Türkiye Büyük Millet Meclisi gündem dışı konuşmasında Kerbela katliamını konuşan Öçal, 1338 yıl önce yaşanan zulmün bugünde yaşandığını belirtti.

Öçal konuşmasında şunlara yer verdi: “Tarihinde trajik olaylar vardır. İşte 10 Ekim 680 de böyle bir olaydır. Hazreti Hüseyin ve 72 arkadaşının şehadetiyle sonuçlanan Kerbelâ vakası tarihe kara bir leke olarak düşmüştür. Hazreti Hüseyin gerçek anlamda bir kahramanlığın sembolü ve bir iman timsalidir. Hazreti Hüseyin'in mesajı hürriyet, insanca yaşamak, hidayet, sevgi, kahramanlık ve insanlığın yüceliğidir. Hazreti Hüseyin bize Kerbelâ'da Hak yolunda yola düşmenin, Hakk'ı haykırmanın, sahip olunan şeylerden vazgeçmenin ne kadar önemli olduğunu öğretmiştir; biz bu öğretiye Hüseyni duruş diyoruz.

HÜSEYNİ DURUŞ

Hüseyni duruş, yeryüzünde şahsi menfaatleri değil de mazlumlar için kıyam eden, insanlık için hak, adalet, eşitlik, tevhit, marifetullah, iman ve hareketi içerir. Hazreti Hüseyin'in Alevi'siyle Sünni'siyle herkes tarafından sevilmesi bu sebeptendir. Kerbelâ, halkın iradesinin hiçe sayılmasına karşı yapılan itirazın adıdır. Kerbelâ, Hazreti Hüseyin'in Yezid zorbalığına karşı, mazlumları korumaya karşı yaptığı yeminin adıdır. Kerbelâ, insan varlığının anlamının maddede değil de manada anlam bulmasının adıdır. Kerbelâ, her şeyi terk edip hazır bir şekilde yola düşmenin adıdır.

1338 YIL ÖNCE YAŞANAN ZULÜM

1338 yıl önce yaşanan Kerbelâ zulmü ve zulme başkaldırının ruhu hâlâ yaşanmaktadır. Biz Kerbelâ'daki Yezid zorbalığını, katillerini ilk defa orada görmedik. Zaman gösterdi ki zalimin dini, imanı olmazmış. Zulme tanıklığımız hâlâ devam etmekte. Bunlar bugün de emperyalist zorbalık ve katliam olarak zuhur etmektedir. Biz bunları daha önce de tanıdık, biz bunları Haçlı Seferlerindeki vahşiliklerinden tanıdık, biz bunları Endülüs'ü yakıp yıkmalarından tanıdık, Amerika'daki yerli halkı yok etmelerinden tanıdık, milyonlarca Afrikalıyı köleleştirmelerinden tanıdık, Hiroşima'dan, Nagasaki'den, Çeçenistan'dan, Doğu Türkistan'dan, Kırım'dan, Vietnam'dan, Afganistan'dan, Filistin'den, Irak'tan, Ruanda'dan, Libya'dan, Cezayir'den, Suriye'den, 6-7 Ekimde Diyarbakır'da 52 vatandaşın katledilmesinden ve 15 Temmuzdan da tanıdık.

SADECE ZALİMİ TANIMAK İLE KALMADIK

Sadece zalimi tanımakla da kalmadık, zulümle nasıl başa çıkılır, bunu bize öğreten liderleri de öğrendik. Biz bunları Selahaddin Eyyubilerden, Nureddin Zengilerden, Kılıçarslanlardan, Ömer Muhtarlardan, Şeyh Şamillerden, Sütçü İmamlardan ve de hüseyni bir duruş sergileyerek ‘Dünya 5'ten büyüktür.’ diyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan da öğrendik. Değerli milletvekilleri, her zamanın bir ruhu vardır. Bugün geldiğimiz nokta Türkiyeli olmak, zamanın ruhuyla da kavga etmeyi gerektirmektedir. Bugün hamdolsun Hüseyin'in mirasına sahip çıkan, sessizlerin sesi olan, kimsesizlerin kimsesi olan, zulümleri yeryüzünde ifşa eden bir Türkiye vardır. Nasıl ki Hazreti Hüseyin'i Kerbelâ'ya giderken yolundan çevirmek, bu hareketine engel olmak isteyenler olduysa Hakk'ı aziz tutma, tutup kaldırma gayreti içinde olan ülkemizi de yolundan geri çevirmeye kalkan güçler olmuştur. Bizler bu yolda bir olduk, iri olduk, diri olduk. Başaramadılar ve başaramayacaklar...

HZ HÜSEYİN’İN SÖZLERİ

Sözlerimi iyilik ve şecaat timsali Hazreti Hüseyin'in sözleriyle noktalamak istiyorum: ‘Allah'ım sen de biliyorsun ki bizim kıyamımız iktidar hevesiyle veya dünya malına düşkünlüğümüz dolayısıyla değildir. Amacımız sana ait olan şu yeryüzünü ıslah edip her yerde huzur ve güvenliği sağlamak, zulme uğrayan kullarının zalimlerin şerrinden kurtarmaktır’ Bu vesileyle Kerbela'da şehit düşen Hazreti Hüseyin ve arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor”

Haber: Mustafa Kılınç

Editör: Mahmut Beyaz