Kadınlar bir evin, bir ailenin, çocukların ve erkeklerin gönlünü sevgi şefkatiyle saran gönül sarmaşığı gibidir. Bizler onlara nasıl sevgi suyu verip onları incitmeden gönüllerine dokunursak, onlarda bir sarmaşık gibi bizleri güzel ve aşk ile sararlar. Kadınların bize, bizlere bir armağan olarak verildiğini unutmayalım. Nasıl ki evde diktiğimiz saksıya diktiğimiz gül açınca seviniyoruz, solunca üzülüyoruz. Kadınlar gül gibidir. Bir güle, gül verip gülün gönlünü gül ile almalıyız. Bir annenin sevgisi karşılıksızdır ya da bir çocuğun. Onlara bir gün değer vermek yerine her gün değer vermeliyiz ki, onları bir gün ile özel hissettirmemeliyiz. Çünkü onlar ayakları altına cennet serilecek, bu vatan için binlerce hayırlı evlat yetiştirecek varlıklar. Bu elleri öpülesi, yürekleri sevgi dolası insanlar için asla ama asla bir gün yetmez, yetmemeli!

***

Biz evlatlarda ‘Annelerimize, ablalarımıza’ yapılmasını istemediğimiz şiddeti, hiçbir kadına yapmamalıyız. Onlar bizim baş tacımız olmalı! Kadına şiddettin önüne geçmek adına topu yuvarlayıp İçişleri Bakanlığı’na ya da Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da atmamak gerek. Bu sorun toplumsal bir sorundur, herkesin elini taşın altına koyması gereken kanayan bir yaradır. Şiddet gören kadınların sığınma evlerinde barınmaları sağlanıyor. Seksen milyonu aşan ülkemizde kadın sığınma evlerinin sayısının sekiz bin olması gerektiği söyleniyor. Bu sayıya ulaşılması için çabuk adımlar atılıp şiddet mağduru kadınları çaresiz ve kimsesiz bırakmamak gerek. O yüzden yetişen ve yetişmekte olan gelecek neslimize bunu bilinçle bir şekilde aktarmak lazım.

***

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm dünya kadınlarının kutladığı uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı'nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınları için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazılmamıştır.

***

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, hayatımızın her anında yanımızda bulunan kadınlarımızın her yıl kutlanan bu günleri kutlu olsun.