Osmanlı Devleti’nin birçok hükümdarları kitap okuma alışkanlıkları sayesinde çoklu zekâ becerileri kazanmış olup, pratik zekâlarıyla dünya tarihine yön veren başarılara imza atmışlardır.
Osmanlı medeniyeti Fatih Sultan Mehmet döneminde gelişmiş; Sultan Süleyman devrine geldiğinde ise, en muhteşem günlerine ulaşmıştır. 
 2005 yılından 2012 yılına kadar yedi yıl sureyle Topkapı Sarayı müzesi başkanlığını yürüten Prof.Dr. İlber Ortaylı, bir televizyon programında yaptığı açıklamalarda, Topkapı Sarayı’nda bulunan kitapların çoğunun Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait olduğunu açıkladı. Bu bilgi ile, Fatih ve Kanuni’nin kültürel kimliklerinin, yerli ve yabancı tarihçiler tarafından neden ön plana çıkarıldıklarının sırrını da öğrenmiş oluyoruz.
Dünya tarihine yön veren bu iki padişahımızın şiir, müzik ve güzel sanatlara karşı da özel ilgileri vardı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiğinde büyük bir kütüphaneyi de yanında götürmüştü. Fatih, sekiz dil bilirdi. Âlim, şair ve sanatkârlarla sık sık bir araya gelip sohbet ederlerdi. Ak Şemseddin en değer verdiği âlimlerden biriydi. Hangi din ve mezhebi olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı. İlk tür yüksek öğrenim kurumu olan Sahn-ı Semen Medresesini kurmuştur. Bu özellikleri ile Orta Çağ’ı kapatıp Yeni Çağ’ı açan cihan imparatorudur.
Muhteşem Süleyman, 2779 gazelden oluşan divani ile divan edebiyatındaki en fazla gazel yazmış olan şairdir. Kanuni, sanata ve mimariye büyük önem verirdi. Mimar Sinan özgün eserlerini bu dönemde üretmiştir. Büyük padişahımız aynı zamanda usta bir kuyumcudur.
Osmanlı İmparatorluğunun yükselme dönemi başarılarının arkasındaki gerçeklerden birinin de eğitim, bilim ve sanata verilen değerler olduğunu, Kanuni ve Fatih döneminde daha iyi anlıyoruz.