Türkiye genelinde Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) gibi önde gelen birçok kurumda yetkili sendika olan, Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Orman-İş Sendikasının Kahramanmaraş Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu Saffron Otel’de gerçekleştirildi. Delegelerin ve üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleşen ve iki ayrı listenin yarıştığı kongrede, Şube Başkanlığına Latif Çoban, Şube Sekreterliğine Yücel Avcıoğlu ve Şube Malî Sekreterliğine Mimar Sinan Yağbasan seçildi.

Hak İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürü Alpaslan Altındaş, Toç-Bir-Sen Şube Başkanı Duran Kömür ve Öz Büro-İş Şube Başkanı Murat Arifoğlu ile çok sayıda bürokrat ve sendikacının katıldığı kongre, büyük bir coşkuluyla gerçekleşti. Genel Başkan Settar Aslan’ın konuşması üyeler tarafından sık sık tezahürat ve alkışlarla kesildi. Kongrede, Orman Bölge Müdürü Alpaslan Altındaş, Toç-Bir-Sen Şube Başkanı Duran Kömür ve Öz Büro-İş Şube Başkanı Murat Arifoğlu da birer konuşma yaptı.

ÖZ ORMAN-İŞ’E GÜVENENLER GÜVENLERİNİN BOŞA ÇIKMADIĞINI GÖRDÜLER”
“Öz Orman-İş’e güvenen ve destek olanlar, bu güvenlerinin boşa çıkmadığını gördüler” diyen Aslan, “Elbette buralara kolay gelmedik. Arkamıza baktığımızda, neredeyse 15 yıllık emek mücadelesi ve alın teriyle yoğrulmuş bir başarı hikâyesi görüyorum. Bu yüzden, sizlerin şahsında bütün Öz Orman-İş camiasını kutluyorum. Orman emekçilerimizin hak mücadelesi için, ilk defa 22 Temmuz 2003’te bayrağı çekmiştik. O zamanki mücadelemizi, Tarım Orman-İş adıyla başlatmıştık. Sendikamız, 2 ay sonra, 26 Eylül 2003’teki Birinci Olağan Genel Kurulda, Hak-İş’e katılma kararı almıştı. Böylece Tarım Orman-İş daha da güçlendi; Orman Teşkilatımızda hızlı bir örgütlenme gerçekleştirdi. Orman Teşkilatında çoğunluğu sağladık. Bakanlık, 16 Eylül 2004 tarihinde bize toplu iş sözleşmesi için yetki verdi. Fakat maalesef, eski sendika, bir şey elde edemeyeceğini bildiği halde, sözleşme yetkimize karşı dava açtı. Ancak 4.5 senelik bir hukuk mücadelesi sonunda, Orman Emekçilerimizin 1. Dönem Toplu İş sözleşmesi yapabildik. Yaşadıkları yenilgiyi hazmedemeyen o malûm sendikacılar, bu kez de sendikamızın kapatılması için mahkemeye koştular. Batıl amaçlarına ulaşabilmek için, yasalardaki boşluklardan ve yanlış yorumları kullandılar. Emek örgütü olan bir sendikayı kapattırmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu uğurda, Türk-İş’in gücünü bile kullanmaktan çekinmediler. Biz mücadelemizi, hukuk ve demokrasinin imkânları içinde yürüttük. Hak ve hukukun tecellisine inandık. Üyelerimizle birlikte mücadele ettik” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ VAR”
Çözüm bekleyen sorunlarının olduğunu söyleyen Aslan, “Konfederasyonumuz Hak-İş; Emeğin evrensel mücadelesini benimsemekle birlikte, kendisinin bu topraklara ait olduğunu unutmaz. Bundan dolayı da evrensel ve yerel değerleri dengeli ve istikrarlı çizgide buluşturur. Hak-İş; faaliyetlerinin merkezine insanı yerleştirir; tüm eylemlerinde, insan hak ve özgürlüklerini gözetir. Türk Devleti’nin manevî mimarlarından Şeyh Edebali’nin vazetmiş olduğu; “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” düsturu, Hak-İş’in temel değerlerindendir. İşte, Öz Orman-İş de; Hak-İş’in tüm bu moral değerlerini benimsemiş, büyük bir sivil toplum kuruluşudur. Büyük mücadeleler verdik, birçok sorunumuzu çözüme kavuşturduk. Elbette her şeyi halletmiş değiliz. Çözüm bekleyen sorunlarımız var” ifadelerini kullandı.

VAR OLAN EKSİKLERİMİZİ TESPİT EDİYORUZ”
Var olan eksiklikleri tespit ettiklerini belirten Aslan, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Bizim genel kurullarımız, yasal gereklerin yerine getirildiği ‘formaliteden’ ibaret değildir. Burada, geçmiş icraatımızın bir muhasebesini de yapıyoruz. 4 yıllık süreçte şubelerimizin yürüttüğü çalışmaları gözden geçiriyoruz. Var olan eksiklerimizi tespit ediyoruz. Ola ki yanlışlarımız varsa, bunları belirliyoruz. Birbirimizi incitmeden, her türlü eleştiriyi dile getiriyoruz. Eleştirilerin muhatapları olarak da, söylenen sözleri olgunlukla karşılıyoruz. Tüm bunlardan muradımız ise; hatalarımızdan ders alıp, doğrularımızı pekiştirmek ve bundan sonrası için yolumuza daha emin adımlarla devam etmektir. Şube Genel Kurulumuzda göreve seçilecek tüm arkadaşlarıma şimdiden başarılar diliyorum.”

BİNLERCE KARDEŞİMİZİN EMEĞİNİ VE ALIN TERİNİ TEMSİL EDİYORUZ”
Binlerce kişinin emeğini ve alın terini temsil ettiklerini dile getiren Öz Orman-İş Kahramanmaraş Şube Başkanı Latif Çoban ise şunları kaydetti: “Hepinizin bildiği gibi, sendikamız zor bir işkolunda; tarım, ormancılık, hayvancılık ve balıkçılık sektöründe faaliyet gösteriyor. Temsil ettiğimiz emek kitlesi; Türkiye’nin yeşiline, ağacına, doğasına, suyuna, havasına ve gıdasına; yani halkımızın hem beden hem de ruh sağlığına hizmet veriyor. Dolayısıyla bu güzel ülkenin havasına, suyuna ve ekmeğine emeğimizi katıyoruz. Sendika olarak da; bu emeği veren, eli nasırlı emekçileri temsil ediyoruz. Kısaca söylemek gerekirse; ekmeğini, büyük özveri ve alın teriyle kazanan işçilerin sesi olmaya gayret ediyoruz. İşte o emekçilerimiz, çoğunlukla zor şartlarda hizmet üretiyor. Günlük mesaisini evinden ve ailesinden, hatta şehirden uzakta, kırsalda ve dağ başlarında yürüten binlerce kardeşimizin emeğini ve alın terini temsil ediyoruz. Bu zor şartlara rağmen bizim emekçilerimiz, bu ülkenin insanına ve doğasına hizmet vermenin onurunu taşımaktadır.”

GEÇMİŞTE BÜYÜK SIKINTILAR YAŞADIK”
Geçmişte büyük sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Çoban, “Geçmişte büyük sıkıntılar yaşadık. İşyerlerimizde, hak ettiğimiz saygıyı çoğu zaman göremedik. Yasal çalışma şartlarının bile çok gerisindeki şartlarda, bir nevi orman kanunlarına göre çalışmak zorunda kaldık. Yaşadığımız sıkıntılar, bugün uzak bir hayal gibi geliyor hepimize. Fakat, sahip olduklarımızı kolay elde etmedik. Yıllarca mücadele verdik. Geçmişte bir sendikanın üyesiydik. Maalesef o sendika, 30 yıl boyunca bizlere sahip çıkmamıştı. Bizleri, adeta dağa-bayıra terk etmişti. Değil Genel Başkanını, o sendikanın Şube Başkanını bile göremezdik. Bıçak kemiğe dayanınca, bizleri yok sayan o sendikayı terk edip, kendi öz sendikamızın, Öz Orman-İş’in çatısı altında toplandık. Kendi yolumuzu seçtik. Bizi 30 yıl boyunca hizmetsiz bırakan o eski sendikacılar, seçtiğimiz yolda da bizleri rahat bırakmadı. Toplu iş sözleşmelerimizi engellemek için davalar açtılar. Sendikamızı kapattırmak için davalar açtılar. Elbette yılmadık... Hep birlikte mücadele ettik ve kazandık” diye konuştu.

BÜYÜK BİR AİLE OLDUK”
“Öz Orman-İş çatısı altında, büyük bir aile olduk” diyen Çoban, “TİGEM’lerdeki, uzun yıllar boyunca ihmal ve mağdur edilmiş kardeşlerimiz de bu büyük aileye katıldı. İnşallah gelecekte, Tarım Teşkilatında hizmet veren kardeşlerimizin de aramıza katılmasını umut ediyoruz. Genel Başkanımız Settar Aslan ve Genel Merkez Yöneticilerimizle birlikte, özellikle kadro ve süre uzatımı için büyük mücadeleler verdik. 2007’de, Orman Teşkilatı çalışanlarımızın büyük çoğunluğu kadro elde etti. Aradan 10 yıl geçmeden, bu mücadeleyi bir kez daha vermemiz gerekti. Kadro beklentimiz gerçekleşmese de süre uzatımı hakkını elde ettik. 12 ay kadrolu olmak güzel; fakat yılda 6 ay yerine 10 ay boyunca çalışmak da küçümsenecek bir imkân değil” dedi.

Haber: Emre Akkış


 

Editör: Mahmut Beyaz