Göz sağlığı insan için çok önemli bir faktör. İnsanlar gözleri bozulduğu zaman ya da aksesuar olarak gözlük almak istedikleri vakit, alacakları gözlüklerde nelere dikkat etmeli, nerelerden gözlük temin etmeli, gözlük alırken yanlış seçim yapıldığı zaman ne gibi sorunlarla karşılaşacaklarını, internetten alınan gözlükler ne kadar sağlıklı olduğu, gözlüğün fiyatı arttığı zaman ne kadar kaliteli olduğu, gibi bir çok sorularımızı genç Optisyen Hikmet Büyükkahraman’a sorduk. Sorulara dikkat çekişi cevaplar veren Büyükkahraman, salgın nedeniyle kullanılan maskenin gözlüklerde buğu oluşturmasına ilişkin de yaptığı konuşmada, “İnsanlar yeni gözlüklerini almadan önce antifog denilen buğu önleyici camlar tercih ederlerse minimum sürede buğulanmayı açtığı için kullanım rahatlığı sağlayacaktır. Yaşamımızı daha rahat ettirecektir” dedi. 

“SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI ÜRÜNLERİ ALMAYA ÖZEN GÖSTERELİM”

Güneşli günlerin kendini göstermesiyle satışların yavaş yavaş artmaya başladığını söyleyen Büyükkahraman, Şu anda güneş gözlüğü sezonu yavaş yavaş geliyor. İnsanlar güneş gözlüğü alırken ilk önce orijinal ürün almaya, kaliteli ürün almaya ve Sağlık Bakanlığı onaylı ürünleri almaya özen göstermeliler. Normalde optik mağazalarında Sağlık Bakanlığı ürünler satılmakta. Güneş gözlüklerinin orijinal ürünlerinde, Türk markalarında şu anki kalite oranı şu anda yükselmiş durumdadır. Fiyat ortalaması da 200-300 mandındadır. Çok yüksek fiyatlı ürün almaya gerek yok. Gözünü 200 liralık bir gözlükle de koruyabilirsin. İthal ürünlerde dolar kurundan dolayı bir artış var. Kalite olarak Türk markalarıyla aynıdır.

“YAŞAMIMIZI DAHA RAHAT ETTİRECEKTİR”

Maskeden kaynaklı gözlüklerde oluşan buğulanmayla ilgili konuşan Büyükkahraman, “Pandemi tedbirleri nedeniyle kullandığımız maskeden dolayı gözlüğün buğulanmasından dolayı çok büyük rahatsızlıklar yaşanıyor. İç ortamda ve dış ortamda daha rahat bir kullanım sağlamak için insanlar yeni gözlüklerini almadan önce antifog denilen buğu önleyici camlar tercih ederlerse minimum sürede buğulanmayı açtığı için kullanım rahatlığı sağlayacaktır. Yaşamımızı daha rahat ettirecektir. Bu camların 1-2 yıl bugu tutmama özelliği oluyor, bunun yanında bezler de var. Bez kullanımlarında aylık bir süre vardır. 1 ay içerisinde ortalama 200-300 silmede camdaki buğuyu önleyecektir” dedi.

“İYİ BİR CAM KULLANARAK GÖZ SAĞLIĞIMIZIN BOZULMASINI YAVAŞLATABİLİRİZ”

Uzun süre bilgisayarın başında vakit geçiren insanlar hakkında konuşan genç optikçi Hikmet Büyükkahraman, “Kısa bir süre 1 saat, 2 saat vakit geçirmekle bir şey olmamakla birlikte uzun süre bilgisayarın başında zaman geçirenlerde ileriki yaşlarda gözlerinde katarak, göz bozuklukları olabilir. Bundan dolayı da Göz rahatlığına ve teknolojik aletlere karşı üretilmiş camlar yani uv400’e kadar korumalı camlar tercih etmeli. Örnek veriyorum akşamları yatmadan önce göz ağrısı çeken insanların yüzde 80’inin filtreli camlarla koruması sağlanmakta. Hastalıkların artmasını engellemek mümkün değil. Ama iyi bir cam kullanarak göz sağlığımızın bozulmasını yavaşlatarak rahat bir hayat, yaşamak kaliteli bir görüntü sağlamak amaçlı kaliteli uv400 camlar kullanılabilir” diye kaydetti.

 

“GÖZLÜK UV400 VEYA POLARİZE BİR GÖZLÜK İSE SİZİ YETERİNCE KORUYACAKTIR”

Hikmet Büyükkahraman, alının pahalı gözlük genel olarak kaliteli olmadığını belirterek, Her pahalı gözlük kaliteli olacak bir şey yoktur. Dediğimiz ücretin bir kısmı markaya ödüyoruz aslında. Örnek verecek olursak polarize bir cam olan bir gözlük, size yeterli olacaktır. Ortalama 200-300 TL ile satılan bir gözlük konforunu, 2 bin liralık üründe size yeterli olacaktır. Ödediğiniz pahalı gözlükteki ücretin çoğu markaya gidecektir. Gözlükçüden aldığınız bir gözlük aslında UV400 veya polarize bir gözlük ise sizi yeterince koruyacaktır. Fazlaca verilen paralarla kaliteli bir gözlüğe sahip olmazsınız” ifadelerini kullandı.
 

“OPTİK MÜESSESLERİNDEN ALDIKLARI GÖZLÜKLER EN GARANTİ GÖZLÜKLERDİR”

İnternetten alınan ürünler ile ilgili konuşan Büyükkahraman, “İnternetten satılan ürünlerin çoğunun sahte olduğunu müşteriler aldıktan sonra orijinal mi diye bize gösteriyorlar. Ödedikleri yüksek ücretlere rağmen ürünlerin yüzde 80’i sahte çıkmaktadır. Bu sahte çıkacağı için daha çok gözünü korumak yerine bir plastiğin arkasından baktığı için gözleri daha çok ışığı çekecek böylelikle gözün bozulma riski daha da artıyor. Optik müesseslerinden aldıkları gözlükler en garanti gözlüklerdir” dedi.

“GÖZLÜK ALIRKEN GÖZÜMÜZE YAKIŞMASINDAN DAHA ÇOK...”

Hikmet Büyükkahraman konuşmasının devamında, “Gözlük alırken gözümüze yakışmasından daha çok gözümüzü yüzümüzü kapatacak büyüklükte gözlükleri tercih etmeliyiz. Gözlüğün çerçevesi tamamen bir aksesuardır ama kullanılan cam sizi korumak amaçlıdır. Cam alırken UV400 belgesi garanti sertifikası olan gözlükleri almayı tercih etmeliyiz. Sağlık Bakanlığının onayından geçmiş ürünleri tercih edersek devlet kontrolünde sağlıklı bir gözlük almış oluruz. Gözümüzü de yüzde 50’den yüzde 90’a kadar koruma sağlar” ifadelerini kullandı.

“4 YAŞINA KADAR GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ KULLANILMAMALI”

4 yaşından itibaren güneş gözlüklerini kullanmaya başlamamızın gözümüz için çok sağlıklı olacağını belirten genç optikçi, “Güneş gözlüğünü 3 – 4 yaşın altındaki çocuklar kullanmaması gerek. Çocukların gözlerindeki pigmentlerin tam gelişmesi için 4 yaşına kadar güneş gözlüğü kullanılmamalı. 3 – 4 yaşını geçtikten sonra her insanın gözünü korumak için ileriki hayatında sağlıklı bir göz olmasını istiyorsa kullanmak zorundadır ve anlık sizi rahatlatacaktır. Örnek verecek olursak: araç kullanırken, güneş gözlüğü kullanmayan bir kişinin tam öğlen 12.00’da görüntü netliği 20 metreye kadar düşer gözlük kullandığınız zaman 70 metreye kadar görüntü netliğini artırabiliyorsunuz. Bir de kaza riskini en aza indiriyor. Hem sağlığınız için hem de kaza gibi benzeri şeylerin olmaması için kesin kullanmalı” dedi.

“OPTİK MÜESSESELERİNDEN GÖZLÜK ALMAMIZ GEREKİYOR”

Gözlük alırken Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı Optik Müesseselerinden gözlük almamız gerektiğini belirten Hikmet Büyükkahraman, “Derecesiz gözlükler 2 çeşite ayrılıyor. Sağlık bakanlığı onaylı optik müesseselerin sattığı gözlükler bir de işporta da satılan ürünler. İşportada satılan ürünler plastikten yapıldığı için gözümüzü koruması zaten bir yana daha fazla göze zarar veriyor. İşportacıdan alınmamalı ama işportacıdan aldığınız bir çerçeveyle Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı bir camla kullanılırsa moda olarak kullanılabilir. Örneğin bilgisayarda günde 2 saatten fazla bakan bir insanın gözüne gelen zararlı ışıktan koruması için insanlara özel üretilmiş bir cam ile kullanılırsa bu teknolojiler kişilerin ileriki hayatında gözlerinin bozulma riskini çok daha azaltıyor” dedi.

“BU DURUM SİZİ KATARAK OLMAYA KADAR SÜRÜKLER.”

Büyükkahraman şöyle devam etti, “Gözlük alırken Optik müesseselerden olmasına dikkat etmeliyiz. Hangi optik müessesenin olması önemli değil ülkedeki bütün optik müesseselerin Sağlık Bakanlığı’na üye olan iş yerleri oldukları için gönül rahatlığı ile takarak göze daha fayda sağlamış oluruz. İşportacılardan alınan gözlüklerde gözüne fayda olacağını düşünmemize rağmen zararı olur. Bunun da nedeni katarak sorunu vardır 50’li yaşlarda başlayıp 70’li yaşlardan ortalamaya kadar ilerliyor. Katarak, ortalığı fulü görmek yani net görmeyi önlemek kirli bir camın arkasından bakmak gibi. Optikçilerden almadığınız gözlüklerin çoğu fayda yerine sizi katarak olmaya kadar sürükler. Sağlık Bakanlığı onaylı gözlükçülerden gözlüğünüzü temin edebilirsiniz” şeklinde konuştu.

(Haber: Abdulsamet İspir)
 

Editör: Mahmut Beyaz