Antalya’nın Kumluca İlçe Devlet Hastanesi Başhekimi Ayşegül Alkan, görev yerinde bulunmadığı gerekçesiyle hemşireye 500 kere ‘ben salağım…’ yazılması cezası veriyor.

Skandal ceza büyük tepki topladı. Sağlık çalışanlarının çektikleri, canı pahasına özveriyle çalışmaları yetmiyormuş gibi, bir de dengesiz bir başhekim yüzünden bir hemşireye layık görülen muameleye bakar mısınız?

Gazeteler bu haberle doluydu Cuma günü. Televizyonlar da öyle. Vay be, hey kurban olduğum Allah’ım, verdikçe veriyorsun, memlekette ne salaklar var. Acaba salak olan hemşire miydi, onu cezalandırdığını zanneden başhekim mi?

*

Vay canına, ne başhekimler var yahu memlekette. Biz de de başhekimler var, Allah razı olsun hepsinden, ki hepsini tanıyorsunuz, Şehir Hastanesi eski Başhekimi, bugün İl sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz, şimdiki Başhekimi Vehbi Şirikçi, Tıp Fakültesi Başhekimi Ökkeş Bilal, gerek yönetici kimlikleriyle, gerekse şahsiyetleri ile nezih insanlar, üstelik de başarılı doktorlar.

Allah var, ne yanında çalışanlar, ne ebesi, hemşiresi, hiç birinden böyle uygunsuz, tepki toplayacak bir söz, bir hareket, bir tutum duymadım, işitmedim, şahit olmadım, görmedim!

*

Düşünün, bir başhekim, olur ya, o sırada yerinde olmayan bir hemşire, ya da bir çalışan için böyle bir cezayı nasıl uygular.

O hemşire, o çalışan kendi yakını olsa idi, acaba o cezayı reva görür müydü? Kızı, ya da oğlu olsaydı…

Her insanın bir onuru var, haysiyeti var. Okumuş, üstelik de bayan kimliği ile bir başhekimin, hemcinsi birine böyle bir cezayı reva görmesi, bir insanlık ayıbı, utancı…

Neyse ki görevinden alındı, herhalde hastane çalışanları da rahat bir nefes almıştır.

*

Gelelim bir başka komediye, bir başka rezalete, bir başka okumuş cahilin saçma sapan sözlerine, iddialarına..

Adam Doç. Dr. Ebubekir Sofuoğlu… Üstelik de ilahiyatçı. Bizde sofu diye hacılara, hocalara derler. Din adamlarına bir başka ifadeyle.  Adamın soyadı Sofuoğlu ama ağzından çıkanı kulağı duymamış olmalı ki, üniversiteleri fuhuş yuvası olarak adlandırmış.

Kepazeliğe bak, kepazeye bak!

Acaba Profesörlüğe kadar yükselmiş bu zat, çocuklarını nerelerde okuttu, üniversitede okuyan çocukları var mıydı? Varsa şayet onlar ne oldular?

Ayıp yahu, Ebubekir mübarek bir isim. Senin iktidara yakın olup olmaman çok da önemli değil. Terbiye, ahlak ve edep sınırlarını aşarak nasıl oluyor da üniversite camiasını töhmet altında bırakıyorsun! Bereket versin hakkında soruşturma açıldı, inşallah açığa alınır, üniversite böyle rezil bir akademisyenden kurtulur!

Allah akıl fikir versin!

*

Bir başka rezalet daha…

Yine adı Ebubekir Sifil olan, doçent etiketli, ilahiyatçı birisi, Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil ile bir sunucuyu hedef alıyor, ‘cesetleri camilerimize sokulmasın!” diyor.

Yılmaz Özdil’i beğenir veya beğenmezsiniz, okur veya okumazsınız, ama kabul etmek gerekirse, bugün Türkiye’de en çok okunan, takip edilen gazeteci@yazar.

Hayatını kaybedenlerin camiye kabul edilip edilmeyeceğine bu okumuş cahil adam mı karar verecek. Mesele Yılmaz Özdil meselesi değil. Yaşamını kaybeden insanların namazını kılar veya kılmazsın. O senin sorunun.

Bu ülkede, kimin namazının kılınıp kılınmayacağının belli kriterleri var. Bunların ne olduğunu herkes biliyor.

Allah bizi böyle okumuş cahillerden uzak eylesin!