Daha dün teknolojiden uzak tutulmaya çalıştığımız çocuklara pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştiren online eğitimden dolayı ellerine telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon vermek zorunda kaldık. 2020-2021 eğitim-öğretim yılının ilk yarısını tamamlanmasıyla birlikte online eğiteme ara veren öğrenciler bu süre zarfında neler yapması gerektiğiyle ilgili tavsiyelerde bulunan Danışman ve Rehberlik Uzmanı Alparslan Yurtsever, özellikle elektrik elektronik aletlerden dolayı çocukların vücutlarında ciddi manada bir elektrik yüklenmesi olduğunu belirterek, ailelerin çocuklarını toprakla buluşturmaları gerektiğini söyledi.
“CİDDİ BİR ELEKTRİK YÜKLENMESİ OLDU”
Yurtsever, konuşmasında şu ifadeler yer verdi: Pandemi süreci bize yeni bir yapı oluşturdu. Bu yapıya baktığımızda dün çocuklarımızı teknolojiden uzak tutmaya çalışırken, pandeminin zorunluluğu olarak online eğitimlerden dolayı çocuklarımızın elinde telefon, televizyon, tablet düşmedi ve bu da belli bir süreçten sonra bir alışkanlık haline geldi. Bu alışkanlık süreci biraz zorunlu oldu. Dün karşı çıktığımız şeyleri pandemide kabul etmek zorunda kaldık. Tatil sürecine girildiğinde öğrencilerimiz için artık ders zorunluluğu ortadan kalkmış oluyor. Ailelerimiz onları tableti yine kenara bıraktıracak aktivitelere yönelmeleri lazım. İşte zekâ oyunları oynayabilir, doğa yürüyüşleri yapabilir, pandemi kurallarına dikkat ederek büyükbabaların, ananelerin, babaannelerin yanına gidip çocuklarımızın açıkça topraklara buluşmalarının gerekliliğine inanıyorum. Ciddi bir elektrik yüklenmesi oldu. Yani ev içerisindeki elektrik elektronik aletlerden dolayı çocuklarımızın vücutlarında ciddi manada bir elektrik yüklenmesi oldu. O nedenle toprakla buluşturmalarını öncelikle tavsiye ederim.
“BU DÖNEMLERDE EN ÇOK YORULANLARDAN BİR TANESİ DE ANNE-BABALAR”
Pandemi döneminde de normal zamanda da anne babalarımız çocuklarıyla etkili iletişim kurmalılar, onları dinlemeliler. Yeni nesil çok zeki ve akıllı çocuklarımız var ama anne-babalar çokbilmiş ya da bildiğini düşündüğü çocukların eleştirilerini kabul etmekte zorlanıyorlar. Onları sabırla düşünmeye, eleştirmeye açık bir şekilde yetiştirmeleri gerekiyor. Gerçekten kendileri de çok yoruldu. Bu dönemlerde en çok yorulanlardan bir tanesi de anne-babalar. Hem online ders sürecini takip etme, hem evin içerisindeki kalabalığı yönetme boyutunda anne-babalarda yoruldu. Burada yapılabilecek olan sağlıklı, etkili bir iletişim için sabırla dinleyecekler. Sordukları sorulara makul ve mantıklı cevap verecekler, çok eleştirmeyecekler; çünkü eleştiri karşısında savunmayı getiriyor. İster büyük bir kişiyi eleştirelim ister çocuğumuzu eleştirelim. Çocuğumuzu eleştirdiğimizde de bu savunmayı üstümüze çekmeye başlıyoruz. Onun için dinlemelerini tavsiye ediyorum. Onlara model olmalarını istiyorum. Çünkü en iyi öğrenme model olarak öğrenmedir. Bu şekilde davranırsan daha iyi olur demek yerine annenin babanın büyüklerin çocuklara o davranışı göstermesi gerekiyor.
“YENİ YETİŞEN NESLİN DOYUMSUZLUK GİBİ BİR YAPISI VAR”
Bu yıl kolay kolay karnede zayıflık gibi bir durumun olacağını düşünmüyorum şunu belirtebilirim. Çok iyi puan almış olan çocukla çok kötü puan aldığını düşündüğümüz çocuk arasında açıkçası cezaları abartmamak lazım. Ya da benim çocuğum mükemmel bir performans gösterdi işte en mükemmel hediyeyi alayım diyerek çocuğu doyumsuzluğa alıştırmamak lazım. Yeni yetişen neslin doyumsuzluk gibi bir yapısı var. Her şeye küçük yaşta kavuştuğu için kendisine ilerde bir amaç koyamıyor. İşte bunun için mücadele vereyim yönünde bir kaygıları kalmıyor.
“ZİHİNSEL GELİŞİMİNE KATKI SAĞLARLAR”
Okumayı teşvik edici hediyeler almalıyız. Hangi çağda olursak olalım. İçinde bulunduğumuz her çağda okumak öncelikli ve güçlü kılıyor. Dolayısıyla hediye alırken, tabii ki çocukların makul ve mantıklı olan istekleri varsa alacaklar ama yanına bir tane de kitap koysunlar. Çocuk o kitabı okusun ve kendilerine anlatsın. Kitabın üzerinde konuşsunlar. Al bu kitabı sana aldım kızım oku demekle yetinmesinler ben de okuyacağım. Beraber bu kitap üzerinde konuşalım, düşünelim desinler. O ortamı oluştursunlar ki çocukların gerçekten zihinsel gelişimine katkı sağlarlar.
Haber: Abdulsamet İspir
