Size bir metin versem ve okumanızı istesem..
Çok kolay değil mi?
Peki aynadan okumanızı istesem? d'ler, b'ler ters dönse mesela.. Üstelik bir de, sizi metni düzden okuyan arkadaşınızla kıyaslasam, hatta yarıştırsam. Şimdi ne kadar zor değil mi, hele de tek işiniz öğrenmek ise, yani öğrenciyseniz. Türkiye'de bu yaşadıklarınızı 120 bini aşan sayıda öğrenci yaşıyor.
Lise dönemlerimde hayranı olduğum Tom Cruise'un disleksi ile mücadelesini okumuştum bir dergide. Kendisinin ayrı sınıflarda okutulduğunu, dışlandığını ve bu yüzden yoğun öfke duygusu yaşadığını anlatıyordu. Einstein ile ilgili olarak öğretmenlerinin, aklının yavaş çalıştığını ölene kadar aptal rüyalarının peşinde sersemce savrulacağını ifade ettiklerini yine Einstein'in yazılarından öğreniyoruz. Neyse ki Tom Cruise da Einstein da öğretmenlerini çok ciddiye almamışlar.
Disleksi; dinleme, konuşma, okuma, yazma ve matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlükler yaşatan bir öğrenme bozukluğu...
Tabi beraberinde özgüveni de zedeleyebiliyor.
Arkadaşlarının alaylarına, zeka ile ilgili şüphelere maruz kalabiliyorlar. Halbuki disleksi normal veya üstün zeka düzeyinde olanlarda görülüyor
1-7 Kasım Disleksi Farkındalık Haftası nedeni ile bir çok etkinlik düzenlendi.
Düzenlenen paneller ve eğitimlerle dislektik çocukların topluma kazandırılmasının önemi vurgulandı. Teşhis konulduktan sonra doğru uygulamalarla büyük başarılar elde eden çocuklarımız, aksi durumlarda ise büyük oranda özelikle lise çağında okulu bırakmaktadır. İlaçla tedavi edilmeyen bu rahatsızlık için çeşitli egzersizler, doğal tedavi yöntemleri bulunmakta. Hatta mobil uygulamalar bile geliştirilmiş ve bu konuda önemli gelişmeler kaydedilmiş. Dahi hastalığı olarak da bilinen disleksili diğer ünlüler arasında Edison, Mozart, ilk motorlu uçağın mucitleri Wright Kardeşler (ikisi birden), Stephen Hawking, Walt Disney, Agatha Christie, Picasso da bulunmakta.
Thomas Edison, 'öğretmenim sersemin teki olduğumu söylüyor, babam da aptal olduğumu düşünüyordu. Bense artık budalanın teki olduğuma karar vermiştim' demiştir.
Yukarıda saydığımız kişiler şanslı olanlardı yine de...Bir şekilde içlerindeki cevheri keşfetmiş ve değerlendirmişlerdi çünkü..
Disleksili olup da; tembel, işe yaramaz vb yaftalarla kaybettiğimiz kaç cevherimiz var diye düşünmeden edemiyor insan. Aileler ve öğretmenler, çocuğunuz 7 düşünürken 4 yazıyorsa, harflerin yerlerini algılamada sorun yaşıyorsa , okurken kelime atlıyorsa , sessiz harflerin yerini değiştiriyorsa, 12 yi 21 olarak algılıyorsa bir uzmana gitmekte fayda var. Elbette bu veriler tek başına teşhis için yeterli değil. Ama belki de bu sayede özgüvenini tekrar kazanan bir dâhinin dünyaya katkısına vesile olursunuz.