Uzun süredir ilaçlara zam yapılacağı yönündeki beklentiler nedeniyle vatandaşların eczanelerden istediği ilaçları bulamadığı yönündeki haberler gündemin önemli konularından biri oluyordu. İddialara göre zam beklentisi nedeniyle bazı firmalar piyasaya ilaç vermiyordu. Konu hakkında beklenen görüşme Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantı sonrası ise beklenen zam oranını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı. Koca, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde referans alınan sabit avro kuru güncellemesinin tebliğ gereği Şubat ayında yapıldığını ifade ederek, söz konusu güncellemenin bir önceki yılın ortalama avro değerinin belirli bir yüzdesi esas alınarak gerçekleştirildiğini aktardı. Hem yerli hem de global ilaç firmalarıyla bir araya gelerek bir önceki yılın ortalama avro kuruna göre yapılacak güncellemeyi görüştüklerini belirten Koca, şunları kaydetti: “Sektörle geldiğimiz noktada biz bu yıl için 19 Şubat'tan sonra uygulanmak üzere bir sabit oranda anlaşmış olduk. Ortalama avro kuru yüzde 70 ile çarpılarak elde edilen bir oran oluyordu. Bundan sonraki süreçte bunu yüzde 60 olarak uygulayıp, bu yılki zam oranını 26,4 olarak uygulanmasına hep birlikte karar verdik. Önümüzdeki dönemde, bu oranların bundan sonraki süreçte uygulanabilirliği ile yabancı ve yerli üreticilerin bu oranı uygulaması noktasında bir kararlılıkla öngörülebilir bir yatırım sürecine girmelerini arzu ettiğim için bu oranı özellikle verdik. Bu konuda özellikle önümüzdeki dönem uygulama noktasında bir gayret içinde olacağımızı söyleyebilirim.”

Bakan Koca’nın ilaçlara 19 Şubat’tan itibaren yüzde 26,4 zam yapılacağını açıklaması sonrası oluşan durumu Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren eczacılara sorduk.

İşte Kahramanmaraşlı eczacıların 26,4’lük zam hakkındaki görüşleri;

DÜNYADA EN UCUZ İLAÇ BİZİM ÜLKEMİZDE”

Ersoy Eczanesi’nden Eray Ersoy;

“Sağlık bakanımız tarafından ilaç fiyatlarındaki düzenleme dün itibarı ile açıklandı. Bu düzenleme ilaç fiyat tespiti mevzuatının rutin işleyişi çerçevesinde her yıl Şubat ayı içinde yapılır. Bu yıl da yine normal işleyiş içerisinde yapılması gereken bir düzenlemeydi ve ilaç fiyatlarında %26,4 artış öngörüldü. Ülkemiz yerli ve milli ilaç politikaları sayesinde dünyada en ucuz ilacın bulunduğu ülkelerden biridir. Aynı zamanda ülkemiz sağlık politikalarımız sonucunda ilaca ulaşmanın en kolay olduğu ülkeler arasındadır. Birkaç çarpıcı örnek vermek gerekirse, meslek hayatına başladığım 2004 yılında 109 lira olan bir ilacın fiyatı şu anda sadece 13 lira. Aradan geçen 15 yıla rağmen neredeyse onda birine düşmüş. Bunda en önemli unsur yerli ve milli ilacın desteklenmesi, ilaç firmalarınım fahiş kazançlarının önünün kesilmesidir. Halkımızın da yerli eşdeğer ilaçları desteklemesi bu politikayı daha da güçlendirecektir. Artık eczanelerde hastalarımıza yerli eşdeğer ilaçları önerdiğimizde hastalar da bilinçli şekilde destekliyorlar.

İLAÇ BULAMAMA KONUSU BÜYÜK BOYUTLARDA DEĞİL”

Son dönemde basında yer alan piyasada bulunamayan ilaçlar konusu esasında çok büyük bir boyutta değildir. İlaç eksikliğinin bu boyutta kalmasını sağlayan ise eczacılardır. Şu bilinmeli ki hiçbir eczacı elinde olan ilacı hastaya vermemezlik yapmamıştır, yapmayacaktır da. İlaçta yaşanan sıkıntının tek sebebi ilaç firmaları ve ecza depolarıdır. Bir ürünün fiyatı artacağı zaman stokçuluk yapmak bizlerin meslek anlayışında hiçbir zaman yer bulmamıştır. Bizler depolardan ilaç alabildiğimiz sürece hastamıza veririz. Hatta ilaçları firmaların depolara, depoların ise eczacılara vermediği durumlarda kendi stoklarımızı eriterek hasta sağlığını ön planda tutarız. Sonuç olarak; biz eczacılar piyasada ilaç olmamasına sebep değil, firmaların ve depoların stokçuluk yapmasına rağmen ilaç bulunmama sorununu da çözen bir meslek grubuyuz.

ARTIŞTAN EN ÇOK DEVLETİMİZ ETKİLENİR”

Bugüne dek ithal ilaçların ülkemizdeki fiyatının belirlenmesinde Euro kuru 2.69 TL olarak hesap ediliyordu. Ülkemizdeki döviz fiyatlarının artışı neticesinde geçen yıllarda yıllık %15 civarında uygulanan artış, bu yıl %26.4 olarak 19 Şubat tarihinde uygulanmaya başlanacak. Bu artış esasen ilaç firmalarının talep ettiği oranın altında bir oran. Bu artıştan en çok etkilenecek, ülkemizdeki ilacın en büyük alıcısı olan devletimizdir. Hastalar bu artıştan sadece ödedikleri hasta katılım payı olan yüzde 10 ve 20 oranında etkilenecektir. Bu artışla ve denetimler sayesinde kimsenin stokçuluk yapmasına müsaade edilmeyecek olup, hastalarımızın bulamadığı ilaçlar olduğunda ilgili bölgenin eczacı odasıyla irtibata geçmesi halinde sorun yaşamayacaklarını da bildirmek isterim. Halkımız eczacısına danışıp güvendiği sürece ilaç temininde sıkıntı yaşamayacaklardır.”

YAPILAN ZAMMI ÇOK DA İYİ KARŞILAMIYORUM”

Deva Eczanesi’nden Nadire Akgönen;

“Bir eczacı olarak bu zammı çok da iyi karşılamıyorum. Zaten vatandaşların ilaç alımı çok zorlaştı. Eczacılar için de bu durum gerçekten zorlaştı. Çünkü devlete verdiğimiz ilacın geri dönüşümü çok geç oluyor. Bu bakımdan çok fazla zam istemiyoruz. Vatandaşın elden ilaç almasını çok zorlaştırıyor bu zamlar. Ama son zamanlarda döviz kurundaki artışla birlikte bir zam yapılması bekleniyordu. Bu da ekonomimizin getirdiği bir sonuç nihayetinde. Zaten bizim ilaç fiyatlarımız da tamamen dövize bağlı. Ama önceki yıllarda daha kademeli ve düşük oranlarda geliyordu. Şuanda ki yüzde 26,4’lük artış bana göre yüksek. Eczacılar için de bir kayıp. Stoklarımızı nöbetlerimizde eritiyoruz, örneğin benim ayın 20’sinde nöbetim var. Bunları sattıktan sonra nasıl koyacağım geri yerine. Fiyat artışı bizim stoklarımıza da zarar verecek. Bizim raflarımızda olmayan ilaç çok fazla, çok fazla eksiğimiz yok. Örneğin en fazla satılan Dolorex ağrı kesici 8 TL, yapılacak zamla birlikte neredeyse 10 TL olacak. İnsanlar bunu bile almakta zorlanıyorlar, isteyerek almıyorlar.”

BİZİ KORKUNÇ GÜNLER BEKLİYOR”

Demircioğlu Eczanesi’nden Doğan Güner;

“Yalnız ilaç için demiyorum tüm piyasa anlamında bizi korkunç günler bekliyor. Her şeyin fiyatı arttı, dolayısıyla ilaçların da fiyatı artıyor. Artış öncesi daha doğrusu birkaç ay öncesi ilaç fiyatlarının artacağı söylendiği için ilaçlar piyasada yoktu. Ya firma tarafından satılmıyordu ya da depolar satmıyordu. Ama bu ilaçların olmayışı bizi sıkıntıya soktu. İlaç artışı beklenen bir durumdu. Bence ekonominin zor zamanlar geçirdiğinin bir göstergesi bu. İnsanlar ilaç alırken zorlanacak, bizler de satışlarda zorlanacağız. Fiyat artışından sonra ilaçların hepsi gelir. Yani üretici firma hammaddeyi ithal ettiği zaman belli bir kur üzerinden ödemeyi yapıyor. Türkiye’de bu fiyatın altına düştüğü zaman zarar edecek, ilacı satmayacak. Örneğin 14 TL’lik bir antibiyotiğimiz var, yapılan 26,4’lük zamla birlikte 17.69 TL olacak.”

VATANDAŞLARDA BÜYÜK BİR ENDİŞE OLUŞTU”

Sezal Eczanesi’nden Özlem Emirmahmutoğlu;

“İlaçlara her zam geleceğinde vatandaşlarda büyük bir endişe oluyor. Zaten yeni keşfedilen ilaçların hiçbiri yok, maalesef Türkiye’ye gelmiyor. Zam oranının ne olacağı konusunda bir tereddüt vardı ve hiçbir zaman dolar ve Euro’yu döviz kuruna endeksleyemediğimiz için bazı ilaçlarda hep sıkıntı yaşanır. Örneğin Salofalk adlı bir ilaç var, çok hayati bir ilaç ama hiçbir zaman tam olarak gelmiyor. İlaç firmaları ve Sağlık Bakanlığı arasında bir pazarlık yapılıyor, biz eczacılar olarak pek bir söz hakkımız yok. Biz stoklarımızı anca doldurabiliyoruz, eczaneler büyük maddi kriz içerisinde. Yüzde 26,4’lük zam da yapılan pazarlıklar neticesinde gelişen bir durum. Neticede ilaç firmalarına deseniz ki yüzde yüz zam yapalım, onlar çok memnun olur. İlaç bulma noktasında hala sıkıntılar yaşanıyor, ilaçların normale binmesi için en az bir ay var bence. İlaç grupların tümünde sıkıntı var, bazıları zaten ithal olarak geldiği için gümrükten hiç girmiyor. Çok hayati bir ilacı bulmak için firmayı arıyoruz, Türkiye’ye ne zaman ithal edileceğini soruyoruz. Çok kısıtlı getirdiklerini, hiç getirmeyeceklerini veya ayın şu günü dağıtacaklarını söylüyorlar.”

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz