Dolar kuru arttı artalı, ekonominin üstatlarından tutun da, halkımıza kadar birçok insan yorum yapıyor, uzman köşe yazarları konuyu enine boyuna irdeliyor diye ekonomi konusunda yazı yazmak istemiyordum ama son günlerde karşılaştığım bazı rahatsız edici durumlar yüzünden bu yazıyı yazma gereği duydum.
Biliyorsunuz ekonomi birçok alanda dolara endeksli. Bu yüzden dolar kurundaki dalgalanmalar bütün sektörleri etkiliyor, bu konuda anlama açısından bir sıkıntı yok. Günlerdir haberlerde olsun, halk arasından olsun dolar düşmeye başladığı halde konulan zamların geri çekilmediği, fahiş zamlar konulduğuna dair haberler konuşulup duruyor. Bende ayda bir olan alışverişimi yapmak üzere her zaman alışveriş yaptığım markete gittiğimde her zaman aldığım ürün maliyetinde 150 lira gibi fahiş bir artış gördüm. Ürünlerde ki artış oranı bazı kalemlerde yüzde yüzü bile geçmiş. Kur düşerken ürün fiyatlarında bir düşüş görmediğimi de ekleyeyim.
Bu madalyonun bir yüzü. Bir yüzünde de inşallah gerçekten hata yapıyorlardır dediğim, ama bir haftada en az dört alışverişte de rastlayınca art niyet aradığım birkaç durum hakkında örnek vermek istiyorum. Marketten birçok kalem ürün alıyorsun tabi ki çarşaf gibi listeyi kontrol etmek pek mümkün olmuyor. Geçenlerde eşim 1,59 TL olan karpuzdan almış, listeyi kontrol ettiğinde örnek 5 kg karpuz 1,59 TL’den 7,95 TL yapması gerekiyorken 4,59 TL’den 22,95 TL olduğunu görmüş. Ve listede karpuz değil de salatalık yazıyormuş. Aradaki fiyat farkı 15 TL gibi bir fark. Bizim ufaklığa kırtasiye alışverişi yaparken 15 TL’lik ürünü 30 TL yazmalar, etiket fiyatının en az iki katı olan başka bir ürünü listeye eklemeler falan… örnekler çoğaltılabilir. Yıllardır güvenle alışveriş yaptığım, belki bir kere bile listeyi kontrol etme gereği duymadığım şehrimin büyük ve köklü firmalarının bu kadar hata yapmaya başlamış olması, dolar kuruna bakmadan etiketlerde fahiş fiyat artışlarına gitmesi beni fazlasıyla kaygılandırıyor, üzüyor, sinirlendiriyor.
“Bir an önce yetkililerin gerekli müdahaleyi yapmasını bekliyoruz” diyoruz, onlar da gerekli kontrolleri yapıyorlar, cezalık bir durum varsa kesiyorlar ama ben bu kez yetkilileri göreve davet etmeyeceğim. Osmanlım zamanında aynı ürünlerden satan yan yana iki bakkaldan biri eğer siftah yaptıysa diğer gelen müşteriye “komşum daha siftah yapmadı, ondan alışveriş yapınız” derken nasıl bir vicdan ve güzelliğe sahipse bunun yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Hep ben kazanayım, çok kazanayım diye düşünceler oldukça, imandan uzaklaştıkça bu milletin halini çok da iyi görmüyorum.
Saygılarımla…
