Kur’an-ı Kerim birçok ayetlerinde ve sevgili Peygamberimizin birçok hadislerinde temizliğin önem ve gerekliliği üzerinde durulur. Fıkıh ve ilmihal kitaplarının ilk bölümlerini temizlik konusu teşkil eder. Bu bölümlerde genel amaçlı temizliğin yanında, özel anlamda da ibadet amaçlı temizlik ile ilgili ölçüler getirilir. Genel anlamdaki temizlik ile özel anlamdaki temizliğin birbirini tamamladığı ve birlik te bir anlam ifade ettiği belirtilir. Bu İslam dinin hem Dünya hem de Ahiret hayatını kapsadığını gösterir.          

            Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim çevrenin ve ibadet yerlerinin temizliğinden önemle söz eder. Allah’ın temizlik konusunda titizlik gösterenleri sevdiğini haber verir. İbrahim ve İsmail’e şöyle demiştik” Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kebeyi)tertemiz tut.”(el Bakara; 2/125).İlk günden temeli takva üzere kurulan mescit (Küba mescidi)içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah temiz olanları sever.(et Tevbe;9/108).Hani biz İbrahim’e Kebenin yerini ”bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi tavaf edenler, namazı kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirtmiştik.(el-Hac;22/26).’’Elbiseni temiz tut’’(el-Müddessir;74/4).’’Her türlü pislikten uzak dur.(el-Müddessir;74/5).

Hz Peygamber “Temizlik imanın yarısıdır”(Müslim, Tahret; 1). “Allah temizdir, temizliği sever.”(Tirmizi ,”Edep”,41). ”Namazın anahtarı temizliktir”(Ebu Davut,”Salat”,73;Tirmizi ,”Taharet”,3).Buyurmuştur. Değişik zamanlarda beden ve çevre temizliğini emretmiştir. Bu konudaki söz ve davranışları ile bütün Müslümanlara model olmuştur. İslam peygamberi Hz Muhammet (SAV)temizliği; incelik, ahlak, ölçü, eğitim ve öğretim olarak medeniyet ölçüsü olarak ifade etmiştir. Temizlik adabını ve bilincini; ötekine saygı anlayışı, çevre duyarlılığı, zihnen ve bedenen temizlenme ve temiz kalma iradesi içeren bir öğreti olarak yansıtmıştır. Çevre, şehir, ev, işyeri, su, yiyecek, içecek, ağız, diş, beden, elbise, saç, sakal ve benzeri temizliğe önem verdiği gibi kalbi temizliğe de önem vermiştir.  

            İslam’ın temizlik konusundaki ısrarlı talebi, Müslümanların hayatlarında dini yönü bulunan bir kültür ve gelenek olarak yerleşmiştir. Fıkıh kitaplarının ilk bölümünü temizlik( taharet) konusunu teşkile etmiştir. Bu bölümlerde ibadetlerin ön şartı ve ibadetlere hazırlık mahiyetinde abdest, gusül ve teyemmüm gibi hükmi temizliğin yanı sıra suların temizliği, dinen ve maddeten pis(necis) sayılan şeyler ile temizlenme usulleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Görünen kir ve pisliklerin giderilmesi necasetten taharet, abdestsizdik durumunun kaldırılması ise ha desten taharet olarak adlandırılmıştır. Her iki temizlik te ibadet, ibadete hazırlık ve ibadetin şartıdır.

Temizlik İnsanın yaratılışından kaynaklanan ulvi gaye ve hikmetlerin gerçekleşmesi ciheti ile faklı bir anlam ifade eder. Din özü itibari ile manevi kirlerden temizlenme, Allah’ı tanıma, ona itaat ve ibadet etmekten ibaretmiş gibi görünse de ruhun yüceliği, insanın Rabbi ile manevi bağını artırması için, insanı çevreleyen fiziki şartlarında buna uygun olması gerekir. İbadet hayatı ve manevi temizlenme ile beden ve çevre temizliği arasında sıkı bir bağ vardır. Kur’an temizlikten bahsederken maddi ve manevi temizliği kapsayacak şekilde bir anlatımda bulunur.

İslam dini ferdin ahiret hayatı kadar, Dünya hayatında mutlu ve huzurlu olmasını arzu eder. Müslümanların sağlıklı ve güvenli bir toplum oluşturmasını dini hayat için ön şat mesabesinde görür. Başta beden temizliğini de dinin mükellefiyetleri kapsamında görür. Bu konuda ferde, topluma, Kurum ve kuruluşlara bir takım sorumluluklar ve ödevler yükler.

            Temizlik İslam’ın çok önem verdiği dini bir vecibe ve sağlıklı yaşamanın önemli bir şartı olmasının yanında, insanın onur ve şerefinin de gerektirdiği tabi bir durumdur.

Genelde ferdin maddi temizliği, hükmi temizlik için şart durumun da ve manevi temizlik içinde bir anlamda hükmi temizlik ön şat konumundadır. Hangi kısım olursa olsun temizliği birbirinden ayırmak mümkün değildir.   

Sonuç olarak şu tespiti açık yüreklilikle ifade debileriz. İslam’ın temizlikle ilgili getirdiği ilkeler ve amaçlar; insanlık için takdir edebileceğimiz bir medenilik ölçüsüdür.