Elektriğin olmadığı dönemlerde özellikle da kırsal kesimlerde süt ve süt ürünlerinin korumak için kullanılan külekler teknolojiye direniyor.

Külekçiler, Osmanlı döneminden günümüze kadar süt ve süt ürünleri ile tahıl ürünlerinin saklama kabı olarak kullanılan külekler üretiyor. Ahşaptan yapılan, hiçbir katkı maddesi ve kimyasal kullanılmayan külekler, kimine göre en çok kullanıldığı dönemlerde "buzdolabı" yerine geçiyordu. Elektriğin olmadığı dönemlerde vatandaşların saklama kabı ya da koruma dolabı olarak kullandığı küleklerin ustaları külekçiler de günümüzde pek çok meslekte olduğu gibi çırak sorunu yaşıyor. Külekçilik, çırak yetişmemesinin yanı sıra gelişen teknolojiye dayanamayarak unutulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan meslekler arasında yer alıyor. Kahramanmaraş'ta tarihi Kapalı Çarşı'da külekçiliğin son temsilcisi Mustafa Kalay, yarım asırlık mesleğini tüm zorluklara karşın yaşatmak için direniyor. 


MESLEĞİNİ 50 YILDIR SEVEREK YAPIYOR

Kalay, 50 yıldır severek yaptığı mesleğin tarihinin çok eskilere dayandığını ve günümüzde de yok olmaya doğru giden bir el sanatı olduğunu söyledi.  Külekin geçmişte saklama kabı olarak kullanıldığını, yoğurt, ayran ve tahıl ürünlerinin saklanabileceği, serin tutma özelliği bakımından metal bir kaba göre daha avantajlı olan ahşap kaplar olduğunu anımsatan Kalay, küleklerin geçmişte şimdiki buzdolabı niyetine kullanıldığını, hem yiyeceklerin bozulmasını engellediğini hem de gıda ürünlerine lezzet kattığını belirtti. Yiyeceklerini saklayacakları kapların sağlıklı olmasına dikkat eden, hassasiyet gösteren kimi vatandaşların halen buzdolabı niyetine külek aldığını anlatan Kalay, şunları kaydetti: "Külekin büyüklerine tahıl, pirinç, bulgur gibi bakliyatlar da konur. Saklama kabı olarak dört mevsim özelliğini korur. Külekçilik mesleği sona gelmiştir. Bitecek bugün veya yarın. Son temsilcisi olarak bu işi sürdürmeye çalışıyoruz. Talebin az olması, endüstrileşmemiş el sanatıdır. Bundan sonra külekçilik diye meslek tarihe karışacak, yok olacak, unutulacak bir meslektir. Benden sonra burada kim sürdürür, ne yapar bilemem."


"KORUMA ALTINA ALINMASI LAZIM"

Kentteki külekçiliğin en son çırağının kendisi olduğunu söyleyen Kalay, "Okulların 12 yıla çıkmasıyla çırak kesildi. 18 yaşında bir adamı çırak getirsen ne öğreteceksin? Hiç bir şey öğrenemez, öğrense bile masrafını kaldıramazsın. Bu sanatın bitmemesi için belediyenin veya Kültür ve Turizm Müdürlüğünün desteğiyle koruma altına alınması lazım yoksa yok olup gitmeye mahkûmdur." dedi. Kalay, külekçilik sanatının yaşatılması için Ankara, Kayseri ve Gaziantep'ten teklifler geldiğini belirtti. Bu yaştan sonra başka illere de gitmek istemediğini ifade eden Kalay, "Bu işi bırakırım yine de gitmem, gitmek istemiyorum. Burada destek olmadıktan sonra ayakta kalmamız da mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

AA

Editör: Mahmut Beyaz