Kış soğuklarının kendini göstermesiyle birlikte vatandaşlar tarafından sıkça tercih edilen Kahramanmaraş’ın en önemli lezzetlerinden kelle paça birçok insan için gelenek haline gelerek günün her saatinde tercih ediliyor. Kahramanmaraş’ın en köklü işletmelerinden olan Fidan Kardeşler Lokantası, kendine özgün yöntemleri ve geleneksel lezzetleriyle ürettikleri başta maraş paçası olmak üzere, döner, çorba, ızgara çeşitleri ve sulu yemeklerini en taze ve kaliteli malzemelerle hazırlayarak müşterilerine servis ediyor. 4 kuşak boyunca yenilenen menüsüyle Kahramanmaraş’ta hizmet veren Fidan Kardeşler Lokantası, müşterilerine samimi bir ortamda hizmet verirken, eşsiz damak zevkleriyle ziyafet dolu vakit geçirme imkanı da sunuyor.
PAÇANIN EN ÖNEMLİ MALZEMESİ GÖZDÜR
Paçanın küçükbaş hayvandan yapılması gerektiğini söyleyen Ahırdağ Caddesi üzerinde bulunan Fidan Kardeşler Lokantası İşletme Sahibi Raşit Fidan, paçanın şifa kaynağı olduğunu ifade ederek şu sözleri kaydetti; “8 yaşından beri mesleğin içerisindeyim. 4 kuşaktır bu işi sürdürüyoruz. Günlük, 8-10 çeşit sulu yemek hazırlıyoruz. Tas kebap, yoğurtlu köfte, tavuk haşlama, taze fasulye, kuru fasulye, pirinç pilavı, bulgur pilavı, içli köfte, döner çeşitleri, kebap çeşitleri ve en önemli lezzetimiz kelle paça hazırlıyoruz. Mekanımızda 70-80 kişiye kadar hizmet verebiliyoruz. Paça Kahramanmaraş’ımızın vazgeçilmez şifa kaynağı olan bir yemeğidir. Küçükbaş hayvandan yapılmak şartıyla lezzeti ve vitamini muhteşemdir. Ayak paça, göz paça, damak paça, dil paça, yanak paça gibi çeşitleri vardır. Paça hazırlanırken kelle iyice temizlenmeli ve ayıklanmalıdır. Sumak ekşisi paça için çok önemlidir. Paçanın en önemli malzemesi gözdür, birçok yerde göz kullanılmıyor veya tercih edilmiyor. Ancak paçaya lezzet veren ürün göz dür. Biz özellikle bunu kullanıyoruz ve müşterilerimiz için en güzel tadı yakalamaya çalışıyoruz. Bütün yemeklerimizi özenle hazırlıyoruz, yıllardan beri bu işi yapıyoruz. Paça şifa deposudur. Grip olan bir insan paça içtiğinde direk sağlığına kavuşur. Aynı zamanda 40’lı yaşlarda başlayan eklem ağrılarına da deva getirdiğine şahit oldum.”
Haber: Eyüp Kağan Atlı
