Varlığımızı tanımak insan olduğumuzun farkına varıp kendimizden korkmamamız şart.

Güle oynaya devam eden hayatımıza giren hastalıklar ,uykusuz geceler,trafik kazaları,savaşlar ,depremler,salgınlar ve en yakınlarımızın aramızdan ayrılıp gitmesi.

Ölenler nereye gidiyor?

Yaşarken kimle yaşıyor ve hayatımıza Allah(c.c) ne kadar şekil veriyor?Din dairesi içine sığdırmamız gereken hayatımızda düşünülmesi gereken onlarca olay varken bunlardan gafil olup hay ,huy içinde yaşayıp gitmekle neler kaybediyoruz neler?

Kuranı Kerim de şöyle buyrulur; “ Onunla sizin için ekin ,zeytin,hurmalıklar,üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir.Şüphesiz bunda düşünebilen bir toplum için ayetler vardır.” (Nahl,11)

Bilgi olmadan tefekkür olmaz!

Düşüncenin varlığı bilgiye bağlıdır.Okul yıllarında her türlü bilgiyi dağarcığımıza alıp onları o depoda zaman içinde kullanmaya hazır hala getirmek görevimizdir.Şöyle ifadeler duyuyorum  “bize ne Almanyanın baş kentinden ya da ne gerek var Amazon bölgesinden, dünyada ki ırmaklardan bize ne  gibi” aman ha aman cahillere itibar etmeyelim okul yıllarında bize öğretilmeye çalışan bilgileri iyice kavrayalım.

Akıl ve bilgi birlikteliğinin sonucu medeniyettir.Parça ve bütün arasındaki ilişkileri  olup olmaması  gereken nice işleri akılla tartıp değerlendirmemiz gerekir.

Tohum da gizli olan ağacı görebilmek nasiptir!

İman sahibi olmanın ilk basamağı kendi varlığımız ve yaktığımız gönül ateşidir.Göklerden,hareket eden varlıklardan,korku ve kaygılardan,güzellik anlayışından hareketle yüce Mevlaya ulaşıp huzur ve esenliği ermek ise en büyük arzumuzdur.

Yaşadığımız her günü verilmiş bir armağan bilerek hayatın zorluklarını yenmek için çaba göstermek ancak bilgi ve düşünce üzerinde yoğunlaşmakla mümkün olabilir yoksa her gün aynı yaşanıyor gibi bir izlenimle hayatımız çekilmez hale gelir.

Niçin sorusu ve nasıl sorusu bu işlerin anahtarıdır siz de bu soruları sıkça kullanın bakalım hayatınız da neler değişecek neler.

Şu an yaşadığımız yaz günlerini nasıl da beklemiş kış günü havaların kapalı olduğu günlerin bize getirdiği sıkıntılarla nasıl da boğulmuştuk nasıl.İbret almak için şöyle etrafımı  inceleyelim başta eşyalar olmak üzere fikirlerin  bile nasıl değiştiğini görelim de hayatın bize neler sunduğunun kıymetini  bilelim.

Çevremiz bize ne kadar çok değiştiğimizi söyleyebilir evet değişmek gerek bunu bilelim hiçbir şey aynı kalıyor mu?

Bilgi merkezli her türlü değişimin yanına hikmeti koyup yola devam edelim !