Özel Beyza Koleji’nin henüz yeni başlattığı bir program olan ve velilerin okulda daha çok zaman geçirmesi ile fayda sağlayıcı bilgiler öğrenmesini amaçlayan Veli Atölyesi, ikinci programıyla da büyük beğeni topladı. Sağlıktan spora, kültürden daha birçok konuya ilişkin alanında uzman kişiler tarafından konferans verdirilmesi hedeflenen Veli Atölyesinin ilk konuğu ekşi mayalı ekmek alanında uzmanlaşan Eylül Gümüşer olmuş ve Gümüşer velilere ekmeğin tarifi ve detaylarıyla ilgili oldukça önemli bilgiler vermişti. Veli Atölyesi’nin ikinci programındaki konu ise aile oldu. Eğitimci Ayşe Karayağlı tarafından ‘Ailede huzur ve Ebeveyn Tuzakları’ konulu seminer verildi. Katılımın yoğun olduğu programda Karayağlı, aile olgusu hakkında çarpıcı bilgilere ışık tuttu.

“BEDEL İNSANIN ŞİFASIDIR”
Eğitimci Ayşe Karayağlı, seminerdeki konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İnsanların hayatta algılama ve aktarma yani iletişim kurma çeşitleri farklıdır. Hiçbirimiz birbirimizle aynı değilizdir. Aslında insanların birbirlerini anlamamalarının temelinde birbirimizi tanımamamız yatar. Öyle bir şey ki iki çocuğumuz var, ikisi de birbirinden farklı. Bu nedenle tanımak çok önemli. Peki, başka nasıl problemler yaşıyoruz? Ekonomik problemler yaşıyoruz. Geçmişe baktığımız zaman insanların harcamaları daha belliydi. İşte kira ödüyorduk, fatura ödüyorduk. Ama ben her çocuğuma cep telefonu alıyorum. İnsanlar eskiden bir makine alırlardı, bir ömür o makineler kullanılırdı. Ama artık her yeni modelde evimdeki makineyi değiştiriyorum. Geçim problemleri başladı. Geçim problemlerinin temelinde bizim fazla harcamamız var. Başka nasıl problemler yaşarız? Çocuklarımızla ilgili problemler yaşarız. Çocuk dediğimiz şey o kadar güzel ki bir aileyi ortak hedefte tutar. Çocuğumuzun geleceği için aslında biz bir araya geliyoruz. Çocuklar aileyi gerçekten aile yapar. Ama ben bir bakıyorum çocuğumda problemler yaşamaya başlıyorum. Ben bu problemleri bazen çözemiyorum. Peki, biz bu problemleri nasıl çözeceğiz? Çözüme aile olmakla başlamak gerek. Öncelikle mutlu ve başarılı bir aile olmanın temelinde bedel yatar. Bedel dediğimiz kavram nedir? Bedel insanın şifasıdır. Öyle bir kavramdır ki bir sonuç için benden çıkan her şeye biz bedel diyoruz. İşte hayatta, ailede çocukta yaşanan problemlerin altında bedel dengesizliği yatar.

“HERKESİN HAYATTA ÖDEMESİ GEREKEN BEDELLER VARDIR”
Herkesin hayatta ödemesi gereken bedeller vardır. Özellikle ailede olmazsa olmaz bedeller vardır.  Ama bizler o bedelleri dengesiz ödemeye başladığımızda ben ödememem gereken bir bedeli ödemeye başladığımda bu defa ne oluyor? Dengeler bozuluyor. Dengeler bozulduğu anda insan problemler yaşıyor. Hayatta her şey bir sebep sonuç ilişkisi içerisinde gidiyor. Yani hiçbir şey tesadüf değildir. Sen hangi sebebi oluşturursan onun sonucunu yaşarsın. Nasıl ki bir çocuk dersine çalışırsa okulda başarılı olur. Ama tam tersi olursa o çocuk başarılı olamaz.

“BİZLER ÇOCUK YETİŞTİRMEKLE İLGİLİ BİRÇOK YÖNTEMLER KULLANIYORUZ”
Bizler çocuk yetiştirmekle ilgili birçok yöntemler kullanıyoruz. Doğru yaptığımız aslında yanlış olan birçok yöntemler var. Peki, ben bu yöntemlerin yanlışlığını nereden anlayacağım? Hep aynı şekilde davranıp çocuğumdan farklı sonuçlar bekliyorum. O zaman benim farklı bir yöntem uygulamam lazım. Aslında çocuklarımızı bozanda bizleriz. Yani ortada bir başarısızlık varsa yâda bir problem varsa bunun kaynağında bizim tepkilerimiz yatıyor. Peki, biz bu doğru tepkileri nasıl vereceğiz. Bedel öyle bir kavram ki ben çocuğum için her şeyi yapıyorum ama çocuğum hala nankör. En küçük bir şeyde bana mı sordum doğururken diyebiliyor. Çünkü diyor ki bir insana ne kadar bedel öderseniz karşı tarafı nankörleştirirsin. Hani bir atasözü var ya iyilik yapan iyilik bulur. İşte çocuklarımızda ve eşlerimizde de böyle. İşte ben bu bedel çizgisini aştığımda ne yapıyorum, ben düşkünleşiyorum ama karşı tarafın bana hiçbir düşkünlüğü yok.

“BAZEN BEDEL ÖDETTİRMEK GEREKİYOR”
Bazen bedel ödettirmek gerekiyor. Peki, ben bedeli nasıl ödettiririm? Bu bedel doğumda başlıyor. İnsan hayatta bedel ödeyerek güçleniyor. Ben güçlü bir bireyim ama çocuğum çok zayıf. Çocuklarımızı bozan güçsüz yapan aslında imkânlar. Bir insan hayatta nasıl mağfiretlerin? Problemleri çözdüğünde mağfiretlerin. Biz çocuklarımıza imkân vererek o çocuğumuzun mağfiret becerisini elinden almış oluyorum. Bir çocuk ayakkabısını bağlamayı nasıl öğrenir? Tekrar tekrar bağlayarak.  Hayat o kadar zorlaştı ki aslında teknoloji ilerledi rahatlık var, imkân çoğaldı ama bir o kadarda zorlaştı. Dışarıdaki hayat öyle kolay bir hayat değil.”

Seminerin ardından Okul Aile Birliği Başkanı Aslı Deveboynu, katkılarından ötürü Eğitimci Ayşe Karayağlı’ya plaket takdim etti.

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz