Eğitimciliği, mütevazi kişiliği, yazar kimliğiyle dikkat çeken ve bugüne kadar yaptığı birbirinden farklı çalışmalarla takdir toplayan Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Güvenç, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla önemli bir hususa değindi. Sözlerinin başında özellikle dengeli ve sağlıklı beslenmeye vurgu yapan Güvenç, dünyada 830 milyon 996 bin 743 bin aç insanın olduğunu kaydetti. Bunun yanında dünyada 1 milyar 666 milyon 216 bin 363 aşırı kilolu insanın bulunduğunu ifade eden Güvenç, ayrıca son dönemde büyük bir sorun haline dönüşen obezite hastalığının da dünyada 715 milyon 40 bin 578 kişi de var olduğunu belirtti.

İşte Dünya Gıda Günü vesilesi ile Prof. Dr. İsmail Güvenç ile gerçekleştirdiğimiz röportajın detayları…

“GIDA GÜVENCESİNE ULUSAL GÜVENLİK GÖZÜYLE BAKMALIYIZ”
Sayın Hocam, bir ülke için gıda temini neden önemli?
İG
: Teşekkür ederim böyle bir röportaj için. Derslerde öğrencilerle paylaştığım ve Sebzecilik kitabımın önsüzünde yazdığım “Gıda Güvencesi Ulusal Güvenliktir!” cümlesini çok sık tekrarlarım… Gıda güvencesine ulusal güvenlik gözüyle bakmalıyız. Yine bireysel yaşamda da dengeli olarak gıdaya erişim önemli… “Başarının Anahtarları” kitabımda da Başarı ekolojisi içerisinde “Spor ve Beslenme” başlığı altında sağlıklı beslenmeye dikkat çektim.

“GIDALARA ÖNCELİKLE MİKTAR OLARAK ERİŞEBİLMELİDİR”
Gıda güvencesinin ne olduğunu okuyucularımızla paylaşır mısınız?
İG:
İnsanların ihtiyaç duyduğu gıdalara öncelikle miktar olarak erişebilmelidir. Bu yetmez kalite ihmal edilemez. Ve dahi sürekli olarak erişilebilir olmalıdır… Bu üç bileşene gıda güvencesi denilmektedir.

“GIDA GÜVENSİZLİĞİ DİYE BİR DURUM VAR”
Yani devamlılık önemli
İG:
Elbette bunu tersi gıda güvensizliği diye bir durum var… Dünyada ve ülkemizde tüm insanlara bu erişimin sürekli olması temin edilememektedir… Yaşadığımız dünyada “gıda güvensizliğin”de iki yol vardır vardır:  Birincisi yetersiz beslenme (Undernutrition); ikincisi ise Obeziteye (obesogenic)dir…

“BEBEKLER VE ÇOCUKLAR YETERİNCE BESLENMEMEKTEDİR”
Yetersiz beslenme çok bilinmekte ama…
İG:
Evet! Genellikle bu kısma odaklanılmakta… Yetersiz beslenme bebekler ve çocuklar yeterince beslenmemektedir. Yeterli enerji, vitamin, protein, mineral alamamaktadır. Bu tip çocuklar yeterince gelişememekte ve tükenmişlik yaşamaktadır… Afrika ülkelerinde az gelişmiş ülkelerde sıkça karşılaşılan bir tablodur…

“KAYGI, STRES VE DEPRESYON…”
Ya diğeri…
İG:
Bu birinciden daha yaygındır. Obezite yolunda demekteyiz. Kaygı, stres ve depresyon sıkça karşılaştığımız örneklerdir… Bu ruh halindeki insanlar dengesiz beslenir… Beslenmenin örnekleri kötüdür: Pahalı olmayan, yüksek kalorili,  düşük besleyici değeri olan bir beslenme dört nala koşmaktadır. Sonuçta insan metebolizmasının adaptasyonu ve aşırı kilo veya obezide sorunu ortaya çıkmaktadır…

“DÜNYADA GIDA GÜVENLİĞİ OLMADAN BESLENEN İNSAN SAYISI 4 MİLYARA YAKINDIR”
Açlık, Aşırı Kilo ve obezite sorunu ne boyuttadır?
İG:
Dünyada gıda güvenliği olmadan beslenen insan sayısı 4 milyara yakındır. Yani Dünya nüfusunun yarısı yani yüzde 50’i açlık veya kilo sorunu ile karşı karşıyadır. Açlık 21. Yüzyılın önemli bir sorunudur? Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) istatistiklerine göre Dünyada aç insan sayısı 821 milyon kadardır. Yani 8 milyarlık dünyanın yüzde 10.9’u açlık sorunu ile karşı karşıyadır. Diğer yandan 2,5 milyar insan ise aşırı beslenme sorunu yaşamaktadır… Dünyada aşırı kilolu insan ayısı 1,66 milyardır. Dünyadaki obez insan sayısı 715 milyondur. Bu resim insanlığın önünde durmaktadır.  Resme bakarak çözüm aramalıyız. Farkındalığı artırmalıyız…

“DÜNYANIN YÜZDE 10.9’U AÇLIK SORUNU İLE KARŞI KARŞIYA”
M: Sayın hocam açlık derken daha büyük bir sorunla mı karşı karşıyayız
İG:
Elbette… Dünyanın yüzde 10.9’u açlık sorunu ile karşı karşıya ama aşırı kilo ve obezite bir az önce söylediğim gibi daha büyük boyutlarda.  Gelişmiş ülkelerde aşırı beslenme nedeniyle hastalıklar artmakta.  Tansiyon, şeker, kanser hızla yayılmakta…

Bunlar “gıda güvensizliği” sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir
İG
: Hem de nasıl…

“BAZI ÜLKELER VEYA ZENGİNLER YETERİNCE SORUMLULUK ALMIYOR”
Bu verilere baktığınızda yanlış giden bir şey yok mudur?
İG: Elbette vardır. Uzun bir ekonomik, siyasi, kültürel vs analizler yapmak mümkündür… Okuyucularımıza
1994’te fotoğraf dalında Pulitzer ödülü kazanan Kevin Carter çektiği fotoğrafı hatırlatmak isterim… Açlıkta dizi üstünde yüzü yere kadar düşmüş bir çocuk ve 3-4 metre uzağında bekleyen bir akbaba fotoğrafıydı bu… 2 km uzakta Birleşmiş Milletlerin Gıda destek ofisi varmış… Fotoğrafçı çocuğa yardım etmedi diye eleştirilmişti… Maalesef bazı ülkeler veya zenginler yeterince sorumluluk almıyor.

“YANLIŞ POLİTİKALAR…”
Birazda nedenlerinden bahseder misiniz?
İG:
Beslenmenin önemini öğrencilere anlatırken bir “kısır döngüden” bahsederim… Bu döngüde yeterli gıda bulunmaması ile başlayan süreç, çalışma kapasitesinin azalması, gelir düşüklüğü, gelir azlığı sonucu gıda güvencesinden yoksunluk ve bu fasit daireyi destekleyen olumsuz çevre şartları ve yanlış politikalar uygulamalar ile desteklendiğinde dönüp durmaktadır… Günümüzde az gelişmiş ülkelerdeki gıda azlığının nedenleri arasında üretim tekniklerinin bilinmemesi, yanlış politikalar, kuraklık vs sayılabilir.

“365 GÜN 7/24 İLGİLİ OLMALIYIZ”
Dünya Gıda Günü hakkındaki düşünceleriniz nedir?
İG:
Dünyada beslenme sorununa dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 16 Ekim’i Dünya Gıda Günü olarak kabul etmiştir. Dünya Gıda Günü’nde Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde gıda üretimi ve tüketimi, açlık vb. konular incelenir… Önemli bulmaktayım… Ama 365 gün 7/24 ilgili olmalıyız.

“GÜNLÜK ENERJİ İHTİYACI BELİRLENMELİ”
Sayın Hocam beslenmenin önemine ait bir bölümün olduğu “Sebzecilik” kitabının yazarısınız… Beslenme için önerileriniz nedir?
İG:
Öncelikle günlük tüketilecek gıda miktarı başka bir söyleyişle günlük enerji ihtiyacı belirlenmeli… Bireyler bu soruya “Ne yapacağım?” cevabı ile karşılık bulmaya çalışsınlar… Miktarı çalışma temponuza göre belirlenmeli… Çok çalışma az gıda veya az çalışma çok gıda doğru değil…

“İSRAFTAN KAÇINALIM…”
Okuyucularımızın daha kolay anlaması için hazır öneriler
İG: Şunları söyleyebilirim…  
-Mevsiminde doğal ürünler ile beslenmeyi tercih edilmeli…  -Tahıl (ekmek, unlu mamüller), meyve, şekerli gibi karbonhidratlar fazla tüketilmekte kaçınınız… -Protein ihtiyacı fasulye, bezelye, nohut ve mercimek ile karşılaya çalışmalı… -Vitamin ve mineral kaynağı olarak sebze ve meyveler tercih edilmeli, ilaçlardan kaçınılmalı… -Yemeklerde sebze ile etin birleştirildiği tencerede pişirilmiş olanlar ve tercih edilmelidir. İsraftan kaçınalım…

“İSRAF KONUSUNDA FARKINDALIĞI ARTIRALIM”
Son olarak
İG: Doğayı koruyalım… Teknoloji hayatı kolaylaştırır ama karın doyurmaz… İsraf konusunda farkındalığı artıralım… Bir kısım insanın açlık bir kısım insanında fazla beslenmeden şifa aradığı bir dünyaya hem birden itiraz edelim…

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz