Çarşamba günlerinin reyting rekorları kıran Diriliş ‘Ertuğrul’ Dizisi ülkemizde ilgiyle izleniyor. Neredeyse, çarşamba geceleri Türk halkı evlerinde diziyi rahatça izleyebilmek için evlerine konuk almıyor, dost ziyaretlerine gitmiyor.
Osmanlı İmparatorluğunun daha henüz bir Beylik bile olmadan önceki dönemini konu alan dizide, üç kıt'ada altı asır hüküm sürecek olan dünyanın en muhteşem devleti, Osmanlı İmparatorluğunun temellerini atan Ertuğrul Gazi'nin hikayesi anlatılıyor. Ertuğrul, hayallerine giderken aslında dünyaya yeni bir medeniyet armağan etti. Temellerini attığı devlet, dünyanın kaderini değiştirdi. Diriliş “Ertuğrul” aynı zamanda bugünün hikayesi…
Ertuğrul Gazi, Cihan devletinin temellerini atarken en büyük desteği annesi Hayme Hatun’dan almıştır. Oğuzların Bozok Kolunun Kayı Boyu’na mensup bir Türkmen kızı olan Hayme Ana, 1200'lü yıllarda Gündüz Alp(Süleyman Şah) ile evlenerek sadece bir ailenin değil, 6 asır hüküm sürecek bir devletin temellerini attı. Hayme Hatun Ertuğrul Gaziyi 1191 yılında Ahlat'ta dünyaya getirmiştir. Kocası Süleyman Şah'ın ölümünün ardından tahta geçen oğluna aşiretin en itibarlı kişisi olarak daima destek olmuştur. 
Hayme ana, oğlu Ertuğrul Gazi ile torunu Osman Gaziyi yetiştirerek Osmanlı Devletinin kuruluşuna vesile oldu ve bundan dolayı 'devlet ana' olarak anılmaya başladı.
Hayme Ana, Kayı Boyu ile birlikte hayatını sürdürürken evlat ve torunlarına nitelikli devlet adamı olma, milletini adaletle yönetmek için verdiği öğütler yüzyıllardır unutulmuyor:
 ''Oğul... Anayurttan ayrılalı yıllar geçti. Deli rüzgarlar önünde oradan oraya savrulduk. Beylik otağını kurduğumuz şu yaylalar, artık son durağımız, son konağımız olsun. Oğuz'un yurtlarına diktiğimiz ağaçların kökleri kara yerin derinliklerine, dalları gökyüzünün yüceliklerine uzansın. Ak-boz atlara binip yağı üstüne yel gibi vardıkta Kadir Tanrı gözü pek yiğitlerimizi korusun. Göğsü kaba yerli kara dağlar gibi duran erlerimiz ile kır çiçekleri gibi saf ve temiz, ak yüzlü, ala gözlü kızlarımız kutlu Kayı Boyumuza gürbüz evlatlar versinler. Altın başlı otağlarımız Çarşamba yaylasını bürüsün. Kayı'nın ve diğer bütün boyların oğullarını Ertuğrul'umla bir tutarım. Onların hepsini soyumuz için Hakk'ın kutsal birer emaneti bilirim.
Oğul... Boyundan, soyundan olsun olmasın insanlara adil davran. Adaletten ayrılma ki, insanların birlik ve dirlik kazansın. Yurdunda, obanda herkes gezsin. Ululuk isteyen töreden ayrılmasın. Bu dünya bir oturma yeri değildir. Yapacağın iyi ve doğru işlerle insanların hizmetinde bulunursan güzel övünçler senin olur. Yüreğinden inancı, ağzından duayı, davranışından erdemi hiç eksik etme. Bir de sabırlı ol oğul, ekşi koruk sabırla tatlı üzüm olur. Oğul... Beylik dermekle, ağalık vermek iledir. Sofranı ve keseni yoksullara açık tut.
Türk tarihinde çok önemli kişiliklerden birisi olan Hayme Ana, dünyada yaşayan bütün Türklerin cefakar, özverili anası ve Türk kadınları için en büyük simgedir.
Hayme Ananın, 1280'li yıllarda eylül ayının ilk günlerinde kışlağa dönüş sırasında öldüğüne, Ertuğrul Gazi'nin ise annesini Çarşamba köyünde her yıl çadır kurduğu bir tepenin üzerinde defnettirdiğine inanılıyor. Sultan ikinci Abdülhamid Han 1892'de Hayme Ananın kabrini buldurmuş ve ona ve soyuna olan saygısından dolayı türbesini yeniden yaptırmıştır. Pencerelerini atlas perdelerle kaplattırmış ve zeminini muhteşem bir halı ile döşetmiştir. Bütün Osmanlı padişahlarının büyük annesi Hayme Ananın türbesi Kütahya'ya bağlı Domaniç ilçe merkezine 12 km uzaklıktaki çarşamba köyündedir.