On yedi yıldır yayınlanan Edebiyat Ortamı dergisinin ocak-şubat sayısı çıktı. Diğer sayılara nazaran özensiz bir kapakla okura sunulan dergi daha önceleri çok daha estetik kapaklar hazırlamış beğenilerimi de hak etmişti.

Dış kapak tasarımı dergilerde ihmal edilmemeli!

Dergi Arif Ay'ın haklı sitemleriyle başlıyor. Necip Fazıl Kısakürek ödülünün bu yılki sahibi olan şair gördüğü aymazlıkları derginin baş yazısında kaleme alıp duygularını paylaşmakla çok iyi bir davranışta bulunuyor, edebiyat dünyasının bu denli iğreti yapısından ben de şikayetçiyim,sayıklamalarını şiir sanan, evhamlarını öykü, karabasanlarını roman vehmeden, Ali Cengiz oyunlarıyla iktidara yamanan tufeylilerle atılacak bir Osmanlı tokadı şart bunu dergide okumak bana cesaret verdi.

Kültür dünyasının Türk irfanına yakışmadığını görüyorum.

Sözüm ona “adam yok” diyerek kültür alanın da başarısızlığı dile getirmek haklı olamaz, yetişmiş onca insan sadece doğru bir organizeyi beklerken bulundukları köşelerini cephe korur gibi müdaafa etmeye çalışanları tarih af etmeyecektir.

Dergi de İsmail Kıllıoğlu 1960'ların Maraşını anlatıyor o yılların canlı tanığı olan İsmail bey coğrafi bağlam da genel bir çerçeve çizip bizi o yılların yaşayan Maraş ına götürüyor. Ulu Cami merkezli bu yazı da dört bir köşeden Maraş mahalleri yazılmış bilmediğimiz sokaklara girilerek Erdem Bayazıt'ın etrafında farklı bir yazı kaleme alınmış, bu yazı muhakkak okunmalı .

Yazıdan bir bölümü dikkatinize sunuyorum; ”kendisiyle yapılan bir söyleşi de Necip Fazıl, “ne olmak isterdiniz” tarzındaki bir soruya karşılık olarak, ”marulun göbeği”cevabını vermişti.”Marulun göbeği olmak” ı bir metefor olarak Maraş için de düşünebiliriz.” Peki bu ne manaya geliyor cevabı dergi de umarım bir adet alıp da okursunuz.

Dergi de şiir, deneme, günlük, röportaj, eleştiri, çeviri yazıları da var .

Dergi iç kapak da Nuri Pakdil in şu dizeleriyle başlıyor; “Şiir okununca buğdaylar çabuk büyür”. Derginin temin adresi 03122298244.