Evinizde öğretmen var mı?  

Bir okul müdür yardımcısı, okula kayıt yaptırmaya gelen veliye bu soruyu sorsa, aklınıza hemen ne gelir?  

Biraz düşündüğünüzde, tabi ki önce ebeveynlerden birinin veya ikisinin öğretmen olup olmadığı, ailede ödevlere yardımcı olacak kardeşler veya evde özel öğretmen bulunuyor mu sorgulaması gelir.  

Önce Mehmet Küçük Öğretmen'i tanıtayım: Yaşar Gölcü İlkokulu'nun emektar, yüreği insan ve eğitim aşkı ile dolu bir müdür yardımcısıdır. Mehmet Öğretmen'in, velilerle ve çocuklarla kurduğu sıcak ve içten iletişim ise her zaman ilgimi çeker.  

Ve aklıma da Mahmut Hoca yakıştırması geldi. Bir sinema klasiği, Hababam Sınıfı'ndan...  

Benim gözümde de bizim okulun Mahmut Hoca'sı,  Mehmet Hoca... Okulumuzun babacan müdür yardımcısı...  

Ortak yönleri mi? Velileri eğitim-öğretim sürecine ilave etmek için verdiği mücadeleler diyebiliriz.  

Özel Çamlıca Lisesi Müdür Yardımcısı Mahmut Hoca'nın, velilere karne günü verdiği unutulmaz ders... Hatırladınız mı?  

Mahmut Hoca: 'Biliyorum tabi hepiniz çocuklarınızı seversiniz. Ama benim söylemek istediğim bu değildi. Şöyle geriye doğru bakıp bir düşünün. Taa ilkokul sıralarından beri çocuklarınızın eğitimiyle ne kadar ilgilendiniz. Onlarla arkadaş olup onları anlamaya; dertlerine, sorunlarına ortak olmaya çalıştınız mı? Gerek öğretmenlerine gerekse ana babalarına yani sizlere hatta memleketlerine faydalı bir insan olarak yetişmeleri için ne yaptınız? Görev ve sorumluluklarını kendilerine hatırlattınız mı? Bir çocuk eline çanta verip okula yollanmakla, cebine üç beş kuruş para koyup okul köşesine atılmakla eğitilmez. Daha doğrusu ana babanın görevi burada bitmez. Bu yüzden benim kanımca tembel çocuk, hatalı çocuk, suçlu çocuk yoktur. Hatalı ve hatta suçlu ana baba vardır. O yüzden de bu karneleri çocuklarınıza değil, gerçek sahipleri olan sizlere vermeyi daha uygun buldum. İçindeki notlar sadece onların ders notları değil, bir anlamda sizlerin de analık-babalık görevlerinize verilmiş notlardır.'  

Bu sözlerin kim arkasında olmaz? Özellikle yaşadığımız Coronavirüs günlerinde bu öğütlere daha çok ihtiyacımız olacak.  

 İlkokullarda,8.ve12.sınıflarda ebeveynlerin çok da alışık olmadıkları bir süreç yaşanıyor. Hibrit modelde yüz yüze ve uzaktan eğitim bir arada veriliyor. Doğal olarak da anne ve babalarda bu durumu nasıl sağlıklı yöneteceğini karar kara düşünüyorlar.   

  Bu süreçte bir de çocuklarımızın halini düşünün... Her zamandan daha çok sevgi ve ilgiye ihtiyaçları var.  

  Reçete ise kolay: Sağlıklı bir okul- aile işbirliği ve sağlıklı bir ebeveyn- çocuk ilişkisi...  

Mehmet Hoca'nın anne-babalardan beklediği de bu...   

Unutulmamalı ki her başarılı öğrencinin arkasında ona inanan, güçlü bir anne ve baba vardır 

Tabi ki her çocuktan aynı başarıyı beklemek yanlış... Her çocuğun ilgi ve yetenekleri farklıdır. Bunları da göz ardı edemeyiz.  

Ama çocuk, her haliyle ailenin ürünüdür.