Suat Yalaz’ın Türk sinemasına kazandırdığı karakterdi Kara Murat. Haksızlıklara, çapulculara, kötülere aman vermeyen, fırsat tanımayan, mağdurların yanında olan, kötülerin belalısı, iyilerin yardımcısı ve koruması Kara Murat filmleri beyaz perdede gişe rekorları kırmıştı.

Tarihi bir kahramandı Kara Murat.

Tabi konumuz tarihi film Kara Murat değil.

*

İnatçı keçilerden değilim. Üstelik de inat adamı, adamları sevmem. Bunlar siyasetçi olur, iş adamı olur, belediye başkanı olur, veya sıradan biri…

Kişi dediğin kalender olacak, alicenap olacak, tevazu sahibi olacak, alçak gönüllü olacak, gönül adamı olacak, insan evladı olacak, gönüllere dokunan ve gülümsemesini bilen olacak.

Alanının çatından konuşan, millete tepeden bakan, telefonlara çıkmayan, başta kendisi olmak üzere herkesle barışık olmayan kişileri inatçı keçilere benzetirim ben.

Dediğim dedik, çaldığım düdük diyen kimselerden hayır görmedi bu şehir.

Ben ne dersem o, ben ne yaparsam keseme kalır, diyenler yüzünden bu şehir senelerini kaybetti.

Şairin dediği gibi yıllar birbirini yedi bitirdi…

*

Döviz dengesiz. Bir iniyor, bin çıkıyor. Ne yaptığını bilen yok. Ekonomiden sorumlu bakan dışında.

Altın bir kazandırıyor, bir kaybettiriyor. Güven vermese de yatırım amaçlı düşünülürse, en iyisi altın. O da dengesiz gel gitlerde.

Borsa’dan, kâğıtlardan anlamam.

Ama piyasanın tadı yok. Esnaf zorda, sıkıntıda.

Sanayicisinden tut, küçük esnafa kadar herkes yarınlarına endişe ile bakıyor. Siyasette olduğu kadar ticarette de ne tat kaldı, ne tuz. Yani tuz koktu anlayacağınız!

*

İnat ve inatlaşamadan girdik.

Ağcın kurdu içinde derler, yazıya burada nokta koyuyorum, siz benim ne demek istediğimi bal gibi anladınız! 

Bırakın şu kuru inadı. Adım Kara Murat değil ama yanlışa yanlış, doğruya doğru demek gibi bir hakkım var.

*

Bu yazı sorunlu sorun adamlara gelsin. Ağacın kurdu içinde dediysem bir bildiğim var. Çünkü ve neticede sorunun çaresi, sorunun içindedir.

Kral çıplak diyorsam ara sıra boşuna değil.