Mevzusu çok olan ülkemizin esaslı laflara da ihtiyacı var. Mangal da kül bırakmayan laf ebeleri ne sözüm yok, insafsız sahibi yüreklere muştularım var.  

Mimar Emre Arolat’ın işinde olan hayranlığı takdirlerimi toplar hep, Maraş’ta dinlediğim Mimar Emre Arolat Sancaklar  Cami projesi hakkın da şunları dedi: “Bir mimarın bir abdet yeri tasarlaması çok kolay bir şey değil.  sürekli cami tasarlayan birisi değilim, gökdelenler, konutlar ve iş mercekleri tasarlamak kolayda, bir  ibadet yeri tasarlamak çok zor.  O felsefenin içine girmek, özellikle bizim kuşağı içine çekmek çok da kolay değil.”

Açıklama böyle

Bir paragrafta bulduğum hakikatler gönendirdi.  İnsanı parçalı evrelere ayıran modernitenin geldiği yer işte bu noktadır.  Din hayatın doku ipliğidir, motifler ezelden ebede var olan bu ipliklerin üzerine özenle işlenir.

Görsel sanatların alanında var olan kullanım becerilerinin son yüzyıllarda ihmal edilmesinin sonuçları ortada. Kent tasarımlarımız da ahenk yok, kaos, anarşi ve vurdumduymazlık almış başını gidiyor.  Evlerimiz huzura sükuna muhtaç, memleket şantiye alanı sanki çekiç sesleri, gürültü, iş makinelerinin bitmeyen sesleri hayatımızı karartıyor.  

“O felsefenin içine girmek, özellikle bizim kuşağı içine çekmek çok da kolay değil” ifadesi mühim. Ne oldu? Neler yapıldı da kuşaklar kendi coğrafyalarının can suyuna bigane kaldılar? Mistik öğelerin hakim olduğu, hurafelerle yaşatılan bir kutsal anlayışının bunda etkili olduğunu görüyorum.  Dinin sığdırılmaya çalışıldığı alan İslam’a çok dar geldi.  

Sıklet oluşan kutsal koordinat bu kütleyi taşıyamaz, çöker nitekim göçük hep devam ediyor ya!

Mimar Emre Arolat sözlerine şöyle devam ediyor; “Genellikle cami yapımı sosyal bir gösterişin aracına, cami mimarlığı da bu gösterişin ete kemiğe bürünmüş nesnesine aracılık ediyor.  Ancak benim yapacağım sade ve mütevazi olacak. Bu çalışmam Osmanlı’daki kent duvarı, duvardan sonra avlu, son cemaat yeri, ondan sonra esas ibadet yeri silsilesi çok kentsel bir kurgu. Direksiz, hiçbir konvansiyonel yapısal unsur bulundurmaya bir mekan olacak.  Caminin üst avlusunda ki parkın etrafını çevreleyen yüksek duvarlar dışarıdaki karmaşık dünya ile kamusal parkın huzurlu atmosferi arasındaki belirgin sınırı vurguluyor.”

Muhteşem olacak!

İstanbul Büyükçekmece Toskana Vadisinde yapılacak olan Sancaklar Cami sözün mimariye dönüştüğü müstesna abidelerimizden  biri olacak bitince iki rekat kılmak dileğiyle.