Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit İlçesi’ne bağlı Helete Mahallesi’nin en önemli değerlerinden biri olan Helete Keçi Peyniri’nin hem tanıtımı yapmak hem de mahalle halkına gelir sağlamak amacıyla Mahalle Muhtarı Ali Solak öncülüğünde önemli çalışmalar başladı. Tadı ve aromasıyla damaklarda lezzet şöleni yaşatan ve başta Helete olmak üzere Kahramanmaraş halkının kahvaltı sofralarının olmazsa olmazı haline gelen Helete Keçi Peyniri, Kahramanmaraş coğrafyasının dışına çıkmaya hazırlanıyor. Helete Keçi Peyniri’nin markalaştırılması noktasında ise Helete Mahalle Muhtarı Ali Solak ve üreticiler yoğun çaba sarf ediyor. Helete’deki peynir üreticileriyle sık sık bir araya gelen Muhtar Solak, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde görev yapan bilim insanlarını ziyaret ederek yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulundu. KSÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kenan Sinan Dayısoylu, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez ve Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Solak’ ziyaret eden Muhtar Ali Solak, Helete Keçi Peyniri’nin coğrafi işaret alması için yapılması gereken çalışmaları dinledi. Solak, öncelikli olarak peynirle ilgili yüksek lisans tezi yapılarak akademik ve bilimsel anlamda keçi peynirinin, Türkiye ve dünyaya tanıtılması için destek sözü aldı.
“AKADEMİK ÇALIŞMALAR İÇİN SÖZ ALDIK”
Ziyaretler sonrası çalışmalar hakkında bilgiler veren Ali Solak, Helete Keçi Peyniri’ni tescil ettirmek için çalışmalara başladıklarını söyledi. Solak, “Bizim Heletemizin en önemli değerlerinden birisi keçi peynirimiz. Bu peynirimizin markalaşması için de girişimlerde bulunduk. Bunun için önce Heleteli peynir üreticileri ile bir araya geldik, daha sonra ise Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde görev yapan bilim insanları ile görüşmeler yaptık. KSÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Kenan Sinan Dayısoylu, Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Sütyemez ve Tarih Bölüm Başkanı İbrahim Solak ile görüştük. Keçi peynirinin coğrafi işaret çalışmalarının alınması için Kenan Bey'den gerekli bilgileri aldık. Bu minvalde İbrahim Solak, Mehmet Sütyemez ve Kenan beyden yapılan görüşmede öncelikli olarak peynirle ilgili bir yüksek lisans tezi yapılması, akademik ve bilimsel anlamda keçi peynirinin, Türkiye ve dünyaya tanıtılması için her türlü gayreti ve desteği gösterecekleri üzerine söz aldık” dedi.
“HELETE PEYNİRİ’Nİ ÖN PLANA ÇIKARMAK İSTİYORUZ”
Helete Peyniri hakkında bilgiler veren Solak, “Bu sene özellikle Helete Keçi peynirinin özellikleri nelerdir, pazarlaması nasıl olur, Helete keçi peynirinde pazarlama yaparken köydeki insanların pazarlamayla alakalı sıkıntıları nelerdir bunları görmek için sezon başlamadan önce yerinde çalışmalar yaptık. Biz sadece Helete peynirini satıp para kazanalım, bu konuda maddi kazanç sağlayayım demedik. Tabi ki maksat ticaret yapmak ama nasıl ön plana çıkarırız, tanıtımını nasıl yaparız bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz” açıklamalarında bulundu.
“SÜT ÜRÜNLERİNDEN ANLAYAN BİR GEÇMİŞİMİZ VAR”
Helete halkının süt ve süt ürünlerinden anlayan bir geçmişe sahip olduğunu belirten Solak, “Şöyle bir gerçek var, bunu belirtmem gerekiyor. Türkiye’de süt ve süt ürünlerinde bazı özel bölgeler var, örnek veriyorum Kars’ın hep söylüyoruz kaşarı, Van’ın otlu peyniri, Diyarbakır’ın örgü peyniri, Balıkesir’in sepet peyniri gibi bizim Kahramanmaraş’ımızın da meşhur Helete peyniri yani keçi peyniri için araştırma yaptım. Acaba insanlar neden Helete keçi peyrini istiyor, önemsiyor, bunun farkı nedir diye çalıştım. Tekir’de de, Ahırdağı’nda da, Nizip’te de, Narlı’da da keçi var, Helete keçi peynirine olan talebin sebebi nedir dedim. Şöyle bir kanıya vardık, birincisi yıllardır hayvancılık ön planda bu bölgede. Geçim kaynağımızın yüzde 50’sinden fazlası hayvancılıkmış. Aslında peynircilikten, hayvancılıktan, süt ürünlerinden anlayan bir geçmişimiz var. Benim nenem, annem mesela geçmişine baktığı zaman peynir nasıl yapılır, kaymak nasıl yapılır, nasıl saklanır, koşullar nelerdir bunları çok iyi biliyorlar” dedi.
“FARKLI BİR TAT VERİYOR”
Helete peynirinin daha farklı bir tat verdiğini belirten Solak, konuşmasına şu şekilde devam etti, “Diğer peynirlere baktık, bizim peynirimizin değişik bir rehası var, hatta geçen gün biri Ramazan’dı, iftardan sonra peyniri yedim dedi, Karahöyük’e gittim dedi hala ağzımdaki o reha geçmedi dedi. Hani çok kalıcı parfümler üç-beş gün, böyle bir güzelliği var. Ayrıca insanlar, özellikle yeni nesil keçi peyniri, keçi yoğurdu, keçi sütüyle alakalı bir mamul olduğu zaman kokusundan dolayı çekingen davranırlardı. Çok önemli bir şey duydum, bunun altı çizilmeli, bir bayan geldi tattığında efsane dedi. İnanılmaz hoşuma gitti, efsane kelimesini kullanması. Biz tanıtım yapalım, insanlara Helete peynirini tattırarak damak tadı oluşturalım dedik.”
“KAHRAMANMARAŞ COĞRAFYASINDAN ÇIKMALIYIZ”
“Ben iddia ediyorum Helete keçi peyniri Türkiye’de marka olarak ilk dörtte” diyen Solak, “Memleketimin değerlerini tanıtmak benim hoşuma gidiyor. Ne olursa olsun biz Heleteliyiz, hani derler ya kuşu altın kafese koymuşlar ille de vatanım demiş. Bir Kars kaşarı, ezine peyniri, Van’ın otlu peyniri ne kadar meşhursa, bizim Helete peynirimiz o kadar meşhur ve kalitelidir bence. Ama bir sıkıntımız var, Kahramanmaraş’ın coğrafyasından çıkamamışız. Belki inanmayacaksınız ama ben İstanbul’a, Yozgat’a, Çorum’a, Diyarbakır’a Elazığ’a birçok kere peynir gönderdim buradan, herkeste teşekkür ediyor. Bu değeri bizim ön plana çıkarmamız lazım, köyde peynir festivali yapılması lazım, şenlik tam Mart ayında yapılıyor orada da peynirin yer alması lazım” dedi.
“HELETE PEYNİRİ’NİN MARKALAŞMASI ADINA...”
Helete peynirinin markalaştırılması gerektiğini dile getiren Solak, “Helete peynirinin esas noktası da bilimsel bir veri değil ama bu benim görüşüm, Helete peynirinde keçiden oluşan ağır kokunun olmamasının sebebi bizim yaylalarımızın tamamı ardıç, ardıcı hayvan yediği zaman hayvanda oluşacak sıkıntılı kokuyu o mübarek bitki alıyormuş, engelliyormuş. Belki de Helete peynirinin kokmaması, çerez gibi yenmesi bu nedenden kaynaklanıyor. Rabbim her şeye bir özellik vermiş. Gaziantepli İstanbul’a gitmiş orada baklava yapacak, fıstığı götürmüş, ustasını götürmüş olmamış bir türlü, suyu da götüreyim demiş ama yine de buradaki tadı yakalamamışlar, sonra da demiş hava da getiremeyiz ya diye. Hava olmadan tüm karımış tam olmuyor, böyle bir gerçeklik var. İnşallah gelecekte Helete peynirini ön plana çıkartırız. Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör ve Çağlayancerit Belediye Başkanımıza da bir çağrımız var, eğer bununla alakalı bir çalışma yaparlarsa seviniriz. Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız bize yol gösterirse, bir harita oluşturarak Helete Peyniri’nin markalaşması adına desteklerini bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.
(Haber: Ahmet Güneçıkan)
