‘Bel fıtığına rot balans ayarı’... Bu haber başlığı ulusal yazılı ve görsel basından...Haberin içeriğinde, Antalyalı rot balans ustasının iş yerinde kendi yöntemleriyle bel fıtığı hastalarını tedavi etmesi anlatılıyor.

Hemen hemen bütün ulusal televizyon kanallarında bu haber vardı. Görüntülerde rot balans dükkanına yürüyerek zor giren bir hasta, 15 dakikalık bir işlemin ardından yürümesi düzeliyor; hatta koşuyor ve zıplayabiliyordu.

53 yaşındaki Orhan Karaalp adlı hasta, "Doktora gittim MR çekildi, belde incitme var ve bel fıtığı başlangıcı dediler. Doktor merhem veriyor, ağrı kesici veriyor ama değişen bir şey yok. 4-5 gündür sancılarım vardı, belimi incitmiştim. Arkadaşların tavsiyesi üzerine buraya geldim. Şu anda belimde hiçbir ağrı yok, yüzde 80, 90 ağrı azaldı. Hareketlerimdeki kısıtlama kalktı. Allah razı olsun kardeşimizden" diye konuşuyordu.

Bu görüntüleri izledikten sonra aklıma Kemal Sunal’ın iki filmi geldi. Üç Kağıtçı ve Doktor Civanım... Aslında iki filmden bazı kareler, televizyonda izlediğim görüntülerle örtüşüyordu. Hatırlayınız;felçli bir hastanın üfleme sahnesinden sonra büyük bir sevinç içerisinde iyileşip koşa koşa gitmesi ve Doktor Civanım filminde ise aslında hademe olup kendini doktor olarak tanıtan Sunal, köyündeki hastaları tedavi ediyor ve hizmeti karşılığında herhangi bir ücret talep etmiyordu. Rot balans ustası İbrahim Tetik'te iş yerine gelen hastaları ücretsiz tedavi ediyormuş.

Filmde Kemal Sunal mahkemelik oluyordu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’de basındaki haberler üzerine İbrahim Usta hakkında yasal işlem başlatmış.

Tamirci ustasının bel fıtığına bir çözüm olarak yaptığı düzenek, modern tıbbın kabul edemeyeceği bir tedavi şekli. Haber hakkında açıklama yapan uzman bir doktor, bu tedavinin felçle sonuçlanabileceğini belirtiyordu.

Maalesef bir kısım insanımız bilinçsizce halk hekimlerine inanmakta. Kırık-çıkıkçıları hepimiz biliriz. Yanlış müdahaleler ve gecikmeler sonucu sakat kalan dramatik vakaları da çok duyduk. Şimdi ise bel fıtığı tedavilerinde Orta Çağ yöntemlerini görüyoruz. Ülkemizin sağlıkta marka olduğu bir dönemde, uzman hekimlerimize güvenmek en akıllıca bir iş değil mi?