Milletin tankı ile tüfeği ile millete saldırmaya çalışan vatan hainlerine yine millet dur dedi. Kırmızı şeritli istiklal madalyalı tek şehir Kahramanmaraş başta olmak üzere bir çok Anadolu şehri 2017 yılında ihracat rakamlarını yükseltti. 2016 yılını durağan geçiren Kahramanmaraş ekonomisi 2017 yılına bomba gibi girmişti. Hükümetin can suyu, ekonomiye kazandırdığı istihdam ve likitide desteği ile şu anda Kahramanmaraş’ın ekonomisi geçen yıla göre yüzde 10 daha ihracat yapmayı başardı. Türkiye’nin 2023 hedefi 500 milyar dolar ihracat yapmak olurken bu doğrultuda Kahramanmaraş’ın 2023 yılı ihracat hedefi ise 5 milyar dolar. 1993 yılı Türkiye’nin en çok araba giren ili unvanını elinde bulunduran Kahramanmaraş ayrıca 1990 yılında Türkiye terör sarmalında iken en çok ihracat yapıp ülkeye en fazla dolar sokan il olmuştu.
RAKAMLARA DA YANSIDI
Türkiye ihracatçılar Meclisi 2016-2017 yılı Eylül ayı rakamlarına göre Kahramanmaraş’ın ekonomisi geçen yıla göre ortalama yüzde 10 civarında büyümüş durumda. İhracatın rakamları ise şöyle: “
2017 YILI İHRACAT
Ocak ayı: 80 milyon 534 bin 89 Dolar, Şubat ayı 79 milyon 332 bin 18 Dolar, Mart ayı: 93 milyon 433 bin 22 Dolar, Nisan ayı: 78 milyon 601 bin 49 Dolar, Mayıs ayı: 74 milyon 939 bin 29 Dolar, Haziran ayı: 70 milyon 901 bin 86 Dolar, Temmuz ayı: 72 milyon 547 bin 52 Dolar, Ağustos ayı: 73 milyon 117 bin 20 Dolar, Eylül ayı:75 milyon 095 bin 79 Dolar, Toplam 698 milyon 503 bin 41 Dolar.
2016 YILI İHRACAT
Ocak ayı: 67 milyon 833 bin 20 Dolar, Şubat ayı: 71 milyon 502 bin 60 Dolar, Mart ayı :75 milyon 221 bin 16 Dolar, Nisan ayı: 68 milyon 594 bin 20 Dolar, Mayıs ayı: 73 milyon 763 bin 49 Dolar, Haziran ayı: 76 milyon 833 bin 54 dolar, Temmuz ayı: 57 bin 715 bin 83 Dolar, Ağustos ayı: 71 milyon 096 bin 49 dolar, Eylül ayı: 66 milyon 740 bin 63 Dolar, Toplam: 629 bin 301 bin 16 Dolar.
SAVUNMA SANAYİ MİLLİ OLDU
2002 yılı öncesi kapanmaya yüz tutan savunma sanayi şirketleri şu anda teknoloji ihracatı ile adından söz ettirir oldu. teknik tekstil kısmında kurşun geçirmez kumaş üreten Kahramanmaraş ise bu konudaki maharetini ileri ki yıllara yayarak geliştiriyor. Özellikle emsali çelik yeleklere göre yaklaşık 20 kat hafif olan kurşungeçirmez kumaşlar, özellikle nano kumaş olması ile askerlerin tercihi arasında.
IMF BÜYÜME NOTUNUMUZU YÜKSELTTİ
Uluslararası Para Fonu (IMF), 2017 ve 2018 yıllarına yönelik küresel büyüme beklentilerini 0,1 puan artırarak sırasıyla yüzde 3,6 ve yüzde 3,7’ye yükseltti. IMF'nin bugün yayınlanan "Sonbahar Dönemi Dünya Ekonomik Görünüm Raporu"nda, Türkiye için bir önceki raporunda yüzde 2,5 olarak açıklanan 2017 büyüme öngörüsü, yüzde 5,1'e çıkarıldı. Kuruluş, Türkiye için 2018 büyüme beklentisini ise yüzde 3,3'ten yüzde 3,5'e yükseltti. Raporda, "Türkiye'nin 2017 büyüme tahmini, birinci çeyrekteki üretimin, son birkaç çeyrektir daralan ihracatın toparlanması ve daha genişlemeci mali duruşun etkisiyle beklenenden güçlü gelmesine bağlı olarak yüzde 5,1'e revize edildi." ifadelerine yer verildi.
IMF raporunda, Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) gelecek yıl yüzde 3,5 genişleyeceği öngörüsünde bulunuldu.
RAPORDAKİ EN BÜYÜK POZİTİF REVİZYON TÜRKİYE'DE
Türkiye'nin bu yılki büyüme tahmininde yapılan 2,6 puanlık değişiklik, DEG raporundaki en ciddi pozitif revizyon olarak kayıtlara geçerken, "Yükselen ve Gelişen Avrupa" grubuna yönelik 2017 büyüme beklentisini yüzde 3,5'ten yüzde 4,5'e taşıdı.
Diğer taraftan, raporunda enflasyonun Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle yükseldiğine işaret eden kuruluş, Türkiye'ye yönelik enflasyon beklentilerini bu yıl için yüzde 10,9 ve gelecek sene için yüzde 9,3 seviyesinde belirledi.
IMF, ayrıca Türkiye için 2017 işsizlik oranı beklentisini yüzde 11,5'ten yüzde 11,2'ye, 2018 işsizlik oranı beklentisini de yüzde 11,0'den yüzde 10,7'ye düşürdü.
TÜRKİYE 52 YILDA 19 ANLAŞMA YAPTIĞI IMF'E BORCUNU KAPATTI
1947’de başlayan üyelik, 1961’de ilk stand-by anlaşmasıyla borçlu-alacaklı ilişkisine dönüşüyor. Türkiye aradan geçen yarım asırda IMF ile toplam 19 stand-by anlaşması imzaladı. Turgut Özal döneminde ara verilen ilişkiler, 1994 kriziyle tekrar başladı. Bugün itibariyle Türkiye, 19’uncu stand-by anlaşmasından kalan 426 milyon dolarlık borcunu ödeyerek, borçlu ülkeler listesinden çıkacak.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ?
IMF'yle anlaşma yapıldığı dönemde masa şefleri en az Türkiye'deki bakanlar kadar önemliydi. Adlarını günler öncesinden ezberlediğimiz Martin Hardy, Carlo Cottarelli, Juha Kahkonen, Hugh Bredenkamp, Reza Moghadam, Rachel Van Elkan gibi isimlerin temasları adım adım izlenir, ağızlarından çıkacak cümleler ve yazacakları raporlar merakla beklenirdi. Şefler, Türkiye deneyimiyle IMF'nin tepe yönetimine geldiler.
FONLA ANLAŞMAYAN ÜLKELER GÜÇLENDİ
IMF'nin kendi tarihinde de Türkiye başarılı bir örnekti. Bugüne kadar fonla anlaşma imzalayan ülkeler arasında Türkiye, hem borcunu ödeyip hem de ekonomisini düzelten ender ülkelerden biriydi. Fonla anlaşma imzalayan ülkelerin birçoğu başarılı olamadı. Avrupa'daki kriz IMF reçetesinin ülkeleri kurtarmadığının kanıtı oldu. İmajı giderek bozulmaya başlayan IMF'yi Arjantin, Rusya, Brezilya, Güney Kore hayatından çıkardı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün itibariyle ödeme talimatının verildiğini duyurdu. Türkiye’nin borçları, özellikle 1999- 2001 krizleriyle 50 milyar dolara kadar çıkmıştı. IMF ile olan ilişkilerin birçok aşamasında bulunan bakan ve üst düzey bürokratlar, gelinen noktayı Bugün gazetesine değerlendirdi:
Eski Devlet Bakanı Işın Çelebi: 1986 ile 1994 arasında ANAP’ın bakanıydım. O dönemde IMF ile çalışmadık. IMF’nin uyguladığı daraltıcı ve kısıtlayıcı politikaların krizİ tetiklediğini ve daha sonra da depreme yol açtığını hep söylüyorduk. Şimdi Türkiye’nin IMF defterini kapatması çok yerinde olmuştur. Çünkü, 2008’den bu yana IMF zaten iflas etmiştir. Bundan sonra IMF Türkiye’ye muhtaç olacaktır.
Eski Hazine Müşteşarı Faik Öztrak: 2001 krizi patladığında Kemal Derviş’le birlikte göreve geldim ve Nisan 2003’e kadar çalıştım. IMF ile yapılan stand-by anlaşmasını kendi modelimizle uyguladık. Bu model yüklerin sadece çalışana yıkılması değil, tüm paydaşlarla eşit paylaşılmasıydı. Başarıdaki sır da budur. Bugün iktidarın IMF ile çalışmaması iyi ama 337 milyar dolar dış borca sahipken ‘defteri kapattık’ diyemeyiz. Ayrıca Türkiye, IMF anlaşmasının 4’üncü maddesine göre her 2 senede bir IMF’nin izlenim raporuna muhatap olacaktır.
2006-2011 dönemi Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz: IMF, Türk kamuoyunun çok sıcak bakmadığı bir kurum olsa da, Türkiye örgütün kurucu ortağıdır. Bugün yakaladığımız ekonomik seviyede 18 ve 19. stand-by anlaşmalarının önemli katkısı vardır. Çünkü Türkiye özellikle 90’lı yıllarda mali disiplinsizlik, kamudaki israf, aşırı borçlanma ve yaşadığı siyasi istikrarsızlıkla denizi bitirdi ve IMF’ye muhtaç hale geldi. Şimdi yapılması gereken geçmişten ders çıkarmak ve tekrar aynı duruma düşmemektir.
MALİ AÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ
1991-1993 arası Hazine Müsteşarı olan Tevfik Altınok, IMF ile gelinen noktanın Türkiye açısından tanık olunmayan bir durum olduğunu söyledi. Altınok, “Mali açıdan çok çok önemli bir aşama. Türkiye IMF’den kaynak alan değil bu örgüte kaynak sağlayan bir ülke haline gelecek. Biliyorsunuz, istenilmesi halinde 5 milyar dolar vermeyi de taahhüt ettik. Umarım bu şekilde devam eder” dedi. Altınok, borcun sıfırlanmasının sembolik de olsa diğer mali piyasalar üzerinde moral etkisi olacağını vurguladı.
YUNANİSTAN'DA MAAŞLARI IMF ÖDEYECEK
Ekonomik kriz nedeniyle AB ve IMF’den 240 milyar Euro yardım sözü alan Yunanistan’a verilecek paranın 7,5 milyar Euroluk kısmı daha serbest bırakılacak. Atina, gelecek bu parayla kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşları ile bono faizlerini ödeyecek. Brüksel’de biraraya gelen AB maliye bakanları, Rum k esimi için vadedilen paranın 3 milyar euroluk ilk paketini de gönderme kararı aldı.
IMF'YLE 52 YILLIK EVLİLİK SONA ERDİ
11 Mart 1947: Türkiye IMF'ye üye oldu
1 Ocak 1961: Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde ilk stand-by anlaşması imzalandı.
1961-1970: Süleyman Demirel ve İsmet İnönü'nün 3'er kez hükümet kurduğu süreçte IMF'yle anlaşma trafiği devam etti.
18 Haziran 1980: 24 Ocak kararlarına kaynak oluşturan IMF ile en uzun stand-by anlaşması imzalandı.
1984-1994: Turgut Özal, Ali Bozer, Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü döneminde IMF'yle anlaşma yapılmadı.
8 Temmuz 1994: 16'ncı anlaşma imzalandı. Tansu Çiller'in imzaladığı 5 Nisan kararlarıyla TL yüzde 39 devalüasyona uğradı.
1994-1999: Stand-by düzenlemesine gidilmedi.
1999: 18'inci anlaşma DSP, MHP, ANAP hükümetindeki Kemal Derviş döneminde imzalandı.
2005: 19'uncu anlaşma AKP hükümeti döneminde yapıldı. Fondan 10 milyar dolarlık kredi sağlandı.
2008: Küresel krize rağmen Türkiye anlaşma yapmadı.
Haber: Mesut Benli
