Görgü konusunda da defalarca yazdım.

Yazmaya devam edeceğim.

Görgü uyarısı sosyal bir görevdir.

Kimse alınmasın.

Çoğumuzda eksiklik var.

Geçenlerde birkaç örnek verdim.

Bu gün de devam edelim.

Görgü eksikliklerine…

Sık rastladıklarımı yazacağım.

Uyarmakta fayda var…

Belki toparlanan olur.

Bazılarına faydamız olur.

Toplum standardımız artar.

Bir uyaran lazım…

Herkes susarsa, yaptıklarını doğru sanırlar.

Bu hataların çoğunu koca koca adamlar yapıyor.

Kocalıkla kastım, liderliğe soyunanlar.

***

Özellikle belirli bir makama oturmuş kişilere, saygınlık gerektiren görevlerde olanlara görgü eksikliği hiç yakışmıyor.

Olur ya, hasbelkader bir makama gelirsin.

Veya zengin olursun.

İşte bu noktadaysan, eksikliğin daha çok dikkati çeker.

Makamına göre kendini yenilemelisin.

Kendin için istemiyorsan bile, bazı şeyleri makam gereği öğreneceksin.

Örneğin sonradan zengin oldun.

Hasbelkader idareci oldun.

Belirli ortamlara gireceksin.

Gereğinde protokolle beraber olacaksın.

İşte yandın o zaman.

Görgüsüzlüğün hemen göze çarpar.

Öyleyse toparlanalım ve dikkatli olalım.

Bilmiyorsak da öğrenelim.

***

İnsan kendini yenilemeli.

Bulunduğu ortama göre değişimi yaşamalı.

Görgüsüzlük ayıp değil, öğrenmemek ayıp.

Neyse, birkaç örnek daha verelim:

Önceden yazdığım bir konu yine geldi aklıma.

Maraş’ta sık rastladığım için yazıyorum.

Yemekli bir toplantıya gidiyoruz.

Davet sahibi bir iki laf edecek.

Kaşık çatal sesleri kesilmiyor.

Ev sahibi konuşuyor.

Bizimki kıtlıktan çıkmış gibi kaşıklayıp duruyor.

Hem de avurdunu doldurarak.

Bekle, konuşma bitsin, sonra yersin.

Hiç mi oruç tutmadın?

Sonuç olarak bir kimse konuşurken, hem de size hitap ediyorsa, yemek yenmez.

Çatal kaşık bırakılır ve dinlemeye geçilir.

Veya başka bir örnek vereyim.

Bulunduğunuz ortamda Kuran okunmaya başlandı...

Bırakacaksın çatalı kaşığı sonuna kadar dinleyeceksin.

Çay bile yudumlamayacaksın.

Bunlar, içinden gelecek.

Görgü, saygıdan doğar.

Dinlediğin şeye saygın yoksa görgüsüz konumuna düşersin.

***

Bir de şuna kızıyorum.

Bir yerdesin, yeni bir kişi geliyor.

Kimse tanıştırmıyor.

Veya siz bir yere gidiyorsunuz sizi tanıştırmıyorlar.

Kural şu:

Ev sahibi konumunda olan kişi, tanıştırma görevini yapmalıdır.

Bakın çevrenize, bu hata çok yapılıyor.

Bence hata değil, bal gibi görgüsüzlük.

Daha çok örnek var ama yer kalmadı.

İlerde başka örnekler de yazacağım.

Görgülü günler.