"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!" Bu söz şair/yazar Ahmet Muhip Dranas’a aittir. Gerçekten tenkit (eleştiri) zor iştir. Elbette eleştiri diye laf cambazlığı (demagoji) yapılmıyorsa zordur. Eleştiri denince küfür, hakaret, iftira anlaşılmıyorsa güç bir iştir.

Eleştiri için yöntem bilmek, bilgi sahibi olmak ve emek vermek gerekir. Orhan Veli Kanık "Bir kitabı tenkit edebilmek için ilk şart, o kitabı başından sonuna kadar okumaktır" demiştir. Gerçekte de bir konuyu bilmeden anlamadan, üzerinde çalışmada eleştirmek eleştiri değildir.

Gelişme için eleştiri kültürünün gerekli olduğunu düşünen çok sayıda kişi vardır. Bunda haklıdırlar. Eleştirinin geliştirici yönüne inandığımızda, eleştirinin ne olduğu ve hangi yöntemle yapılması gerektiğini bilmemiz gerekir.

Eleştiri Nedir?

Eleştirmek (tenkit etmek/ kritik) bir insanı (herhangi bir düşünce, eser, konu, yargı vs olabilir)  inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmektir. Eleştiri (tenkit) ise bu işi yapmaktır. Eleştirmek için incelemek, olumlu ve olumsuz yönlerini tespit etmek ve değerini takdir etmek gerekir.

Bir anlamda eleştirme elemektir. Elemek; elekten geçirmek, elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmaktır.  Mecazi olarak elemek iyisini kötüsünden ayırmaktır.

Eleştirinin bir anlamı da ayırt etmedir (tefrik). Eleştiri öncelikle ayırt etmekle başlar:  Tefrik etmeden tenkit olmaz. Tefrik (Ar.) ayırma, ayırt etme(k) veya ayırım anlamındadır. Yani küçük (nüans) veya büyük farkları ortaya çıkarabilmektir. Bunun için bilgi, deneyim ve emek gerekir. Altının değerini sarraf anlar. Tefrik yeteneği olmayanlar eleştiri yapamazlar. Fark    (Ar.)  bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık; benzer şeyleri birbirinden ayıran özelliktir.

Eleştirmek için öncelikle incelediğiniz konuya uygun gözenek/delik çapına sahip bir elek (ölçüt) sahibi olmak gerekir. Altını kantar ile tartamazsınız.

Değişik eleştiri anlayışlarından söz etmek mümkündür: Tarihsel eleştiri, toplum bilimsel eleştiri, çatışmacı eleştiri (Marksist), sanatsal eleştiri, edebi eleştiri vs. (Adalı O., Yükseköğretimde Sözlü ve Yazılı anlatım S. 207-208). Elbette bu eleştiri yöntemlerinin tamamı her konu için kullanılmaz. Ancak eleştiri için bilimsel eleştiri yönteminin nesnel olduğu için özel alanlarda-bazı modifikasyonlar yapılarak-kullanılmasını öneririm.

Bilimsel eleştiri

Bilimsel eleştiriye “ilmi tenkite” denilmektedir. Kanaatimce bilimsel eleştiri şu yönlerden olmalı:

-İçeriğe yönelik:  Konu incelenen/çözüme kavuşturulmuş eski bir konumu veya yeni olup olmadığı; hangi meseleyi çözmeye çalıştığı gibi hususlar irdelenmeli; böyle bir çalışmanın yapılma gerekçesinin ne olduğu ortaya konmalıdır. Birçok alanda daha önce yapılmış çalışmaların tekrarı niteliğinde veya herhangi bir sorunu çözmeye yönelik olmayan çalışmalara rastlamaktayız.

-Yöntem: Takip edilen yöntemler bilimsel olmalıdır. Yapılacak her çalışmadan sonuçlar alınabilir. Ama bu sonuçların bilimsel yöntemler takip edilerek elde edilmesi gerekir. Eleştiri meseleye (esere) bu yönüyle de bakmalıdır.

-Elde edilen sonuçlar bilimsel bir şekilde sunulmalıdır.

-Ortaya konulan eser önceki veya başka araştırıcıların görüş veya bilimsel sonuçları kullanılarak tartışılmalıdır.

Ortaya konan eserlerin (düşünce, politika vs.) olumlu ve olumsuz yönleri bilinmeden ilerleme olmaz ve sorunlar çözülemez… Chomsky’nin (2002) şu önerisi önemlidir: “Bilimsel, toplumsal veya politik konularda sorunları çözmek için gerçeklerle yüzleşmek yeterlidir (Aktaran: Yakup Karasoy (2005) “Eleştiri Nedir, Bağa Destursuz Girenler Nasıl Eleştirilmelidir?” başlıklı makalesi).

Gerçeklerle yüzleşmek için bilimsel tenkite ihtiyaç vardır.

Niçin sorunlarımızı çözemiyoruz diye soracak olursanız “ilmi tenkitin olmadığı yerde sorunlar çözülmez ve terakki olmaz” cevabını veririm.

Son söz: Tekemmül tenkitin evladıdır.