“Türkiye’nin Davos’u” olarak şöhret kazanan ve bu yıl sekizincisi düzenlenen Medyada Uludağ Ekonomi Zirvesi, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleştirildi. Uluslararası ve Türkiye genelinde ki firma CEO’larının katıldığı zirvede 2 gün boyunca ekonomi adına tüm güncel bilgiler görüşüldü. Zirvenin nabzı olan ve Türkiye ekonomisine yön veren kişilerin yorum ve analizleri ile ivme kazanan zirve ekonomisi Avrupa ülkelerine de önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin en önemli ekonomi buluşmasında yer alan Köşe Yazarımız ve Ekonomi Uzmanı Gümüşer, programa Kahramanmaraş’tan katılan 3 kişi arasında yer aldı. Alanın da uzman kişiliği ile Kahramanmaraş’ı devlerin arasında temsil eden Gümüşer, genç yaşta elde ettiği başarısı ile kent imajını üst seviyelere çıkardı. Gerçekleştirilen Ekonomi zirvesini gazetemize değerlendiren Gümüşer, oradaki yaşanan atmosferin tüm kesitlerini ayrıntılı bir şekilde paylaştı.

Gazetemiz Köşe Yazarı ve Ekonomi Uzmanı Hikmet Gümüşer gerçekleştirdiğimiz röportajda şunları değerlendirdi:

EKONOMİ ZİRVESİ SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Yaklaşık 8 yıldır yapılıyor ve ben daha önce gidememiştim ilk defa bu yıl düzenlenene gittim. Benim oraya gitmemde ki amaçta programın ilgili çekmesiydi. Programda ise gerçekten flaş isimler konuşacaktı ve önemli kişiler gelecekti ve hepsi de geldi. Katılan kişilerden de en önemlisi ise Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek idi. Bursa Uludağ’da, bu yıl sekizincisi düzenlenen bir etkinliğe katılma şansım oldu. Medyada “Türkiye’nin Davos’u” olarak şöhret kazanan Uludağ Ekonomi Zirvesi, ülkemizin önde gelen bakanlarını, ekonomistlerini, iş adamlarını, eğitimcilerini ve yurt dışından çeşitli uzman konukları bir araya getiren önemli bir etkinlik. İki tam gün süren bu etkinlikte, girişimcilikten inovasyona, sektörlerin gelecek vizyonundan eğitime kadar on dört farklı ekonomik başlık altında paneller gerçekleştirildi. Zirve’nin diğer etkinliklerden en önemli farkı, panelleri gerçekleştirmek için davet edilen konuşmacıların ciddi anlamda tecrübeli olmalarıydı. Örneğin eğitim başlığı altındaki panele davet edilen misafirlerden ikisi Finlandiya’nın ve Estonya’nın mevcuttan bir önceki eğitim bakanları idi. Veya başka bir örnek vermek gerekirse, “Ekonomi ve Politika” panelinde konuşmacı olarak Eski TCMB Başkanı Sn. Erdem Başçı ve yine ekonomi alanında serbest konuşmacı olarak mevcut Merkez Başkanı Sn. Murat Çetinkaya davet edilmişlerdi.

PROGRAMA KAHRAMANMARAŞ’TAN KİMLER KATILDI?

Programa Kahramanmaraş’tan ve Saf Tekstilden Harun Çiçekçi ve yine Kipaş Holding’ten Sinem Öksüz katıldı.

ZİRVEDE NELER YAŞANDI BİRAZ BAHSEDER MİSİNİZ?

Genel olarak bürokrasiyi hızlandırıcı faaliyetlerden bahsedildi. Devletin yatırımcısına güven duyabileceği biraz daha işleri kolay halledebileceğimiz konulara değinildi. Güzel bir açılış oldu çünkü zirvenin de genel olarak konusu güven teması üzerineydi. Ülkemizde 2016 yılında yaşanan olumsuz gelişmeler iş dünyasını çok etkiledi. Her şehirden büyük küçük denilmeden birçok firma bu olaylardan etkilendi satışları durdu ya da yurt dışında olan güvenleri azaldı. Dolayısıyla burada yatırımcının ülkesine güveni öte yandan da ülkenin de sanayiciye güveni temini açısından güzel bir zirve oldu. Yine çeşitli oturumlar gerçekleştirildi ve önemli firmaların CEO’ları tanıtım yaptı. Zirvede aynı zamanda gençlerin geleceğe hazırlanması konusu da konuşuldu.

ZİRVEDE HANGİ KONULAR KONUŞULDU

Zirve süresince belki de en renkli konuşmayı sıfırdan inşa ettiği yatırım şirketi olan SBK Holding’in sahibi, Sezgin Baran Korkmaz gerçekleştirdi. Günümüz dünyasında artık “Büyük balık küçük balığı yutar” sözünün yerini “Hızlı balık yavaş balığı yutar” sözünün aldığından bahsetti. Ardından bu görüşü destekler nitelikte Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, şirketlerin üst yönetimi hakkında “Oturan boğa değil, dolaşan tilki olmaları gerekiyor” dedi. Genel olarak her iki konuşmacı da ilerleyen teknoloji sayesinde eskiye nazaran kolaylıkla ulaşılabilen bilginin, müşteri taleplerini, satın alma biçimlerini, rekabeti nasıl etkilediğini anlatıyorlardı. Eğer aklınızda yeni bir ürün üretmek/var olanı geliştirmek ya da yeni bir tedarik sistemi kurmak gibi gerçekten “yeni” olduğuna inandığınız bir plan varsa uygulamak için çok düşünmemek gerekiyor. Şu anki pazarlama trendleri artık çok daha farklı. Üreticinin az, tüketicinin çok olduğu günler geride kaldı. Neredeyse her sektör için üreticinin çok, tüketicinin az olduğu bir rekabet ortamındayız. Dolayısıyla artık “bu ürün gözü kapalı satar!” gibi bir durum yok ortada. Şirket yöneticileri, yenilikçi bakış açısını her zaman korumalı ve piyasayı çok iyi takip etmelidir. Aksi takdirde gerçekten hızlı hareket eden yavaş hareket edeni devirebilir. Büyük olmak kurtarmıyor yani. Örnek: Dijital fotoğrafların film talebini ciddi anlamda düşürmesiyle aramızdan ayrılan 127 yıllık marka, Kodak. Bir diğer önemli başlık ise “güven” kavramı üzerineydi. Özellikle Doğan Medya Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı’nın üzerinde durduğu bu konuyu ardından gelen bir çok konuşmacı da ele aldı. Yatırım yapmak isteyen vatandaşına güvenen bir devlet, güvendiği için bürokrasiyi hızlandırır, böylece yatırımın hızlıca faaliyete geçmesini sağlar. Bu sayede üretim artar, istihdamlar artar, toplum refahı yükselir, vatandaş birbirine güvenir ve kenetlenir. Neticesinde ülkemiz kalkınır. Güven konusu sadece iş adamlarının değil Başbakan Yardımcısı Sn. Mehmet Şimşek’in de gündemindeydi. Ülkesine güvenen yatırımcı için devletin de güvenip ona hız kazandıracağı bir sistem üzerinde çalıştıklarından bahsetti. Aslında Ağustos ayından itibaren gümrüklerde başlayacak olan “Yetkilendirilmiş Yükümlülük” uygulaması bir bakıma bu düşüncenin ürünü. Tez zamanda bunun gibi uygulamaların çoğalması gerçek anlamda bir ilerleme kazandırır ülkemize. İnternetten biraz araştırmanızı tavsiye ettiğim bir başarı hikayesi olan, Simit Sarayı’nın kurucusu Abdullah Kavukçu hakkında kısa bir bilgi vererek yazıyı sonlandırıyorum. Abdullah bey, kardeşleriyle 2002 yılında “simiti fastfood gibi satabilir miyiz aceba?” diye tartışırken bugün 17 ülkede simit satıyor. Ayrıca bu simitlerin hepsi tüm dünyaya Türkiye’den gidiyor ve ortalama ürünlerin kg birim fiyatı 17,5 Dolar. Yani ülkemizin genel ihracat birim fiyat endeksi olan 1,5 Dolar’ın 11 katı değerinde. Yakında dünya genelinde satın alma gücünü BigMac fiyatları yerine simit fiyatları belirlerse şaşırmayın derim.

EK OLARAK GÖRÜŞÜLEN KONULAR VAR MIYDI?

Genel olarak genç işsizlik konusu görüşüldü ve Türkiye’nin genç işsizlik oranı çok yüksektir. Türkiye’de genç nüfusta çok fazla ve Türkiye’nin zaten yaş ortalaması 29’dur. Programda ise genç işsizliği nasıl çözeriz konuları konuşuldu. Büyük sanayicilerde genç işsizlik modelini uyguluyorlar. Kahramanmaraş’ında bu modeli uygulaması gerekir.

GENÇ İŞSİZLİK MODELİ NEDİR?

Türkiye’de ki üniversitelerde gerçekten kendisini başarısı ile ifade edebilen sadece başarılı olanda değil girişken ve bir şeyler üretmek isteyen kim varsa kız-erkek bunların hepsinin elinden tutuyorlar ve bunları geleceğe taşımak istiyorlar. Onlar için geleceğin liderleri programı düzenliyorlar. Orada çocuklara daha küçük yaşlarda bir yönetici nasıl olur, bir şirket ve birim nasıl yönetilir gibi bilgiler veriliyor. Tıpkı Osmanlı Devleti’nin lalalık mekanizması gibi çocukları alıyorlar ve çeşitli kurumlarında başlarına direktör vererek onlara eğitimler veriyorlar, çocukları geleceğe hazırlıyorlar. Bunu sadece iş hayatı alanında yapmıyorlar ve çocuğu yeteneklerine göre destekliyorlar.

KAHRAMANMARAŞ’TA DA BÖYLE BİR AKADEMİ PROGRAMI UYGULANABİLİR Mİ?

Evet, bu akademiler Kahramanmaraş’ta da uygulanabilir. Kentteki şirketlerimizde özellikle genç işsizliğe yardım edebilmek için burada ki sayıyı düşürebilmek için üniversite ve meslek liseleri ile özel projeler yürütüp burada ki gençlerin ilgi alanlarını ortaya çıkararak onlara yönelik programlar düzenleyebilir. Yanına çırak almak isteyenler meslek liselerinden öğrencileri yanına alarak onu geleceğe hazırlayabilir. Bu sayede şirketlerde eleman ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Bu sayede şirketlerine kendi alanlarından olan kişiler gelecek.

YURTDIŞINDAN KATILIMCILAR OLDU MU?

Yurtdışından birçok medya kuruluşu geldi çünkü yurtdışından birçok medya kuruluşu vardı. Konuşmacılarında bir kısmı yabancıydı. Her oturumda bir iki tane yabancı panelist vardı. Zaten Türkiye’de ki uluslararası şirketler olduğu için bu şirketlerin konuşmacıları da genelde yabancı oluyor.

KAÇ GÜN SÜRDÜ? GERÇEKLEŞEN ZİRVEYİ ÖZETLEYEBİLİR MİSİNİZ?

2 gün sürdü. Genel anlamda zirve ekonomi ile alakalı birçok konuya temas etti. Bunlar ise, güven, ulaşım, eğitim, girişimcilik, inovasyon, yeni dijital trendler başlıkları altında görüşmeler gerçekleştirildi. Türkiye’nin ise böyle bir zirveyi gerçekleştirebiliyor olması bile çok önemli ve daha iyi bir Türkiye için bir araya gelinmesi sevinç verici bir durum. Dışarıdan bakıldığında bu ülkede teröre ve darbelere ayakta kalınabildiğinin gözlemlenmesi ise bizim için gurur vericidir.

Haber: Kübra Dilbirliği

Editör: Mahmut Beyaz