konuşuyoruz. Oysa "Söz gümüşse sükut altındır" atasözünü bizim atalarımız bizim için söylemişlerdir. Allah "Ölüm size gelip çatıncaya kadar Rabbiniz'e ibadet edin" buyurarak çok konuşmak yerine ibadet sayılacak say-ü gayrette bulunmamızı istiyor. Boş konuşmamızı değil. 
Sevgili peygamberimiz (sav) de "İki günü müsavi olan aldanmıştır." buyurarak her yeni gün bir yeni icraata imza atmamızı istiyor. 
Allah ve Rasulü'nün boş söz değil, iş yapmamızı istediği bu dünyada en iyi yaptığımız şey konuşmak, konuşmak ve konuşmak.
Adam 40 yıl imamlık yapmış, mihrabı kürsüyü işgal etmiş, cebinden parasını ödediği bir tane sarık ve cüppesi yok. İrşad edebildiği bir cemaati yok. Dinin anlaşılması ve gelecek kuşakları aktarılması adına hayata geçirdiği bir sistematiği yok. Göreve başlarken bildiklerinin bile yarısını unutmuş ama konuştu mu mangalda kül bırakmıyor: "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam esnaf; babasından devraldığı dükkanın önüne bir fidan dikmemiş, dükkanın bir rafını değiştirmemiş. Alışverişinin helal haram hassasiyetine hiç dikkat etmemiş, bütün himmeti çok satmak, çok kazanmak. O da konuşuyor "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam memur; devletin büktün imkanlarını sonuna kadar kullanmayı müktesep hakkı kabul etmiş, tepe tepe kullanmış. Lakin iş mesai yapmaya gelince sabahleyin "çocuğu okula bıraktım" akşamleyin "hanımı okuldan alacağım" bahanesiyle Allah'ın her günü mesaiden saatleri çalmış, daha başka neleri iç etmiş bilinmez ama o da konuşuyor: "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam tüccar, adam sanayici. Devletin bütün teşviklerini tepe tepe kullanmış, 30-40 yıldır en kelepir üretim, en ballı kazanç nerdeyse çadırı oraya kurmuş, işçi sigortasını devlete yüklemek için ömrü doldur boşalt, işçi çıkarıp işçi girdirmekle geçmiş. Asgari ücretten başkasını tanımamış. 40 Yıllık sanayiciliğinde bir gün olsun AR-GE' ye önem vermemiş. İthal ettiği makinenin birini bile yerli üretimle meydana getirebilmeyi aklından bile geçirmemiş. Her günün sabahında oturduğu masasının tam  karşısındaki TV'den bir gün olsun bir belgesel seyredememiş, borsa ve döviz haberlerinden tansiyonu yükseldikçe ilaca yüklenmiş, sağlığını kaybetmiş. Bir vakit namazını cemaatle kılmanın hazırı tatmamış, ona da sorsanız o da diyor ki: "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam yatırımcı, barajlar yapmış. Bütün ithal ettiği iş makinelerini devletten karşılamış, gümrük muafiyetlerinden ve hazine arazilerinden istifade etmiş, doğal hayatın korunması için bütün yatırımının binde biri kadar yekûn tutan doğal hayatı koruma tedbirini almamış, nehirleri çayları kurutmuş, suları kirletmiş, bütün himmetini ucuz ürettiği elektriği devlete daha pahalı nasıl satarım düşüncesine feda etmiş, o da konuşuyor "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Nehirler, barajlar, göller fabrika atıklarıyla zehire kesmiş, toplu ölümler başlamış. Denetim görevi üstlenenler de kirletenler de konuşuyor "Bu Müslümanlar adam olmaz" 
Adam siyasi. Allah talih kuşunu başına kondurmuş önüne bir fırsat çıkarmış. Ciddi devlet imkanlarının dağıtımı ve kullanılması yetkisine verilmiş. Başına konan talih kuşunun ne zaman uçuvereceğini kendisi de bilmiyor ama memlekete hizmet etmek yerine, muhtemel rakiplerini ekarte etmenin, muhaliflerini diskalifiye etmenin peşinde, yerine hayırlı bir halef bırakmayı aklından bile geçirmemiş, ölünceye kadar siyaset yapabilse kimseye fırsat vermeyecek, amatörlükten profesyonelliğe geçememiş, ona da sorsanız "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam gazeteci. Ömrü; iktidara gelenleri alkışlamak, gücü elinde bulunduranlara şirin görünmekle, bir de kaybedenlere bir tekme de kendisi vurmak, itibarlarıyla oynamakla geçmiş, mazlumun değil güçlünün sesi olmayı akıllılık zannetmiş. O da diyor ki "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam güya dindar. Tesbihi kokadan, takkesi ibrişimden. Kabe'nin duvarına yüzünü sürüp ağlarken söylediklerini daha Kabe'den ayrılmadan unutan, kırk kere tevbe ettiği günahlarını memlekete döndüğünde hasretle kucaklayan, bunu da eskilerin üzerine yazsınlar diyen, bir umre daha yapar defteri sildiririz diyen bu softaya da sorsanız "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Adam öğretim görevlisi. 40 Yıllık görev hayatı boyunca kendisine ait makalesi sınırlı, doktorası tezi intihal kokuyor. Sıradanlıktan kurtulamamış, yeni bir icat şöyle dursun icat edilmişi anlamaktan aciz, doçentliğin ve profesörlüğün bazı mahfillerin önünde eğilmekten geçtiğinin farkında ve o da diyor ki "Bu Müslümanlar adam olmaz."
Kusura bakmayın ama kimse kendini kandırmasın, biz de bu adam olmayan Müslümanlardan oluyoruz.
Peki ne lazım? Topyekun bir tevbe lazım, adam olmaya niyet lazım, sözümüze sadık olmak lazım, yerli ve milli olmak lazım, helal ve haram çizgisine dikkat lazım, işçinin hakkına riayet lazım, devlet imkanlarında 79 milyonun, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu unutmamak lazım.
Hasılı bütün Müslümanların boş konuşmadan; iş yapması, üretmesi, çuvaldızı kendisine iğneyi başkasına batırması lazım.
Geleceğin dünyasında adam gibi adam olmak, hakiki Müslümanlar olarak "Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olarak" hizmet etmekle kendimize haysiyetli bir yer edinebiliriz. Boş konuşarak değil. 
Kalın sağlıcakla.
NOT: Bilmem kaçıncı kez, sadık kalamadığım ahdimi tazelemek için 15 günlük umreye gidiyorum. Hakkınızı helal etmenizi dilerim.