Çin’in Wuhan kentinde 2019’un Aralık ayında ortaya çıkarak tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) Türkiye’de 11 Mart’ta 1 kişide vakanın görülmesiyle başladı ve bu köşe yazısını yazdığım anda toplamda 152 bin 587 kişide tespit edildi ve 4 bin 222 kişinin de hayatını kaybetmesine sebep oldu. (vefat eden insanlara Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.)

İnsanlar bir yandan virüsten korunmaya çalışırken bir yandanda psikolojik olarak mücadele veriyor.

Bakıldığı zaman Türkiye’de vaka sayıların ve hayatını kaybedenlerin sayısında her geçen gün düşüşler görülüyor. Tabi bu sevindirici bir olay ama bu sayılarda düşüşler yaşanıyor diye rehavete kapılmamamız gerekiyor. Vaka sayısı 1 kişi de bile olsa virüsü ciddiye almamazılık yapmamalıyız. Verilen onca mücadele, emeğin ve çekilen çilenin boşa gitmesine sebep olabilir, Allah korusun.


Neredeyse bütün sektörleri olumsuz etkileyen ve pandemi ilan edilen koronavirüsün bulaşmak riskini en aza indirmek adına devlet yöneticileri önemli kararlar almaya devam ediyor. Bu kararlardan biriside Ramazan Bayramı’nda uygulanacak 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması. Bu çok doğru ve yerinde bir karar. Bayram günlerinde yasak olmasaydı bazı insanların uyarılara rağmen yinede bayram ziyaretini yapacaklarını düşünüyordum. Bu bayram maalesef çok farklı geçecek ama salgının yayılımını önlem adına bu yasak kararı çok önemli.

Evet yasaklar yaşamımız için zorlayıcı olabiliyor. Virüs bitene kadar dayanmalı, sabretmeliyiz. Tedbirlere dikkat etmeli ve kurallara uymalıyız. İnşallah tez zamanda kurtuluruz ve normal yaşantımıza tekrar döneriz.

İyi günler...