Değerli okuyucular, artık her hafta koşullar ve sağlığımız elverdiği sürece bu köşede sizlerle beraber olacağız. Çoğu zaman ülkemizin ekonomik gündemini tartışacak, bölgesel konulara değinecek ve yöremizin sorunlarını ve onların çözüm yollarını tartışacağız. Bu süreci takip ederken elbette siz okuyucularımızla karşılıklı fikir alışverişinde bulunacağız.
Bu süreçte, ekonomik konular yazılarımızın ana omurgasını oluşturacak ama ekonominin politikası da kaçınılmaz olarak bu omurganın diğer ögelerini tamamlayacak; bunun doğal sonucu olarak da ortaya renkli sentezler çıkacak.
Bunun en güzel örneği belki de üzerinde hala fikir birliğine varamadığımız “faizler ve ekonomik büyüme” arasındaki ilişkide yaşanan tartışma.... Faizler mi büyümeyi etkiler, yoksa tam tersi mi olur sorusu hala daha gündemimizde ve bir çözüme kavuşmadı gibi. İşte buna benzer yorum ve sonuçları bu köşede, daha çok veriler üzerinde analiz ederek, araştırmaların ortaya koyduğu sonuçları tartışmaya açacağız.
Global ya da yerel ekonomilerin ortak paydasını oluşturan iki temel konu yazılarımızın içeriğinde çok yer bulacak. Bunlar, ülkelerin “insan sermayesi” ve buna sıkı sıkıya bağlı “Orta Gelir Tuzağı” (OGT) olgusu. OGT basit anlamı ile bir ülke kişibaşı gelirinin genel olarak 7,000 ile 12,000 ABD doları arasında sıkışmasıdır. Ama örneğin bu tuzağın içinde en az 7-8 yıldan beri debelenmemizin nedeni sadece ekonomik nedenlere değil, bununla beraber
kalkınma seviyesi,
insan sermayesi,
ekonomik özgürlük (iş yapabilme) seviyesi,
mülkiyet hakkı,
......
ve hem kamuda hem de özel sektörde kurumsal yapının etkinliği gibi ekonomiyi dolaylı yönde etkileyen faktörlere bağlıdır. Yazılarımızda tüm bu tartışma noktalarını ayrıntılı olarak analiz etmeye çalışacağız.
Yaklaşım nasıl olursa olsun, insanın temel vurgu olduğu istihdam piyasası, hem gelir yaratması hem de insanı ve onun beyin sermayesini barındırması açılarından araştırılması gereken belki de en önemli konu olacaktır. Her ayın 15’inde açıklanan ve sadece tek gün konuşulan “işsizlik ve istihdam” aslında orta gelir tuzağının aşılmasında belki de en önemli paya sahip. Çünkü, merkezinde insanın olduğu bu piyasa, yukarıda saydığımız tüm etkenlerin daha da ileriye taşınmasını sağlayacak kapasiteyi oluşturmaktadır. Karar vericilere de düşen de bu kapasiteyi iyi yönlere çekecek politikaları yapmak ve uygulamaktır.
Bu ve buna benzer konuları ele alırken reel kaynağımız, değerli okuyucularımız, sizler olacaksınız. Sizlerden gelecek soru ve fikirler doğal olarak yazılarımızı renklendirecek, yerel ve bölgesel konuları karşılıklı ele almamızı sağlayacaktır... En son söz ise şahsımı Saygıdeğer Kahramanmaraş Halkı ile buluşturan, bu ortamı yaratan Kahramanmaraş Manşet Gazetesi Yönetimi’ne göndereceğim TEŞEKKÜRLER olsun!
Veysel Ulusoy
E-Posta: [email protected]
Twitter: @ekonomikanaliz
