Sihirli bir duygudur gülümsemek... Bedava sağlık... Gülümsemek dudaklardan ruha yansırmış... Gülümsedikçe içimiz rahatlar; kendimizi neşeli, keyifli hissederiz. Bir gülümseme aynı zamanda sevginin ve insan olmanın da anahtarıdır. Yaşam, biz ona gülümsedikçe bize gülecektir. Bir gerçek var; gün geçtikçe günlük gülümseme oranımız düştükçe düşüyor. Yapılan bir araştırmaya göre, bundan elli sene önce, bir insanın günlük gülme süresi yaklaşık 18 dakika iken, günümüzde maalesef altı dakikanın üzerine çıkamıyor. Bunu da genellikle çevre koşulları faktörüne bağlarız. Hayatın koşuşturması içinde bir tebessümü kendimize çok görürüz. Oysa gülümsemediğimiz için dış koşulları daha da zorlaştırıyoruz! Gülümseyebilmek için bazı koşullara ihtiyacımız olmadığını, California Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörlerinden Dr. Paul Ekman, bir makalesinde şöyle açıklıyor: “Eğer bir insan, gerçekte o duyguyu hissetmese bile, yüz hatlarını o duyguyu hissettiği zamanki duruma getirirse, vücudu gerçekten o duyguyu hissediyormuş gibi tepki verir. Yani kalp atışları ve kan basıncı o duruma uygun bir tepki gösterir. Kaşlarınızı çattığınızda, beyniniz buna neden olan durum gerçekten varmış gibi tepki gösterir ve ona uygun sıkıntılı bir ruh durumu ortaya çıkar. Gülümserseniz, mutlu olursunuz...” Yorgun olmak bile gülümsemeye engel değildir. Asık suratlı halimizde 18,gülümsediğimizde 3 kasımızı kullanırız. Gülümsemek ayrıca vücuda çok sayıda olumlu etki yapıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kalbi hastalıklardan koruyor, mutluluk hormonunu arttırırken stres hormonunun salgılanmasını yavaşlatıyor, insanı özgür ve güçlü kılıyor. Her sabah taze bir başlangıçtır... Sabahları yaşama gülümsemekle başlamakla bile çok şey değişebilir… Çünkü gülümsemeyi iç dünyamızı aydınlatan bir lamba olarak düşünebiliriz.