Genç İşsizliği İle Baş Edebiliriz

2017 yılı Ocak ayı itibariyle;

15 yaş ve üstü nüfusumuz :59 milyon

Çalışabilir nüfusumuz (işgücü) :30 milyon

Çalışabilir nüfus içinde istihdam olan (çalışan):26 milyon

İşsiz sayısı (toplam) :4 milyon

İşsiz sayısı içinde 15-24 yaş arası olan işsizler :1 milyon

Bilindiği üzere, şu sıralar işsizlik ülkemiz ekonomisinin önemli bir problemi. Sadece bu dönemlerde değil, 1970’li yıllardan bu yana, işsizlik problemi hep bir şekilde ülkemiz gündeminde yerini almış. İşsizlik konusunda bugüne kadar bir çok yazılar yazıldı ve durum farklı yönlerden analiz edildi. Ben de bu hafta konuyu genç işsizliği yönünden ele alacağım.

Son zamanlarda bazı iş arama siteleri (kariyer.net, yenibiris.com vb.) yöneticilerinin işsizlik verileri ile ilgili analizleri oldukça dikkat çekici nitelikte. Bu analizlere göre, her geçen yıl genç nüfus olarak kabul edilen 15-25 yaş arası kitlenin istihdamında ciddi bir düşüş söz konusu. Bu durumu TÜİK de doğruluyor. Yukarıdaki rakamların da kaynağı olan TÜİK’e göre, geçtiğimiz yıl %19 olan genç işsizliği bu sene %24’ü aşmış durumda.

Gençler iş mi seçiyor yoksa piyasada iş mi yok?

Mutlaka siz de rastlamışsınızdır şu diyaloğa: “Kardeşim, işsizlik diye bir şey yok! Millet işi beğenmiyor. Ondan bu işsizlik…” Aslında bu hatalı bir tespit değil. Gerçekten de çokları “aman şu işin maaşı düşük, aman şu işin mesai saatleri bana uymaz” diyerek işsiz kalıyor. Bununla birlikte, gençlerin işsizliğinin sebeplerinde bu durum pek yer almıyor. Genç işsizliğini arttıran belirgin sebeplerden birisi, turizm, mağazacılık, perakende gibi gençlerin yoğun çalıştığı sektörlerde yaşanan daralma. Bilindiği üzere turizm sektörünü 2016’da yaşanan olumsuz hadiseler, perakende ve mağazacılık sektörlerini ise döviz yükselişine bağlı olarak yükselen kiralar etkiledi. Maliyetleri artan bu sektörler de haliyle istihdamdan kaçındı.

Genç işsizliğini arttıran bir diğer sebep, şirketlerin mevcut kadrolarını büyütmek yerine deneyimli eleman tercih etmesidir. Şirketler gözünden, tecrübesiz bir eleman alıp yetiştirmek zaten yüksek olan maliyetini biraz daha arttıracağı için pek tercih edilmiyor. Bunun yerine şirketler tercihlerini deneyimli elemandan yana kullanıyorlar.

Üçüncü bir sebep olarak da, emeklilik vakti gelmesine rağmen gelir kaybına uğramaktan ya da boşa düşmekten çekinen yaşlı çalışanların işi bırakmak istememesi, genç işsiz sayısını arttıran etkilerden biri olarak sayılabilir. Tabii bazen kıdemli çalışanın tecrübesinden mahrum kalmak istemeyen işveren de bu duruma sebep olmakta (Türkiye Sigorta Birliği’nin bir raporuna göre emeklilerin %30’u fiilen çalışmaya devam ediyor).

Çözüm ne?

Gençlerin iş hayatında yer alması ekonomimizin güçlenmesi açısından çok etkili. Bir nevi ekonomiye taze kanın enjekte edilmesi gibi bir gelişme. Bu doğrultuda hükümet, işveren dernekleri, odalar ve sivil toplum kuruluşları gibi bir çok kesim odaklanarak bir çözüm geliştirme gayreti içindeler. Aşağıda geliştirilen çözümleri ve geliştirilebilecek bazı çözümleri sıralayalım:

  • Gençlerin yoğun olarak tercih edildiği turizm, perakende, mağazacılık gibi hizmet sektörlerine yönelik iyileştirme politikaları.

  • TOBB ve İŞKUR arasında imzalanan, üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerin özel sektörde istihdam edilmesi durumunda maaşlarının yarısını devletin karşılaması ile ilgili anlaşma.

  • Şirketler bünyesinde oluşturulan kalifiye personel yetiştirme uygulamaları. Bu tip uygulamalarda, tecrübeli personelin yeni mezun statüsündeki gençlere tecrübesini aktarması esas alınıyor.

  •  Meslek liselerinden mezun ama üniversite okumamış/okuyamamış gençlere “ara eleman” statüsünde pozisyonların oluşturulması. Tabii bunun için meslek liselerinde gerçek anlamda teknik eleman yetiştirme misyonunun benimsenmesi lazım. Maalesef bu okullardan mezun olan bir çok genç, üniversiteye gitmeden iyi bir iş bulamayacağı inancına kapılmış vaziyette. Herkes mühendis olmanın hayalinde ama öte yandan mühendis başına 10 işçi düşüyor.

Bu ve bunun benzeri uygulamaların, gelecek dönemlerde genç istihdamını arttırması ve ülkemizdeki işsizlik oranını düşürmesi beklenebilir. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.