Hiç hesapta olmayan ve size miras kalan bir gayrimenkulun satışından elinize 200.000 TL para geçseydi ve esnafa, pazara olan 50.000 TL borcunuzu ödedikten sonra kalan 150.000 TL’yi değerlendirmeye karar vermeniz gerekseydi ne yapardınız?

***

Parayı yeniden gayrimenkule mi bağlardınız? Hisse senedi piyasasına mı girerdiniz? Altın mı alırdınız? Dövize mi dönerdiniz? TL mevduata mı yatırırdınız? Yoksa ne yapacağınızı bilemeyip “yastık altına atayım sonra düşünürüz mü” derdiniz?

***

Yatırımcılar ellerine geçen para ile ne yapacaklarına karar verirken elde edecekleri faydayı kıyaslar. Gayrimenkul alımında göz önünde bulundurdukları şey, alınan gayrimenkulun kira getirisi iken, mevduat hesabında dikkate alınan değer enflasyondan arındırılmış mevduat faiz kazancıdır yani reel faizdir. Döviz veya altında ise geleceğe dair beklentiler ön plandadır ve dolayısıyla gelecekte artış bekleniyorsa şimdiden döviz / altın alınıp mevduat hesaplarında değerlendirilir, döviz/altın yükseldiği zaman geri satılır.

***

Aşağıdaki çalışma, sembolik anlamda kazançları kıyaslayabilmemiz için 100 TL’nin 1 yıl içinde kazanç sağladığı yatırım araçlarını göstermektedir:

1 yıl önceki 100 TL:

Borsada bugün: 92,16 TL

Dolar’da bugün: 132.58 TL

Euro’da bugün: 126,77 TL

Repo’da bugün: 105 TL (reel getiri)

Altın’da bugün: 124,36 TL

***

Bu çalışmada görüldüğü üzere, döviz bulundurmayı tercih edenler en kazançlı çıkanlardır. Özellikle Temmuz-Eylül ayları arasında elinde döviz bulunduranların sağlamış olduğu karlar, dövizin düştüğü şu günlerde bazı kesimler için bir alım fırsatı olarak görülüyor ve bu sebeple YP mevduatlarda hızlı bir artış görüyoruz. Bugün itibariyle Türkiye’de toplam vadeli + vadesiz mevduat toplamının %49’u YP mevduattır.

***

YP mevduatlardaki artışın tek sebebi yukarıda açıklandığı üzere diğer enstrümanlara göre kazancının daha yüksek olması değil, aynı zamanda Türk ekonomisine duyulan güven ve enflasyon sebebiyle paranın erimesi korkusu da bireylerin ve şirketlerin yabancı para tercihinde etkili olmaktadır. Yabancı paraya olan talebin sürekli yükselme seyrinde olması, dövizin alevinin düşmesine engel teşkil etmektedir ve yüksek döviz, maliyet enflasyonuna sebep olarak yeniden yatırımcının ilgisinin yabancı paraya dönmesine sebep olmaktadır.

Yatırımcının döviz tercih etmesi yerine yerli paradan yatırım yapması için iki şeye ihtiyacımız vardır: 1- Yurtiçinde döviz talebinin azaltılması, 2- Enflasyonun dizginlenmesi. Ülkemize ne kadar sıcak para girişi olsa da, ne kadar yabancı yatırımcı ülkemize giriş yapsa da dövize olan talep kısılmadığı müddetçe aynı senaryoyu yaşar dururuz. Üretim için gerekli hammadde teminini tamamen yurt içine yöneltmek şu an için gerçekçi bir senaryo olmayabilir ama kişilerin yurt içinde kendi aralarında yapacakları hizmet-iş-fason-kira gibi sözleşmelerde dövizi bir kenara bırakıp TL’ye yönelmesi önemli bir başlangıç olacaktır.

***

Paramızın değeri, bizim onu ne kadar sahiplendiğimiz ile doğru orantılıdır. TL kullanım faizlerinin gerilemesi, yatırımcının gerek işletme finansmanı gerekse de yatırım finansmanı için TL tercih etmesi, yurt içinde yerli paranının dolaşımını arttıracaktır. Dövize olan talebi kısarak TL’yi tercih etmek yaşadığımız maliyet enflasyonuna da fren olacak ve yatırımcının TL tassarruf yapması daha da tercih edilir bir hal alacaktır. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.