Gelin alma ve verme gelenekleri tarih boyunca Türkler de önemli bir yer tutmuştur. Gelinin baba evinden getirdiği çeyiz, göçebe kültüründe bohça ile taşınmış olup Türklerin yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ise bohçalar sandık ile taşınmış ve evlerin önemli bir görsel eşyası haline gelmiştir. Sandık oymacılığı noktasında önemli bir konumda bulunan Kahramanmaraş, bu alandaki iddiasını tescilleyerek dünyaya duyurmuştu. Kahramanmaraş’ın sandık işlemeciliği, üzerindeki emekle dikkat çekerken, her geçen gün sandıklara olan ilgi azalıyor. Günümüzde eskisi kadar ilgi görmeyen sandıkların, gelecekteki durumunun ne olacağını, sandık imalatını, sandık üretimine verilen desteği Kahramanmaraş’ta 35 yıldır sandık ustası olarak çalışan Orhan Kara’ya sorduk. Kara, Manşet Gazetesi haber ekibine değerlendirmelerde bulundu.

‘’ÖNCEDEN SANDIK KÜLTÜRÜ ÇOK ÖNEMLİ BİR YERDEYDİ’’

Sandık oymacılığı mesleğini babasından devraldığını ve 35 yıldır bu mesleği icra ettiğini belirten Kara ’’Bu meslekte 50 yıllık bir tercümemiz var. Önceden benim gördüğüm  kızlarımızdan evlenecek olanların çeyizinde, sandık çok önemli bir yerdeydi. Sandık buzdolabından, çamaşır makinasından daha ön plandaydı önce sandık alınırdı. Çünkü sembolik olarak anne baba hatırası olarak çok önemi vardı. Günümüzün modern çağında, evlerin modernleşmesinde artık sandığımızı geri plana bırakıyorlar. Farklı tasarımlara başvuruyorlar. Bizde modern çağa ayak uydurabilmek için ürünlerimizin şekillerini modellerini, desenlerini renklerini değiştirerekten sektörümüzü devam ettirmeye çalışıyoruz’’ dedi.

‘’10. YIL ÖMRÜ KALDIĞINI DİYEBİLİRİZ’’

Usta azlığından dolayı modern çağın gereksinimlerine yetişemediklerini belirten Orhan Kara, ‘’Elimizdeki ustalarımızla bu kültür ölmesin diyerek, elimizdeki imkanlarımızla bu güne kadar mesleği taşıdık bugüne kadar getirdik. Bundan sonraki dönemi için usta azınlığı bu işe gençlerin heves etmemesi devam ederse sandık sektörünün 10 yıl ömrü kaldığını diyebiliriz. 10 yıl sonra bu gördüğünüz ürünlerin bile çoğu artık olmayacak. Çünkü şu anki ustalarımız genelde bu işi yöneten atölyeci ustalarımız 40 ila 65 yaş ortalamasında. Atölye içinde gençlerimiz yok mu var ama onlar işin kolayındalar. CNC’lerle, makinalarla öğrendikleri için onlar o yolda ilerliyorlar ama gerçek el işi işçilerinin yaş ortalaması 40’la 65 yaş arasında şimdi bu ustalar biraz daha yaşlandıktan sonra el gücü ile bu işi yapmaya imkanları kalmadığında  geriden gelen nesil bu el işçiliğini çok götüremeyecek gibi görünüyor. Bunun da 10 yıl gibi bir süresi var Eğer ki usta konusuna acilen yetkililerimiz bir çözüm bulması lazım” ifadelerini kullandı.

‘’BAYANLARA KOSGEP DESTEĞİ VAR’’

Orhan Kara sözlerine şu şekilde devam etti; "Bu işi icra eden ustaların sigorta sahibi olsunlar" dedi. Kara, oğullarına bu işi yaptırmadığını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti; ‘’Devletin 60 yaşındaki ustamız öz evladını kendi mesleğine vermiyor bir fabrikaya gönderiyor sigortası olsun düşüncesiyle fabrikaya gönderiyor fabrikada çalışmasını istiyor devletimizden yöneticilerimizden beklediğimiz, atölyecilerimize bu konularda destek verilmeli destek olarak örnek verecek olursak bayanlara KOSGEP desteği var bayanlara sigorta desteği var buna benzer çalışma bizim el işlerinde erkeklerde de bu desteklemeler olmuş olsa çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Mesela atölyecilikle uğraşan bir kişinin devlet tarafından sigortası karşılanmış olsa, hayat güvencesi olmuş olsa eminim bir baba oğlunu fabrika gibi bir yere göndermekten ziyade daha çok gözünün önünde bulundurarak kendi mesleğini icra ettirmeye yönlencektir. Bu şekilde destekler bekliyoruz devletimizden."

“YÜZDE 18 KDV ÇOK FAZLA”

­Alınan yüzde 18’lik KDV’nin kendilerini çok yıprattığını belirten Kara, ‘’Mesela biz mobilya sektöründe gözüktümüz için KDV indirimi yüzde 18’den 8’e düşüyor bununla bile avunuyoruz. Normalde kuyumcular ve telefoncular gibi bizimde KDV’mizin daha düşük olması lazım. yüzde 18 KDV’si var bizim yaptığımız el işinin. KDV bizi çok yoruyor el emeği yapıyoruz ama yaptığımız aldığımız yevmiye ile KDV’mizin karşılayamıyoruz bununla ilgilide bir çalışma bekliyoruz. Yaptığımız bu işin KDV’si olması gereken ne kadarsa o kadar olsun bize yüzde 18 çok büyük bir KDV altından kalkamıyoruz çünkü yevmiyelerimiz atölye ustalarımızın yevmiyeleri 50-60 liraya geliyor 150-200 lira para kazanan atölyecemiz yok.  Bu şekilde para kazanılmış olsa herkes zaten evladını yanında bulundurarak işini büyütmeye çalışır ve bu sektörün nesilden nesile aktarılması sağlanır beklediğimiz desteklerin en püf noktasından biri atölyecilere sigorta konusunda desteklemek KOSGEP konusunda desteklemek birde kdv konusunda bu şekilde destekler bekliyoruz. Eminim bu destekler uygulandı takdirde bu sektöre çok büyük katkısı olacaktır’’ dedi.

‘’1 SAATLİK SÜRE NEYE YETER’’

Tanıtım ve reklam konusunda, Kahramanmaraş’a gelen turlarda eksikliklerin olduğunu belirten Orhan Kara, ‘’Tanıtım noktasında çalışmalarımız var bunlara destek bekliyoruz bizim bu işlerin tanınması yolunda yapılması gerekenlerden bir tanesi memleketimize tur gelmesi. Ben bu şekilde konuşuyorum beni duyanlar diyeceklerdir ki tur gelmiyor mu memlekete? Diyecekler geliyor yazın hemen hemen her gün geliyor 3 güne bir geliyor 2 güne bir geliyor çok sık aralıklarla geliyorlar ama 1 saat zaman veriyorlar 1 saatlik zamanda otobüsten inim lavaboya gidiyor çarşıyı gezme zamanı bile kalmıyor bu gelen yabancılardan hiçbir şekilde yararlanamıyoruz bizden dükkanımızın kartını alacak vakitleri bile yok en çok yaşadığımız bu turlarla alakalı olaylardan bir tanesi tam pazarlık yapıyoruz sandıkla alakalı tam ver parasını deyip sandığı satacağız arka taraftan biri sisleniyor otobüs kalkıyor diyor pazarlıkta bozuluyor sandığı da bırakarak koşarak otobüse yetişmeye çalışıyor. Bunlar can sıkıcı şeyler’’ dedi. Oymacılık Kahramanmaraş’ın sembolü tescilli ürünü hatta Türkiye'nin sembolü oymacılık Kahramanmaraş Türkiye de tek. Bazı yerlerde de ufak tefek yapan var ama sandık kültürü olarak, sehpa kültürü olarak aksesuar kültürü olaraktan Kahramanmaraş tek ama reklamımız yok reklamlarımız biz esnaf olarak bu şekilde telefonlarla ses kayıtlarıyla yerel televizyonlarla yaptığımız belgesellerle duyurmaya çalışıyoruz. Ulusal televizyonlar gelmezler zaten buraya. Burada söylediğimi kimse yanlış anlamasın neden Gaziantep’in baklavası gibi televizyonlarda bizim sandıklarımızda 5dk 10dk haber yapılmıyor, neden konu olmuyor, neden yer verilmiyor bu hiç kimsenin aklına gelmiyor mudur Türkiye'nin göz bebeği olan oymacılık sektörü illaki birilerinin aklını geliyordur ama birilerininde onları ateşleyerek bu konuyla ilgilenmeleri bu konuyu desteklemeleri gerekiyor bunlar bizim zorlandığımız nokta eksik kaldığımız noktalar bunları aştıktan sonra arkamızda da sağlam durulduktan sonra biz sektörümüzü zaten daha güzel yerlere taşıyabiliriz . Ama dediğimiz reklam konuları bizim boyumuzu çok aşan şeyler yani bizim gücümüzle olacak şeyler değil onun içinde bu reklam boyutlarına gücü yetecek yetkililerimizden bu konuda destek bekliyoruz. Sektörümüzle yaptığımız işle hiçbir sıkıntımız yok severekte yapıyoruz bunu daha ileriki nesillere taşımak içinde elimizden geleni yapıyoruz dediğim gibi reklam çok önemli yetkililer bununla ilgilenirsen televizyonlarda konu haline gelirse sektörümüz ölmez sektörümüz batmaz herkes tekrar çeyiz sandığı kültürüyle barışacaktır diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

(Haber: Sefa Deveboynu)

Editör: Mahmut Beyaz