İslamiyet’e karşı bir korku operasyonu olan İslamofobi, özellikle son yıllarda Avrupa destekli oluşumlardan biri olan İŞİD gibi İslamiyet adına insanları kıyım yapan örgütlerle birlikte daha da artmıştı. Geçtiğimiz gün ise İslamofobinin kirli yüzünü Yeni Zelanda’da gördük. Özellikle gençleri büyük etkisi altına alan savaş oyunlarındaki gibi bir cani çıktı ve Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde bulunan iki camiye silahlı terör saldırısı düzenledi. 49 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının ardından 4 kişi yakalandı. Yakalanan canilerin İslam düşmanlığı her yerinden kendisini gösterirken, İslamofobinin Avrupa’da hala etkili olduğu bizlerin canını yakıyor.

***

49 Müslümanın ölümüne sebep olan ve bu akla mantığa sığmayacak olayın faili Brenton Tarrant'ın saldırıda kullandığı silahın üzerine yazdığı isimler ve camiye gelirken aracında çalan şarkı dikkati çekti.

Tarrant'ın silahına yazdığı isimler arasında tarihte Osmanlılara karşı savaşmış Lazar Hrebeljanovic, Milos Obilic, Baja Pivljanin, Novak Vujosevic gibi Sırp figürler yer alırken, araçta çalan Sırpça şarkının sözlerinde "Bosna Kasabı" olarak bilinen savaş suçlusu Radovan Karadzic'e yönelik övgü dolu ifadeler duyuluyor.

Teröriste ait olduğu düşünülen sosyal medya hesabı üzerinden göçmen ve Müslüman karşıtı açıklamaların yer aldığı onlarca sayfalık manifesto da hazırlayan Tarrant, burada 1389'daki I. Kosova Savaşı'nda Sultan Murad'ı şehit eden Milos Obilic'ten de bahsediyor.

***

İslamofobi, kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. Müslümanlara ve İslam dinine karşı sürdürülegelen ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır. Peki İslamofobi tam olarak ne demektir? İslamofobi nedenleri nelerdir? İslamofobi nasıl ortaya çıktı, nasıl çözülebilir? Bu düşünce, Müslümanlardan korkma, çekinme, düşman görme içgüdüsünü ifade etmektedir.

İslamofobi denilen şey, esasen İslam dinine karşı duyulan düşmanlığı ifade etmektedir. Türkiye'de genellikle İslamofobiya kavramı Batılı devletlerin tutumları ile buralarda yaşayan düşünürlerin düşüncelerinden hareketle izah edilir. Bunun çok sayıda örneklerini sıralamak mümkündür. Elbette, Batılı devlet ve düşünürlerin İslam dinine karşı duydukları ötekileştirici ve mücadele edici tutum sergilemelerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı, özellikle Batılı ülkelerde İslamofobinin yaygın bir şekilde mevcut olduğu söylenebilir.

Tarihi kökleri İspanya'da Endülüs'ün İslam tarafından fethedilmesine kadar iner. Haçlı seferlerine asker devşirmek isteyen kilise mensuplarının yaptığı propagandalar ile fikir zemini Hıristiyanlığa karşı tehditler ve tehlikeler üzerinde oluşturulmuş olan “İslamofobi”, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki ilişkilerin, tanışıklığın yaygınlık kazanması ile yüzyıllar içerisinde azalmış iken yaklaşık son 10 yıldır yeniden popülarite kazanmıştır.

İslamofobi, aslında İslam karşıtlarının geçmişten süregelen planlı bir projesidir. Zira geçmişten günümüze İslam karşıtları/düşmanları, İslam'a ve Müslümanlara karşı daima teyakkuz halindedirler. Hiçbir zaman İslam'ın yükselişini ve Müslümanların sayılarının artmasını içlerine sindirememişlerdir. Müslümanların bir yerde çoğaldığını gördükleri anda, planlı desiselerini hayata geçirmeye çalışmışlardır.

İslamofobi, özellikle Batı ülkelerinde belirgin bir şekilde görülmekte ve Avrupa'da hayatını sürdüren Müslümanlar bu uygulamalardan etkilenmektedirler. Hatta bazı Müslümanlar hayatlarından büyük endişe duymaktadır. Tabi bunun en büyük sebebi, Avrupa'da yayın yapan gazete, dergi ve TV'lerin çoğunun İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz yayın yapmalarıdır. Bu yayınlara ek olarak bazı marjinal politikacıların İslam karşıtlığı söylemleri de, Avrupa'da yaşayan Müslümanların dışlanmalarına ve ayrımcılığa uğramalarına sebep olmaktadır.