2002 yılında bu yana uygulanan ve on binlerce Kahramanmaraşlı kadının tek bir kuruşunu bile zayi etmediği mikro kredi uygulaması protokole bağlandı. Başka bir değişle mikro kredinin uygulandığı il eğer büyükşehir ise bu protokol ile mikro krediyi ve Büyükşehir kadınları destekleyebilecek. Aldığı küçük paraları yatırıma dönüştürerek başarı hikayeleri yazan Kahramanmaraş’ın Senem Ayşeleri yeni patronluk haberleri ile Türkiye’de ki kadınlara ilham olacak

BU İŞTE KAHRAMANMARAŞ BÜYÜK İDDİA SAHİBİ

Yaptığı başarılı işler nedeniyle Kahramanmaraş’ı Türkiye’nin yüz akı olarak nitelendiren

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül: “Türkiye’nin yüz akısınız. Kahramanmaraş’ta mikro kredi alıp kendi kendine gelin getirici faaliyete bulanan sizler, Türkiye’nin öncü kadınlarısınız. Onun için her zaman sizinle gurur duyuyoruz. Türkiye’deki öncü faaliyeti Kahramanmaraş’ta yapıyoruz. Size sadece basit bir rakam vermek istiyorum. Dünya’da ki gelir dağılımında çok ciddi bir yapısal bozukluk var. bu da uygulanan ekonomik politikalardan kaynaklanıyor. Genel manada ekonomi düzeni var dünyada. Be sadece basit rakamlar ile söylemek istiyorum. 2017 yılında dünyanın en zengin 8 kişisinin sahip olduğu servet dünyada ki yaklaşık 3,5 milyar kişinin sahip olduğu servete eşlettir. Sadece şunu anlatmaya çalışıyorum. Gelir dağılımında inanılmaz bir bozukluk var” dedi

76 YILINDA BAŞLADI KAPSAMI GENİŞLEDİ

Gelir dağılımındaki adaletin sağlanması için Mikro kredinin çıktığını belirten Akgül şöyle konuştu: “Bunu düzeltemeye yönelik 1976 yılında, Muhammet Yunus bir icatta bulundu. Çıktı dedi ki; ‘Bu düzen içerisinde bizim adaleti sağlama açısından bir şey yapmamız lazım’ dedi. Hiçbir şekilde bankaların kredi vermeye yanaşmadığı, kitleye ben kredi verdirmek için çalışacağım dedi ve başardı. Sadece Bangladeş’te bugüne kadar kendisinin başında bulunduğu bankada 21 milyar doları, 9 milyon kişiye mikro kredi olarak verdi. Siz büyükşehirsiniz, bizimle ilgili mikro kredi uygulamasını esas itibarı ile İl Özel İdare kanunu çerçevesinde Büyükşehirlerde, kanun ortadan kalkınca bütün uygulama büyükşehir belediyesine geçti. Sizin o muhteşem Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, o mikro kredinin bir miktarını devraldı, muhteşem bir çalışma yapıyor ve çalışma yapmaya da devam ediyor. Ankara’da Bakanlıkta yaptığımız konuşma çerçevesinde öneride bulunduk. Büyükşehirsiniz, küçük illerde il özel idarisi kanuna göre bunları yapıyorduk. Şimdi büyükşehirlerde farklı kanunlar var. eğer uygun görürseniz bunu da sizinle Kahramanmaraş’ta başlatalım dedik. Bakın bugün hayırlı bir gün. Ramazanın ilk gününde Allah kısmet ediyor. Bunun bir planlamasını yapmadık. Türkiye’ye model olacak bir uygulamayı sizin gibi Türkiye’nin en başarılı mikro kredi uygulamasının yapıldığı bu şehirde bu uygulamayı yapacağız. İnşallah herkese de örnek olacak. Amacımız mümkün olduğu kadar, herkesin güzel bir şekilde işveren olmasını sağlamak”

BU BAŞARI HEPİMİZİN

2012 yılında girdiği Mikro kredi ile hayatı değişen Rahime Sögüt’de şunları anlattı: “2012 yılında ablamın zoruyla katıldım. Ve iyi ki de katılmışım. İyi ki de mikro kredi girişimcisi olarak siz değerli insanların karşısında hitap ediyorum. Ben ilk başta 500 TL ile başladım. Aldığım paraya ilk başta un aldım. Ekmek yaptığımız bildiğimiz un. Çocuklarım küçük olduğu için başka iş yapma imkanım yoktu. Çocuklarımı bırakıp bir yerlere gidemiyordum. Unu ekmek haline getirdik. Ekmek yaptık. Bir çuvalım 4 çuval oldu,4 çuvalım 50 çuval oldu ve ben 1 yılda tam 1 ton un ekmek yaparak insanların hizmetine sundum. Daha sonra baktım talep çok fazla oldu ve yetişememeye başladım. Evin içinde de olmuyor bu iş. Dedim kendi işletmemi kurayım. Kendi iş yerimi kurayım kendi ayaklarım üzerinde durayım dedim ve başardım çok şükür. Aziz Akgün’e çok teşekkür ediyorum. Sizlerin sayesinde ben şuan işletmemi kurdum. Mustafa Pehlivan ada çok teşekkür ediyorum bu konuda. Herkesten Allah razı olsun. Ben yöresel ürünler yapıyorum ve tam doğal ürünler bunlar. Şeker hastaları biliyorsunuz hamur tüketemiyor tam yulaf unundan Dünyada hatta Türkiye’de bir ilk böreklik yufka imal etmek istiyorum. Sizlerden de destek bekliyorum. Bu çok önemli bir şey. Şeker hastaları hamuru tüketemiyorlar ama kaliteli ve doğal hamur tüketmek istiyorlar. Biz tam olarak onu üreteceğiz inşallah. KOSGEB’e de müracaat ettik ve desteklerini bekliyoruz. İl Kültür ve turizm müdürlüğümüze çok iş düşüyor bizim yaptığımız ürünleri tanıtmak için. Sizlerden de inşallah dua ve desteklerinizi bekliyoruz”

ÇOK ÖNEMLİ İŞLER YAPTIK

Başarı hikayesini anlatan Sibel Çınar ise şöyle konuştu: “ 1984 doğumluyum.3 tane evladım var ve kuaförüm.10 yıldır yapıyorum bu işi. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, Aziz Akgün ‘e çok çok teşekkür etmek istiyorum. İlk bu mesleğe başladığımda hiçbir şeyim yoktu. Bir fırça bir fön ile başladım. Ve ne yapacağımı bilmeden çaresizce beklerken bir anda Mustafa Bey’i tanıdım ve bu işi anlattı bana. Ben zor durumda olduğumu söyleyince yardımcı olalım dediler. Böyle bir sitemin olduğunu söylediler ve hemen tamam dedim.600 lirayla başladım.10 yıldır bu işi yapıyorum. Çok iyi yerlere gelme çabası içindeyim. İnşallah çok iyi yerlere geleceğim sayenizde. Her sene güzel yerlerde bulunmaya çalışıyorum. Güzel şeylere katılmaya çalışıyorum. Sayenizde mikroyu tanıtıyorum. Mesleğimi tanıtmaya çalışıyorum. En güzeli sıkıştığımda, daraldığımda, çaresiz kaldığımda sığınacak bir kapım olduğunu biliyorum. Diyorum ki mikro kredi var. Başkalarını neden laf sahibi yapayım diyorum ve çok şükür hiç sıkışmadan, daralmadan zor zamanlarımda yanımda olduğunuz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Zayıf kadın yoktur. Bizler sayelerinde bir yerlere gelme çabasındayız. Çok güzel yerlerdeyiz inanıyorum. Baya bir mücadele vermişken şimdi dükkânım çok güzel. Çalışırsanız ve yardım alırsanız yapamayacağımız hiçbir şey yok. Biz her şeyi başarabiliriz diye inanıyorum. Arkamızda büyük destekler olduktan sonra bence hiç korkmayın diyorum. Çalışın, kazanın kimseye de muhtaç olmayın”

HAYALİNİ KURDUĞU İŞ YERİNDE, BEBEĞİYLE HİZMET VERİYOR

Kahramanmaraşlı 3 çocuk annesi Pınar Atıcı hayalini kurduğu işyerini açarak 9 aylık bebeğiyle Kahramanmaraş halkına hizmet vermeye devam ediyor.

Pınar Atıcı hayalini kurduğu iş yerini kendi çabalarıyla açtı ve 9 aylık bebeğiyle kuaför salonunda hizmet vermeye devam ediyor. Atıcı, gelen müşterilerinin bu durumdan çok memnun kaldıklarını, hatta oğlunun ilgi odağı olduğunu ifade etti.

10 senedir kuaför sektöründe çalışıyorum diyen Atıcı, “ Kahramanmaraş’ta başka işyerinde kalfalık yaparken kendi iş yerini kurmak için adım attım, çabaladım ve kendi iş yerimi kurdum. Aslında çok cesaret edemiyordum. Bu işin üstesinden gelemem gibi düşünceler vardı.Üstelik kurslara gitmeme rağmen. Kendi iş yerimi açmak için o cesareti bir türlü kendimde bulamıyordum. Yapamam düşüncesi benim iş yapmamı engelliyordu. Ailem yanımda olduğunu hissettirdi en çok da ablamın beni cesaretlendirmesiyle kendi iş yerimi açtım” dedi.

Atıcı, “Her işin zorluğu olduğu gibi bu işin çok zorlukları vardı. Hayalim olan iş yerini açmak benim için çok güzel bir duyguydu, fakat İş yerinin açılması demek o süreçte neler yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz ya da nasıl faydalı oluruz insanlara düşüncesiyle adım atmamız gerekiyordu. Bizlerde kendi iş yerlerimizi açmadan bazı zorlukları gördüğümüz için gerçekten çok mücadele vermemiz gerektiğini biliyorduk. İlk iş yerimizi açtığımızda ticari bir beklenti içine girmedik. Yavaş yavaş emeğimizin karşılığını alacağımızı biliyorduk. Yapmamız gerekenleri yaptık ve elimizden gelen gayreti gösterdik” ifadesini kullandı.

Bir bayan kesinlikle evde oturmamalı diyen Atıcı, “ Kendi işini kurmalı kimseye muhtaç olmadan mücadele etmelidir. Hayat çok zor ve kendi ayakları üzerinde durmayı bilmeliyiz. Cesaret edemeyen çok kişi tanıyorum ve onlara tavsiyem biran önce ayağa kalksınlar ve harekete geçsinler. Kendilerine gelen güvenden sonra daha önce niye kurmadık, niye geç kaldık düşünceleri kendilerini üzer. Burada yapılması gereken tek şey cesaret ve harekettir. Maddi anlamada kimseye bağlı olmamak çok güzel bir duygu. Bunu kendi işini kurduktan sonra anlıyorsun. En önemlisi özgürce kendi işini yapıyorsun. Kim istemez kimseye bağlı almadan kendi ayakları üzerinde durmak ve sevdiğin, hayalini kurduğun işi yapmak. Bu çok zor bir şey değil aslında. Zor olan tek şey cesaret edememektir. Eğer bu düşünceden kurtulurlarsa istedikleri hayale ve hayata kavuşurlar” şeklinde konuştu.

Atıcı, “Kadınlar, çalışınca güçlü olduğunu hissediyor. Sevdiği, hayal ettiği mesleği de yapınca gücüne güç katıyor. Yıllar içinde durmadan kendini geliştirmeye, yenilenmeye çalıştık. Çünkü artık çok hızla gelişen bir çağda yaşıyoruz. Yeni bir şeyler öğrenmek çok büyük haz veriyor ve tabiki öğrendiklerimi paylaşmak daha büyük bir mutluluk. Bu işi iyi ki yapıyorum diyebilen şanslı insanlardan biriyim” ifadesini kullandı.

Haber: Tuğçe Kayar

Editör: Mahmut Beyaz