bu parlamento olmazdı, bu ülkede başka şeyler konuşulurdu. Aynı şekilde Selahattin Demirtaş’ın çağrısı ile sokağa dökülen insanlar, arkasından hendek kazmalar başarılsaydı, bugün gene bu yayını yapamazdınız, bugün gene bu bayrağın gölgesinde özgürce sorunları konuşamazdık, tartışamazdık bu ülkeyi Sevr’e dönderirlerdi. Gençlerimizin, insanlarımızın hatta vicdan sahibi her siyasetçinin anlaması gereken olay bu.

“OYUN BÜYÜK KOMPLO BÜYÜK”
Oyun büyük komplo büyük yöneten akıl çok başka ama maalesef bu ülkenin bazı siyasetçileri, bu ülkenin devlete millete hizmet etmek için yetiştirdiği bir takım insanlar 17-25 Aralık’ta olduğu gibi bir takım polis şefleri üzerinde devletin üniforması olan polis şefi, adaleti teslim ettiğin savcı, hakim bu oyunlara geldiler, gelmeye de devam ediyorlar. Bizlerin ısrarla bu hareketlerin nedenlerini, psikolojisini, hedeflerini yılmadan, bıkmadan, usanmadan aziz milletimize, sevgili gençlerimize 83 milyona anlatmamız gerekiyor.”

Editör: Mahmut Beyaz