Ne yazayım?

Güncelimiz nedir? Derken…

Geçen haftanın güncelinde gazetecilerin olduğunu gördüm.

Gazeteci kardeşlerimle ilgili geçen yıl yazdığım yazıyı buldum.

Kolayına kaçtım ama,tam yerine oturdu sanıyorum…

Okuyalım bakalım neler söylemişiz?

            ***

Geçtiğimiz hafta 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlandı.

Çalışan Gazeteciler Günü...

Öyleyse bugün konumuz Gazetecilik olacak...

Gazeteciliğe bakınca sırasıyla şunları görüyoruz:

Bilgi toplanması...

Yazılması...

Düzenlenmesi...

Dağıtımı...

Bu adımlar gazeteciliğin temelidir.

            ***

Gazeteci ise, erişmek istediği kitleye göre önemli bilgileri toplar...

Haber yapar.

Ve de kamuoyunu bilgilendirir.

Gazetecilik ve gazeteci üç aşağı beş yukarı ancak böyle özetlenebilir.

            ***

Haber, gerçeklere ve verilere dayalı olmalıdır.

Asıl olan gerçekleri saptırmamaktır.

Gazetecilikte tarafsızlık esas olmalıdır.

Yorum yapmadan gerçekleri duyurmak ana görev olmalıdır.

İşte bu noktada Köşe Yazarlığı başlıyor.

Yorum noktasında köşelere iş düşüyor.

            ***

Köşe yazarlığı gazetecilikte, farklı bir konumdadır.

Gazeteci gerçekleri kamuoyuna yansıtır.

Yorumsuz ve net olarak bilgilendirme yapar.

Gazeteciliğin temel ilkelerinden biri budur.

Yorum yapmak ise yazarlara düşer.

Gazeteyi elimize alırız...

Önce haberleri okuruz.

Arkasından köşeleri...

Önce haberle ilgileniriz.

Sonra köşelerde neler yazıldığına bakarız.

            ***

Bazı okuyucular haberle yetinir.

Bazıları ise mutlaka köşeleri takip eder.

Okuyucu, güvendiği köşe yazarını mutlaka okur.

Köşe tiryakiliği diye bir durum vardır.

Gazetecilik bir meslektir.

Köşe yazarlığı da bu mesleğin bir parçasıdır.

Her ikisi de gazeteyi tamamlayan ana unsurlardır.

Okuyucu değerlendirmesini ayrı ayrı yapar.

           ***

Sonuç olarak gazeteci ve köşe yazarı takım arkadaşıdır.

Gazete bir ekip çalışmasıyla ortaya çıkmaktadır.

Ekip yöneticileri işin başındadır.

Muhabirinden mizanpajcısına...

Matbaacısından dağıtıcısına kadar...

Herkese ayrı bir görev verilmiştir.

                ***

Biz Kahramanmaraş’ta yaşıyoruz.

Şartlarımız malum…

Gazeteci arkadaşlarım evine ekmek götürme telaşında…

Ekmek aslanın ağzından da ötede…

Bu telaş içinde, herkes heyecanla mesleğini sürdürmeye çalışıyor.

Herkes görevini iyi yaparsa iyi gazetemiz olur.

Şehri yönetenler ve iş adamlarımız da sosyal sorumluluklarını bilip gerekli desteği verirse çok daha iyi gazetecilik yapılacağına inanıyorum.

Gazete iyi olursa, ekmek parası da hakkıyla kazanılmış olur.

Şimdi internet gazeteciliği de gündemde.

Aynı kurallar internet için de geçerlidir.

Tüm gazeteci arkadaşlarımı böyle onurlu bir kamu görevi yaptıklarından dolayı kutluyorum.

Hayırlı günler.