Maalesef unutmaya çalıştığımız deprem gerçeği ile yeniden yüzleştik.

Merkez üssü Elazığ... Cumartesi günü itibariyle 22 vatandaşımız hayatını kaybetti. 1030 civarında yaralı insanımız var.

Deprem ilimizde de şiddetli olarak hissedildi. Şerefoğlu Mahallesi muhtarımız kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Ayrıca yaralılarımız bulunuyor.

Deprem gerçeği ile yüzleşirken, beklenen Kahramanmaraş depremini de hatırladık…

Doğu Anadolu Fay Hattı’nın Kahramanmaraş’ı ilgilendiren iki segmenti bulunuyor… Biri Türkoğlu—Hatay diğeri ise Gölbaşı-Türkoğlu segmenti…

Türkoğlu—Hatay segmentinde, 1820’li yıllarda 7,0’dan büyük bir deprem görülüyor… Aradan 196 yıl geçmiş… Uzmanlar 7,0’dan büyük bir deprem beklemiyor.

Ancak Türkoğlu-Gölbaşı segmentinde,1114-1513 yıllarında 7,0’dan büyük depremler olmuş yani 400 yılda bir büyük deprem meydana geliyor. Uzmanlar bu riske dikkat çekiyor… Fay hattı uzun zamandır suskun...

Yer bilimciler açısından endişe veren bir suskunluk bu… Deprem unutmaya gelmez… Depreme karşı hazırlıklı mıyız? Kentsel dönüşümde hala hedefler gerçekleşmedi.

Burada sadece belediyeleri de suçlamak da yanlış. Deprem gerçeğine karşı sorumlulukları herkes paylaşmalı. Daha çok kazanmak uğruna projelerin gecikmesinin geri dönüşü yoktur. Her şeyi devletten bekleme alışkanlığıyla sadece geç kalmış oluruz…

Ülke genelinde yüz binlerce konutun depreme dayanıksız olduğu ve olası bir depremde çok büyük yıkımlara neden olacağı yönünde bilimsel tespitler var.

Bu durum bile, ne belediyelerimizi ne halkımızı uyandırıyor... Aynı alışkanlıklara devam ediyoruz... Ne zaman depremle yüzleşeceğiz o zaman aklımız başımıza gelecek.

Devlet tarafından geliştirilen çözümler, yavaş ilerliyor veya işe yaramıyor. Burada insanımızın da kabahati var... Depreme dayanıksız binalarda otururken; kentsel dönüşüm tekliflerinde, kaç daire fazla alırım diye rant peşinde koşuyor.

Yani bir bakıma canını bir tarafa bırakmış, malın derdine düşmüş. Yeni konut , iş yeri alırken veya kiralarken de alışkanlıklarımızdan vazgeçmiyoruz...

Görüntüye aldanıp, depreme dayanıklığını sorgulamıyoruz. Veya kaç kişimiz DASK sigortası yaptırıyoruz?

Sonuç olarak: Yaşadığımız acılardan ders çıkararak, belediyelerimiz ve vatandaşlarımız ele ele vererek kentsel dönüşüm projelerine hız vermeli;depreme karşı hazırlıklı olmalıyız. Başka çıkış yolu yok!..