1 Kasım seçimlerinde bir ilk yaşandı. Bu seçimde partilerin çevre ve görüntü kirliliğine neden olan bayrak, afiş ve flamaların asılmayacağı yönünde karar almaları sonucunun halk tarafından olumlu karşılanması, demokrasi geleneğimiz açısından güzel bir gelişme oldu.

Mutluluğumuz başkalarının mutsuzluğu olmasın. Seçim çalışmalarında araç konvoyları, el ilanları, parti bayrakları, araçlardan yapılan anonslarda ‘çevre ve bilgi kirliliği ‘yapmak gerçeğini unutmamalıyız. Gürültü, görüntü, çevre ve bilgi kirliliğinin,  yaşam alanlarına müdahale olduğunu anlamalıyız. Çevre ve gürültü kirliliğinin insanlar üzerinde, davranış bozukluğu, dikkat dağınıklığı ve huzursuzluk yaptığı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.

İletişim günümüzde daha modern hale geldi; radyo, tv, yazılı basın, kısa mesaj, sosyal medya vb. araçlarla seçmene ulaşmak kolaylaştı. Paneller, tartışmalar düzenlenerek seçmen ile yüz yüze sohbetler halkta karşılık bulmaktadır. Seçim kampanyalarında adayların, partilerin sokağa attığı yüz binlerce liralık milli servetleri de unutmamak gerekiyor. Kalitesiz naylonlardan üretilen afiş ve bayrakların doğaya, çevreye verdiği zararları da ekleyelim. Naylonların doğada en az 200 yılda çözüleceği hesaplanmaktadır

1 Kasım seçimlerinin çevre dostu seçimler için bir milat olduğunu düşünüyorum. Demokrasimizin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partilerimizin insan dostu, çevre dostu modern propaganda yöntemlerini kullanarak toplumu mutlu edeceklerine inanıyorum.