Suriye’de 6. Yılına giren iç savaşa bir çözüm bulmak amacıyla BM gözetimindeki ‘Cenevre 3 Görüşmeleri’ rötarlı olarak yarın başlayacak. Bilindiği gibi bu görüşmelerin ilk ikisi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
 
Batı ülkeleri Bosna kıyımında sürdürdükleri umarsız tavırlarını Suriye meselesinde de devam ettiriyorlar. Tıpkı Bosna yaşanan katliamda olduğu gibi Rusya’nın etkisiyle başta Amerika olmak üzere BM Suriye iç savaşında da işi ağırdan alıyor. Batının bu vahşete gözlerini kapaması yaşanan dramı her geçen gün daha da kötüleştiriyor.
 
Cenevre 3 görüşmelerinin 6 ay sürmesi öngörülüyor ve 18 aylık bir yol haritasını içeriyor. Görüşmelerde; daha önce Viyana'da varılan mutabakat uyarınca; ESAD Rejimiyle, Muhalifler arasında çatışmaların durdurulması için ateşkes ilanı, Suriye'nin geleceğinin kurulması amacıyla oluşturulacak geçiş dönemi hükümetinin ayrıntıları ele alınacak.
 
Türkiye bu görüşmelere haklı olarak PYD’nin katılmasını kesinlikle istemiyor. Ancak Rusya, törörist PYD’nin masada olması için ısrarlı davranıyor. Bilindiği gibi PYD, PKK terör örgütünün Suriye’deki kolu olarak faaliyet gösteriyor.
 
Türkiye’nin bu konudaki tavrını Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Başbakan Davutoğlu açıkça beyan ettiler. Başbakan Davutoğlu “Biz Suriyeli Kürtleri masada istiyoruz. Kürtler olmadan masa tamamlanamaz. Biz terör örgütü olan PYD’nin masaya oturmasına karşıyız” dedi.
 
Dışişleri Bakanı ise, "Bizim bu konudaki tavrımız nettir. PYD hangi sıfatla burada olacak? PYD, PKK aynı terör örgütü. Terör örgütü Kürtlerin temsilcisi olabilir mi? Eğer böyle bir davet olursa Türkiye’nin tutumu son derece bellidir. Türkiye Cenevre görüşmelerini boykot edecektir. Kesin ve net’ dedi.

Türkmenlerin Durumu
Suriye iç savaşında asıl mağdur ve mazluml taraflardan bir tanesi şüphesiz TÜRKMEN kardeşlerimiz. Türkiye’den başka onların sesini duyan, yardımlarına yetişen kimse de yok.
 
Bir tarafta IŞİD, diğer tarafta zalim Esad Rejimi ve hain PYD güçlerinin arasına sıkışmış olan TÜRKMENLER çok zor durumda. Türkmenler bu şer kumpasından kurtulabilmek için kahramanca mücadele ediyorlar.
 
Nitekim Bayırbucak Türkmenlerinin yerleşik olduğu ve stratejik açıdan çok büyük öneme sahip TÜRKMEN DAĞI bölgesinin düştüğü yolundaki haberler hepimizin içini sızlatıyor. Türkmen kardeşlerimiz vatanlarını korumak için kanlarının son damlasına kadar mücadeleye devam edeceklerini tüm dünyaya ilan ediyorlar. Ancak bu onurlu mücadelelerinde çok büyük engellerle karşılaşıyorlar.
 
Nitekim Başbakan Davutoğlu “CNN International” kanalında gazeteci Christiane Amanpour’a verdiği röportajında “Türkmenlerin, Suriye muhalefeti içinde engellendiğini ve yeni Suriye’nin inşasında Türkmenlerin görünmez kılınmaya çalışıldığını’ itiraf etmiştir.
 
Ne acıdır ki bu gün yüreğimizi sızlatan manzara karşısında gösteremediğimiz tavrı, şimdi masada olmasını istemediğimiz PYD çetelerinin Kobani’de (Aynel Arab/Arap Pınarı) imha ile karşı karşıya olduğu zaman göstermemiştik.
 
Üstelik Anayasamızı ihlal ederek Barzani Peşmergeleri için koridor açmıştık . Bugün Türkmen kardeşlerimizin ve bizim başımıza bela olan melanet şebekesi PYD’nin o gün imha olması için doğan fırsatı kesinlikle değerlendirmeliydik.
 
Cenevre görüşmelerin yapılıp yapılamayacağı Cuma günü belli olacak. Görüşmelere başlanıldığı takdirde de nasıl bir netice alınabildiğini hep birlikte göreceğiz.
 
Ancak yukarıda ifade ettiğimiz gibi AKP Hükümeti zamanında basiretli davransa ve sağduyulu insanların uyarılarını dikkate alsaydı belki bu gün yanıbaşımızdaki habis tümör PYD meselesini tartışmıyor olacaktır.
 
 
Son söz: Tarih tecrübe edilsin ki, tekerrür etmesin.