Köşemi takip edenler az çok bilir. Siyasetin o çokça geniş, çetrefili ve derin sularında kulaç atmayı pek yeğlemiyorum. Ancak gelin görün ki siyaset kişinin kendisini tamamen soyutlayabileceği, yalnızca seyirci olarak var olabileceği bir arena değil.

Yolda yürürken düştüğünüz bir çukurdan şikayet etmek, ekmeğe gelen zammı tepki göstermek, hatta çocuğunuza fazla ödev verilmesinden dert yanmakta bir nev’i siyaset yapmaktır. Öyle ya, düştüğünüz çukuru kapatmak belediyenin, ekmek piyasası ve fiyatını belirlemek devletin, yine eğitim sitemini belirlemek Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile devletin, yani mevcut iktidarın görevi.

Bu günlerdeki siyasi tartışmamızın ana ekseni 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum. Anayasadaki 18 maddelik değişiklik, Meclis tarafından 330 oy oranını geçip, 367 barajına takıldı. Bu 18 maddede nihai söz milletin. Yani bizlerin. Yapılan tartışmalara, konuşmalara, fikir sunumlarına bakınca, bu referandumun oldukça sert ve kamplaşmaları da beraberinde getireceği izlenimi mevcut. Evet diyenlerin iradelerini teslim etmiş, düşünemeyen, sorgulamayan insanlar olarak yaftalanması, diğer taraftan Hayır diyenlerin 15 Temmuz darbe girişimi ile anılması, PKK, Deaş gibi terör örgütleri ile birlikte anılması her iki taraf için de onur kırıcı ithamlar.

Siyaset sertleşiyor, sertleşecek. Daha tam ısınmadı meydanlar. Ancak görünen o ki, her iki tarafta bu referanduma oldukça asılacak. Kazanmak için var gücü ile çalışacak. Belki her iki taraf içinde sonucun siyasi getirileri büyük olacak.

Peki biz, yani sıran insanlar. Halk. Biz ne yapacağız. Bizim gibi düşünmeyen komşumuzu arkadaşımızı dostumuzu, iş arkadaşımızı düşünemeyen, algılayamayan, irade yoksunu kişiler olarak mı yaftalayacağız ? Yoksa terör örgütleri ile birlikte mi anacağız? Yazık çok yazık olmaz mı? Bunlar gerçekten büyük ve taşınması zor ithamlar olmaz mı?

Referandum olacak ve bitecek. Bu 18 madde ya kabul edilecek, ya reddedilecek. Ama biz o komşularımız ile, dostlarımız, arkadaşlarımız ile birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Aynı iş yerinde birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Bırakalım siyaset ısınsın. Siyasiler gerilsin. Ama biz gerilmeyelim. Birbirimiz incitmeyelim. Referandumdan sonra birbirimizin yüzüne bakacak takatimiz olsun. Çünkü gece yarısı çocuğumuz ateşlendiğinde siyasi partilerden değil, komşularımızdan yardım isteyeceğiz. Düğünümüzde evet yada hayır, hangi oyu verdiğine bakmaksızın birlikte halay çekeceğiz.

Sonuç ne olursa olsun, birliğimize, dirliğimize, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, onurlu dik duruşuna sonuna kadar EVET.

Kardeş kavgasına, ihanete, tüm terör örgütlerine sonuna kadar HAYIR