Daha önce de yazmıştım.

Neyi yazdık?

"Kibirli olmayın" dedik.

Eleştiri kültüründen bahsettik.

Eleştiri kabul kültürü…

Eleştirme kültürü.

Bu kültürün eksikliği komplekse dayanır.

Aşağılık kompleksi…

Kendine güven eksikliği ve kompleks.

Ben şehrin sorunlarını yazıyorum.

Bazen överek, bazen de yererek eleştiriyorum.

Kendinden emin insanlar eleştiriye açıktır.

İş bilen insan rahattır.

Ekibine güvenen rahattır.

Eksiği olan tedirgindir.

***

Güvenli ve emin insan teşekkür ediyor.

"Ben değil biz" diyerek yönetenler başarılı oluyor.

Kompleksliler feryat ediyor.

Biz de bunları halka anlatıyoruz.

Yani kaçacak yer yok.

Kahramanmaraş’ta yaşıyoruz.

Başka Maraş yok.

Biz bu şehrin sorunlarını konuşmak için sık sık toplanırız.

İstişare sünnettir.

Toplanmak için de kimseden izin almayız.

Yüce Allah'ın bize sunduğu nimetleri korumak ve kollamak farzdır.

***

Bu kaçıncı hatırlatmam bilmiyorum.

Makamlar baki değildir.

Asıl olan gönlümüzde bırakılan izdir.

Yıllardır nice yöneticiler gördük ki kimini hiç hatırlamıyoruz, kimi ile halen görüşüyoruz.

Son yıllarda idarecilerimiz daha aktif çalışıyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın dinamizmi buraları bile etkiledi.

Benim hatırladığım kadarıyla,son otuz yılda şehrimizden bir çok idareci geldiii geçti.

Seçilmiş veya atanmış bir çok yönetici gördük.

Makamdayken bol bol kibir ve hava...

Makam bitince yüz ifadeleri mahzunlaşır...

Toplum içine çıkmaya çekinirler.

Makam gidince ezilir büzülürler..

Çıkar gurupları etraflarından kayboluverir...

Bizim kapımız ise her zaman açıktır.

***

Sonuç olara ortak sevdamız Kahramanmaraş...

Ne yapıyorsak memleketimiz için...

Ne yazıyorsak Kahramanmaraş için.

Bizimkisi gönüllü hizmet...

Önemli olan, Yüce Allah'ın lütfettiği nimetlere sahip çıkmaktır.

Önemli olan, Yaşadığımız yere duyarlı olmaktır.

Ne oldum?” deme, “Ne olacağım?” de.

Hayırlı günler.