Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, beslenme okuryazarlığının okullarda başlaması ve bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliklerinin artırılması gerektiğini söyledi. Bakan Koca, "Her geçen gün kantin kültürünün de biraz devre dışı kalarak doğal yemek alışkanlıklarının kazandırıldığı bir döneme geçiş yapmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi. Bakan Koca kantinlerde katkı maddesi şüpheli gıdaların satışının engellendiğini, gıda sektörü ile imzalanan protokolle okullarda satılması uygun olan gıdalara logo uygulamasını başlattıklarını söyledi. Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı çerçevesinde, başta çocukların gelişiminin izlenmesi ve şişmanlığın önlenmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Koca "Her geçen gün kantin kültürünün de biraz devre dışı kalarak doğal yemek alışkanlıklarının kazandırıldığı bir döneme geçiş yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Hareketsiz yaşamın yanı sıra kalorisi yüksek gıdaları tüketiyor olmamız obezitenin en yüksek sebepleri arasında yer alıyor" diye konuştu.

Bakan Koca’nın okul kantinlerindeki gıdalarla ilgili yaptığı açıklamayı değerlendiren ve destek veren Bakkallar, Bayiler ve Şekerciler Odası Başkanı Şeref Özsoy, “Eğer küçük yaşlarda çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırır isek bu durumun önüne geçme şansımız artmış olacak. Bu konu dada okul yönetimi, aile ve kantinci esnaflarımızın el ele vermesi gerekmekte” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIK HER ŞEYDEN ÖNEMLİ”
Sağlığın her şeyden önemli olduğuna vurgu yapan Özsoy, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), okul kantinlerini düzenlemeye devam ediyor. Türkiye sağlıklı beslenme ve Hareketli hayat programı kapsamında’ Artık okullara giren poğaça ve tostlar küçülecek. Çocukların bilincini arttırmak ve yediklerinin sağlıklı olup olmadıklarını öğrenmelerini sağlamak için çalışmalar yapılacak. Bu kapsamda okul kantinlerinde gazlı kolalı boyalı içecekler yerine ayran süt taze sıkılmış meyve suları yâda tane meyveler şeklinde satışlar yapılacak. Tuz oranın azaltılması baharatlarla tatlandırılmaların yapılması ve çocuklara meyve, kuruyemiş, doğal mineralli su, yoğurt, ayran, şekersiz sakızlar gibi satışların yapılması gibi çalışmalar yapılacak. Fakat burada şunu belirtmek isteriz ki eğitim ailede başlar çocuklar bunları her ne kadar okul kantinlerinden almasa da etrafta yer alan marketlerden alma şansına sahip bu kapsamda da ailelerin bu konuda çocukları duyarlı hale getirmesi ve okul kapılarının kapalı tutulması veya kontrollü giriş ve çıkışların sağlanması önem arz etmekte çocuklar geleceğimiz bizlerde geleceğimize sahip çıkmalıyız. Sağlık her şeyden önemli tabi ki.”

“GERİYE DOĞRU BAKTIĞIMIZDA TABLO HİÇTE İÇ AÇICI DEĞİL”
Geçmişe bakıldığında tablonun pek te iç açıcı olmadığını söyleyen Özsoy, “Türkiye’de yapılan araştırmalarda 7-8 yaş grubu çocukların yüzde 22,5’inin fazla kilolu ve o bez olduğunu gösteriyor. Buda şu demek ki ilerleyen yaşlarda fazla kilolu ve o bez birer yetişkin olunacağının bu durumunda kronik hastalıklara yakalanma riskini artıracağını, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, solunum yolu hastalıkları, kas ve iskelet sistemi hastalıkları gibi birçok rahatsızlığa yakalanma riskini gösteriyor. Obezite ile mücadele birçok hastalıkla mücadele demek. Göz bebeğimiz olan evlatlarımız ilerde kalp –damar hastalıkları, kronik hastalıklarla mücadele edecek ‘ağaç yaşken eğilir’ diyerek bunların önüne çok da geç kalmadan geçmeliyiz. Aile olarak ve eğitimciler olarak çocuklarımızın sağlığını hep birlikte korumalıyız” diye konuştu.

,

“BESLENME ALIŞKANLIĞINI KÜÇÜK YAŞLARDA KAZANDIRMALIYIZ”
“Eğer küçük yaşlarda çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırır isek bu durumun önüne geçme şansımız artmış olacak” diyen Özsoy, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Bu konu dada okul yönetimi, aile ve kantinci esnaflarımızın el ele vermesi gerekmekte. Bizler çocukken 1 nöbetçi öğretmen ve 2 öğrenci olurdu okul kapıları okulun kapanış saatine kadar kapalı tutulurdu. Aslında bu durum hem yiyecek içecek konusunda hem de dışarda yer alan seyyar satıcılardan çocukları korumak açısından önemli. Çünkü çocuk bu şartlarda tekleme sigara, yâda uyuşturucu satıcılarından da korunmuş olacak. Okul aile birliklerinin, ailelerin, okul yönetiminin bir araya gelerek okul kapılarının kapanması konusunda çalışmalar yapması gerektiğini düşünmekteyim. Biz göz bebeğimiz evlatlarımıza anne, babalar, olarak sahip çıkacağız ki yarınlarımız daha aydınlık ve daha güzel olsun.”

Haber: Emre Akkış

Editör: Mahmut Beyaz