Varsa yoksa din dememizin sebebi kuru bir iddia sayılmasın. Konuşur ya da yazarsak mevzuyu din bahsine getiriyorsak bunun hikmeti bilinmeli ki dedikleriimiz anlaşılsın da gönüller şâd olsun.

Ferdî ve ictimaî yanı bulunan fikir ve tatbikat açısından sistemleşmiş olan iman edenlere bir dünya görüşü varlık, bilgi ve değer anlamı veren bir müesseseden bahsediyoruz. İlgi, şüphe, zan, inanç ve iman evreleri ile varlığını tamamlayan bu ilahi hikmeti hurafeler ya da mitolojik destanlarla karıştırmak çok büyük bir vebaldir.

İslam dini insan hayatını sevk ve idare eden maddi ve manevi şartları bir araya toplayan bunları birbirini destekleyecek şekilde ve ayrılmaz bir bütün halinde birleştirerek mükemmel bir sistem kurmuştur.

Din diye burun kıvıranlar bunu anlamak istemiyorlar!

Köhne zihinlerde yer eden hurafe anlayış dini, özellikle müslümanlığı hayatın dışına atarak kendince bir din tanımlamak istiyor.

Saadet İslamiyettedir!

Bu büyük iddiamız sebebsiz değildir. İslamiyetin yapısından doğan tabiî, makul ve zaruri bir neticedir. İslamiyet bu konuyu derinden kuşatacak tedbirleri ta ilk baştan alarak iman edenlere ışık olmuştur.

İman, ibadet, ahlâk, hukuk iktisat ve estetik evrelerde şekillenen İslamiyet bunu sadece söz de bırakmamış ortaya koyduğu medeniyet anlayışları ile de pekiştirmiştir. İslamiyetin emir ve yasakları kanun zoru ve ceza korkusuyla değil inanç ve ibadet heyecanı verdiği için yüzlerce yıldır uygulanmıştır.

İman eden insan Allah’a güvenir!

“Gerçek müminlere, Rabbiniz ne indirdi denilince, iyilik, derler” (Nahl sûresi, 30). İnsanlar iyilik ve doğruluğa inanırlarken bunun kendilerine ve topluma neler kazandıracağını iyi bilirler. Fazilet mücadelesi olan dindarlık kendi dokusunu motif motif işleyerek kamil insanı dün olduğu gibi bugün de oluşturacaktır.

Dinin ülkemizde sığdırılmaya çalışıldığı alan dar ve sığ!

Hakikat ortada!

İnsanın bireysel yapısındaki tahribat hergeçen gün daha da artarken toplumların akıl almaz çılgınlıklarının bedeli de büyüyor. Cehalet, kötülük ve zulüm yüzbinlerce insanın çektiği acıları görmezden geliyor. Çevre kirliliği, sanat ve eğlence adına yapılan aymazlıklar duyarlı vicdanları derinden yaralıyor.

Cemalullah sevgisi olmadıktan sonra güzellik anlayışlarının gönüller üzerindeki karabasanı da biteceğe benzemiyor.

Aklı olmayanın dini olmaz!


 

İslam dininden bahsederken akıla yer vermemiz çoğu insan tarafından anlaşılmak istenmiyor din bir tarafta akıl öbür tarafta olur gibi akla zarar fikre ziyan sözler ederek büyük yalnışlara sebep oluyorlar.

Dünya ve ahireti bir potada eriten İslamiyet ulaştığı bu zirve hakikatle insanoğlunu büyük fikir bunalımlarından kurtarmış, dünya Ğ ahiret ikilemi arasında ezilen insanlara güven vererek onları huzura ulaştırmıştır.

Dinimiz ahiret için olduğu kadar dünyamız içindir diyerek şeytani söylemlere son vermiştir.