İnsan vücudunda en hassas ve ciddi bakım isteyen organların başında gözler gelirken, sıcakların da gittikçe artmasıyla beraber güneş ışınlarının dik geldiği yaz aylarında dikkat edilmesi gereken en önemli organların başında göz geliyor. Bu noktada hem göz sağlığı, hem güneş ışınlarına karşı görüş kalitemizi daha iyi seviyeye getirme hem de dış görünüşümüze aksesuar desteği açısından güneş gözlükleri oldukça önemli bir yer alıyor. Fakat uzmanlar, gözlük alırken en önemli şey gözlüğün aksesuar amacından çok işlevselliğinin ön planda tutulması gerektiğini belirtiyor. Yani tasarımından çok, sağlık açısından kullanmamız gerektiğinin bilinmesi gerekiyor. Uzmanlar güneş gözlüğünün sadece yaz aylarında değil kış aylarında bile kullanılmasını öneriyor. Peki güneş gözlüklerinde nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Güneş gözlüğü alırken nelere dikkat etmeliyiz? Polarize ve klasik güneş gözlükleri arasındaki farklar nelerdir? Polarize gözlük göze daha iyi bir koruma mı sağlar? Mutlaka kaliteli bir gözlük mü alınmalı? Göz bozukluğu olanlar numaralı camlar yaptırabilir mi? Her renk güneş gözlüğü camı alınabilir mi? Ucuz gözlük mutlaka kalitesiz mi demektir? Ne gibi zararları olabilir? İşte bütün bu sorularımızı alanında uzman doktorlar ve Eda Optik yöneticisi Durdu Taşdemir yanıtladı.

“GÜNEŞLİ YERDE YAŞAYANLARIN GÖRME DÜZEYİ AZ OLUR”

Fazla güneş alan açık tenli insanlarda kataraktlaşma oranının daha fazla olduğunu belirten uzmanlar, güneşin göze olan etkilerini, “Güneşin gözde birçok etkisi vardır, bunlardan bir tanesi katarakt oluşturma. Fazla güneş alan açık tenli insanlarda kataraktlaşma oranı daha fazla ve daha genç yaşlarda oluşuyor. İkincisi sarı nokta hastalığı, sarı nokta hastalığı da daha yaşlılarda görülen bir hastalık. Ama güneşin çok fazla etkisi var, güneşli yerlerde yaşayan, güneşin yoğun olduğu ülkelerde hastalar daha kötü durumda, görme düzeyleri daha az. Bunun dışında ülkemizde güneşe bağlı en çok görülen hastalıksa iki tane. Bir tanesi pterjium denilen et yürümesi, diğeri de alerjik konjonktivit. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklarda bahar aylarında hem polenlerin etkisi hem de güneş ve havayla birlikte çok fazla alerji oluyor. Bir de yetişkinlerde daha önce söylediğimiz gibi özellikle çok fazla açıkta, güneşte çalışan tarım işçilerinde ve diğer işçilerde et yürümesi oluşuyor. Bizim ülkemizde erişkin kişilerde et yürümesi, çocuklarda da alerji konjonktivit en çok görülen hastalıktır” ifadeleriyle anlatıyor. 

“GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ HER VAKİT KULLANILMALI”

Güneş gözlüğünü sadece yaz aylarında değil de her zaman önerdiğini belirten göz doktorları, “Ben güneş gözlüğünü hasta olan, olmayan herkese öneriyorum. Hem de sadece yazın değil, kışın da güneşin olduğu veya aydınlığın olduğu her zaman kullanılması gerekir. Tabi ki bahar ve yaz aylarında güneş gözlüğüne olan ihtiyaç artıyor, burada dikkat edilmesi gereken şey, güneş gözlüklerinin polarize özelliğinin olması. Genelde çok fazla güneş gözlüğü markası ve çok fazla onun imitasyonu yani gerçek olmayan çeşitleri var. Bunlar da en büyük özellikle polarize olmaması. Polarize olmayan bir gözlük camının faydası çok düşüktür. O yüzden sorup polarize güneş gözlüğü almakta fayda var” bilgilerini verdi.

“GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ ZARURİ BİR İHTİYAÇ”

Güneş gözlüğünün zaruri bir ihtiyaç olduğunu belirten Eda Optik yöneticisi Durdu Taşdemir ise insanların normal hayatlarında güneş gözlüğü kullanmaları gerektiğini söyledi. Taşdemir, “Yaz aylarının gelmesi ve insanların güneşi görmesiyle beraber zaruri bir ihtiyaç olan güneş gözlüğüne ilgi artıyor. İnsanlar daha fazla gelerek güneş gözlüğü almaya başladı. Güneş gözlüğünü hem doktor tavsiyesiyle hem de insanların kendi isteğiyle verebiliyoruz. Normalde insanların günlük hayatta güneş gözlüğü kullanması lazım ama bizim halkımızın daha tam kafasında yerleşmiş değil. Güneş gözlüğünü sağlık amaçlı kullanması gerektiğini bilen yok. Bunu bilenler gelip alıyorlar ama bilmeyenler de hava için takıyormuş gibi farklı algılanır diye düşünerek güneş gözlüğü takmaktan kaçınıyor. Ama günlük hatta insanların gözlerinin altındaki kırışıkların tamamının sebebi güneşli günlerde gözün tamamen kısık olarak bakılmasından kaynaklanıyor. Çünkü güneş gözlüğüne kendini hiç alıştırmamış, hiç güneş gözlüğü kullanmamış insanlarda göz altlarında 5-6 çizgi olur” dedi.

“GÖZLÜKTE ULTRA VİYOLE IŞINLARINDAN GÖZÜ KORUMA ÖZELLİĞİ ÖNEMLİ”

Güneş gözlüklerinin özelliklerini anlatan Taşdemir, “Güneş gözlüğü olarak herkesin bildiği polarizasyon özelliği olan gözlükler var, yansıma ya da parlamayı önlüyor. Polarize gözlüklerin kullanım alanı çok farklı ama genelde gerçekten kullanması gereken kişiler şoförler, gemi kaptanları ve uçak pilotlarıdır. Bu görevde olanlar mutlaka kullanmalı ama maliyeti olarak da çok düşük olduğu için yani yaklaşık 150 TL’lik bir gözlükte de polarize özelliği var. Halkımız bunu öğrenmiş durumda, polarize ağırlıklı gözlük istiyorlar. Ama haricinde polarize olmayan gözlük de gözü korumuyor diye bir durum yok. Çünkü polarize gözlüklerin kullanım alanı çok farklı, normal gözlüğün kullanım alanı farklı. Araç kullanmayan kişilerde polarizasyonlu gözlükleri çok fazla tavsiye etmiyorum çünkü günlük hayatta kullandığımız zaman örneğin elinizde cep telefonuna bakacaksınız, çapraz baktığınız zaman görüntü alamazsınız, telefonu komple siyahlaştırır. Polarize gözlük 180 dereceden gelen ışıkları filtre eder. Bu da yaklaşık altı katmandan oluşan bir özellik. Günlük hayatta da birçok kişinin yararından çok karına bakıyor. Araçlarda dijital ekranlar var biliyorsunuz ve çapraz bakıldığı zaman bu polarize güneş gözlüğü kullanan kişiler ekranı göremezler. Eskiden ekran yoktu, rahatça yola bakarken en iyi şekilde filtre ediyor ama dijital bir ekrana baktığı zaman onu göremiyor. Polarize gözlüğün orada bir eksi yönü var. Şuan da lüks markaların yüzde 90’ında polarize özelliği yok, yapmıyorlar. Güneş gözlüğünde önemli olan ultra viyole ışınlarının gözü koruma özelliğinin çok çok iyi olması lazım” ifadelerini kullandı.

“MERDİVEN ALTI GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SATANLARA DİKKAT”

Merdiven altı güneş gözlüğü satışlarına dikkat çeken Taşdemir, “Bundan birkaç yıl önce bir bakanımız sağ olsun güneş gözlüklerini sağlıktan çıkardı, kozmetiğe koydu. Kozmetiğe koyunca da KDV’si yüzde 8’den 18’e çıktı. Birebir kozmetik mağaza işleten bir kimse de artık güneş gözlüğü satabiliyor, hepsinde görüyoruz. Ya da adamın büyük bir marketi var, marketin bir bölümünde güneş gözlüğü satışı yapabiliyor, kozmetik olarak göründüğü için. Aynı zamanda buralarda renkli lenslerde satılabiliyor. Yine lenslerde sağlıktan çıkartılıp kozmetiğe konulduğu için onu da rahatça satabiliyorlar. Bunun önünü alamıyoruz biz. Gözlükçüler olarak oda birliğimiz kuruldu, özel çalışmalarımız olacak, İnşallah bunun önünü alacağız. Bu konuda vatandaşlarımızı uyarıyoruz ama biz gözlükçü olarak söylediğimiz için vatandaşın algısı farklı oluyor. Siz gözlükçüsünüz, başka yerden almayalım, orada ucuz siz de pahalı diye düşünüyor. Öyle olunca da bizim lafımızı pek dinlemek istemiyorlar. Halkımız maalesef bu konuda bilinçli değil. Bu bir konfeksiyon mağazası değil, bu bir parça mağazası değil. İnsanlar kumaş ya da gömleğe dokunarak hissedebiliyor, dokunduğunda kalitesini görebiliyor. Hiçbir şey bilmese dahi markasını bildiği için fiyat kestirebiliyor ama gözlükte fiyat kestiremiyorlar. Bir insanın gözlüğün kalitelisini anlaması için uzun süre gözlük kullanması gerekiyor. O yüzden güvenemiyorlar ama neresi ucuzsa ona yöneliyorlar” şeklinde konuştu.

“BİZİM İNSANIMIZDA SAĞLIK EN SON PLANDA KALIYOR”

Güneş gözlüğü almak isteyen vatandaşlara merdiven altı satılan yerlerden değil de güvenilir olan gözlükçülerden almaları önerisinde bulunan Taşdemir, sözlerine şu şekilde devam etti, “Çarşıda 20-30 TL’ye de güneş gözlüğü satılabiliyor. Bunlar göze yarardan çok zarar veriyor. Çünkü onlar cam değil. Bizdeki camlar organik kökenli camlardır ve özel filtre kaplamalılar. Zararlı ışınları en iyi şekilde filtre ediyor ama gözlükçüler haricinde satılanlar bir plastiğe sıkılan boya gibidir. Hiçbir güneş gözlüğü göze taktığınız zaman dışarının rengini o kadar değiştirmez, dışarının doğal halini gösterir ve aynı zamanda da tüm ışıkları filtre eder. Gerçek ve sağlıklı olan güneş gözlüğü budur. Ama diğerlerinde kalitesine göre taktığınız zaman simsiyah yapar ortalığı. Onların açık renkli olanları da zaten gözümüzü diye düşündükleri için onu da almıyor vatandaşlarımız zaten. Koyu olanda da görmek için genellikle gözü zorladıkları için ağırlıklı olarak baş ağrısı yapıyor. Güneş gözlüğüyle insanlar rahatlaması gerekirken, tam tersini yapıyorlar. Hem kullanım zorlaşıyor hem de sağlığı olumsuz etkiliyor. Merceklerde ayrıca güneş farklı açılardan geldiği zaman yakma durumu vardır, göz altlarını da o şekilde yakıyor. Belli bir süre kalitesiz gözlük kullananların göz altları mosmor oluyor, yakıyor. İnsanlar kendilerine zarar veriyorlar aslında ama kar ettiklerini sanıyorlar. Özellikle bizim insanlarımızda sağlık en son planda kalıyor, iyice hasta olmadan doktora giden kimse yok.”

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz