İnsanlar geçmişten günümüze kadar yaşanmış ve yaşanmaya devam eden olayları fark etmek ya da fark etmeye çalışmakla uğraşmışlardır. “Fark edilebilecek olaylara insan hangi taraftan bakmalı?” Bu doğru bir soru mu sizce? İnsan bir şeyleri fark edebilmek için öncelikle tek taraftan/yönden bakmamalı olaylara, tarafsız ve eşit bir düşünceyle süzüp tartmalı. Ve bir şeyleri fark etmek, olayın esasını öğrenmek için de kulaktan dolma bilgilerle ölçmemek gerek. Günümüzde bu daha da yaygınlaştı, sosyal medyadan izleyip, okuyup o bilgiyi baz alarak başka insanlara aktarmak hiç mi hiç doğru değil. Bir olayı, bilgiyi doğru bir şekilde paylaşmak için, tek bir yerden öğrenilmiş kaynaktan değil de birkaç farklı kaynaktan doğrulanması en doğrusudur.

***

Geçmiş yıllardan bu yana kulaktan duyma, eksik bilgi ve araştırmadan öğrenmiş bulunmaktayız. Sanki kulaktan kulağa oynuyormuşçasına en son kişi ne söylediyse oyun gereği biraz tebessüm ettikten sonra asıl doğru olanı söylemeyi bırakmış durumdayız. Gerçek artık sona gelindiğinde yanlış veya doğru olduğuna bakmaksızın kabul etmeyi bırakmamız gerek. Günümüz teknolojisini, geçmiş bilgileri doğrudan tarafsız ve geleceğe faydalı bir şekilde aktarmalıyız ki, gelecek nesilde hem kullanmalı hem de aktarmalıdır. Araştırıp bir olayın gerçek yüzünü görmek günümüzde çokta zor değil. İnternette, kütüphanede geçmişin izleriyle bizleri aydınlatacak bilgilerle doluyken, neden hala araştırmak yerine kulaktan dolma, sosyal medyadan öğrendikleriyle doğru olduğunu diretiyorlar? Hiç anlamış değiliz.

***

Bizlerin sahip çıkması gereken, şanlı bir tarihimiz ve gurur duyduğumuz bir ecdadımız var. Buna rağmen birçok insan değer vermemiz gereken tarihi de, ecdadımıza tam anlamıyla bilmemekte. Bizler bu vatan için, bu topraklar için, bu yurt için birçok fedakârlık yapan ecdadımızı ne tam olarak biliyoruz ne de gelecek neslimize aktarabiliyoruz. İstisnalar kaideyi bozmaz tabi. Yine de değerlerimize tam sahip çıkamıyoruz. En azından bizler tarihimize şu an tarafsız bakıp gelecek neslimize de tarafsız aktarmalıyız ki, tarihimizi ve nereden geldiğimizi unutturmamış oluruz. Olaylara “At gözlülüğüyle” bakmayan tarih bilinciyle doğrularını, yanlışlarını ayırt eden bir nesil yetiştirmiş oluruz.

***

Halkımız için zor olan hiçbir şey yok aslında. Bunu geçmiş tarihimize bakarak ve inceleyerek açık ve net bir şekilde öğrenmemiz mümkündür. Destanlar yazılası, filmlere konu, romanlara ilham olacak ve olunması gereken binlerce yıllık tarihimiz var. Bunca yıllık tarihimizden bizlere ne kalmış, bizler ne almışız bir sormamız gerek! Sürç-i Lisan ettiysem af ola.

İyi bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle…