Kablosuz internetin yeni ortaya çıktığı 2000’li yıllarda, Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘Endişeye gerek yok’ şeklindeki açıklamasına, İngiliz Sağlığı Koruma Derneği, ‘Kanser riskini artırıyor’ karşılığını verdi.

TERE TOHUMLAR BİLE FİLİZ VERMEDİ

Natural On isimli internet sitesinde yer alan habere göre, kablosuz router ve modemler duvarların içinden elektromanyetik radyasyonla bilgisayarlarınıza sinyal gönderiyor. Bu radyasyondur. Peki bu radyasyon duvarlarınızın içinden geçebiliyorsa insan vücuduna niye girmesin? Evinizde ya da ofisinizde kablosuz router varsa tehlikeli bir radyasyon havuzunda yaşıyorsunuz demektir.

Danimarka’da tamamlanan ilginç bir araştırma var. Danimarkalı öğrenciler 400 tere tohumu aldılar ve onları iki oda arasında paylaştırdılar. İki odadaki tohumlara da aynı özen gösterildi, ancak odalardan birinde tohumların yanına 2 tane Wi-Fi router yerleştirildi. 12 gün sonra Wi-Fi sinyallerinin bulunduğu odadaki tohumlar filizlenmezken diğer odadaki tohumlar gayet iyi filiz verdi.

ELEKTROMANYETİK ALAN RİSKLİDİR

“Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsü kablosuz interneti, eletromanyetik alan olması nedeniyle iki yıldır, muhtemel kanserojenler arasında daha yukarı seviyelere yükseltti. Bunlar hakkında bire bir olarak şu elektromanyetik alan, şu kansere neden olur diye bir bilgi yok. Ama elektromanyetik alan kanser oluşması açısından bir risktir. Yani lüzumsuz radyasyon almak ne kadar riskli ise bu da o kadar risklidir. Dolayısıyla bu tür yöntemleri yaygınlaştırırken bu gerçeği göze almak ve daha dikkatli olmak gerekir.”

NONİYONİZE RADYASYON YAYAR

“Bugüne kadar kanserle çevre arasında bire bir ilişki sadece sigarada tespit edilmiştir. Nükleer bomba, ya da nükleer kaza gibi büyük olaylar hariç elektromanyetik alanla ilgili aynı şeyi söylemek henüz mümkün değil. Çünkü elektromanyetik alan noniyonizedir. Kanserde iki tip radyasyondan söz ediyoruz, bir tanesi röntgen cihazları veya nükleer kazalarla ortaya çıkan radyoaktivite, yani iyonize radyasyon, ikincisi ise noniyonize radyasyon. Noniyonize radyasyon da kanserojen olabilir ama daha farklı bir yapıdadır.”

“Elektromanyetik alanlar da bu noniyonize radyasyonlar içinde ele alınmakta ve kanser oluşumu açısından bir risk faktörü olarak görülmektedir. Ancak bunlar bazı etkenlerle birlikte olduğu zaman kanser oluşur, yoksa noniyonize radyasyona tek başına maruz kalındığında kanser olunacak diye bir şey yok. Ancak kanserden korunmada hayatımızdaki riskleri azaltma açısından önemli bir konudur.”

HÜCRE YAPISI BOZULUR

“Hücre yapısında iyonlar bulunur, bu iyonların hareketi ise hücrenin çoğalma, kontrol mekanizması ve bağışıklık sistemi gibi bütün fonksiyonlarını etkiler. Bununla beraber radyasyon, genel yaşam açısından da sıkıntılar yaratabiliyor. Örneğin, baş ağrısı, hipertansiyon, görme bozukluğu ve üreme sorunları gibi.”

KANSER RİSKLERİN BİRİKİMİ İLE OLUŞUYOR

“Radyasyon genç, yani çoğalan organizmalarda daha etkilidir. Kanser, risklerin birikimi sonucu genç yaşta ortaya çıkan bir hastalıktır. O yüzden çocukluk çağındaki özen iki nedenle önemli. Birincisi hassas olan çocukların daha fazla etkilenmesi, ikincisi ise önlerinde uzun bir yaşam olan çocukların aldıkları bu risklerin birikimi artırması. Yani küçük yaşta alınan bu riskle, ileri yaşlardaki kanser risklerine bir birim daha ekleniyor. Bunlardan dolayı çocukluk çağında alacağımız önlemler çok daha fazla önem taşıyor.”

KONTROLLÜ KULLANILMALI

“Hayatımızın önemli unsurlarından olan bilgisayar ya da internet, vazgeçilebilecek teknolojiler değil. Buradaki anahtar nokta; bu teknolojileri uygun sürelerde kullanabilmek. Eğer gerektiği zaman diliminde kullanılırsa, herhangi bir sorun olacağını düşünmüyorum. Bu sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de geçerli bir durum.”

İŞYERİ SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMLİ

“Gece gündüz aralıksız internette kalmak yanlış. İşyerlerinde zaman zaman internetin bu etkilerini hafifletecek, elektromanyetik alanları nötrleştirecek önlemler almak ve en fazla sekiz saat çalışmak gerek. Bunlar işyeri sağlığı açısından önemli noktalar. İşi gereği elektromanyetik alanların içinde olanların zaman zaman bu işe ara verip, elektromanyetik alanların etkisini boşaltacak önlemler almaları gerek. İkinci bir risk almamak da çok önemli. Yani bu tür ortamlarda çalışanlar bir de sigara içiyorlarsa, çok ciddi bir problem var demektir.”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Ahmet Hakan Bayazıt, konu hakkında şunları söyledi:

ÇOCUK HÜCRESİNDE BİYOLOJİK DEĞİŞİM YAPAR

“Çocukların elektromanyetik alanlardan yani radyasyondan daha çabuk ve daha çok etkilendikleri bir gerçek. Şunu biliyoruz ki lösemi, yüksek trafo etrafında yaşayan çocuklarda, böyle yerlerde yaşamayanlara göre daha fazla görülen bir kanser türü. Yani çocuklar daha hassastır ve daha çok etkilenirler. Çocukların hücresel bazda, yüksek elektromanyetik alanlardan etkilenmeleri de doğaldır. Şöyle düşünün fetüs ana rahmine düştüğü zaman hücreler daha çok çoğaldıkları için, her türlü uyarandan çok daha çabuk ve fazla etkileniyor. O yüzden biz onların bir röntgen tetkikine dahi maruz kalmasını istemiyoruz. Çünkü röntgen çekilirken alınan radyasyon, fetüste biyolojik değişime neden olabilir ancak annede olmaz.”

Haber: Aziz Çevlik

Editör: Mahmut Beyaz