Futbolu bilenler,  futbol oynayanlar ve herhangi bir takımın sempatizanı olup da ekranlarda maç izleyenler, VAR’ın ne olduğunu biliyor. Tekrar etmek, buzdolabı fotoğrafı altına ‘buzdolabı’ yazmak gibi bir şey olacak ki, gerek yok, üstelik de komik kaçar!

Maç esnasında tartışmalı bir pozisyon oluşuyor, ceza sahası içinde veya dışında. Kasti hareketler, bilmeden yapılan fauller, penaltıya sebebiyet verecek elle oynamalar veya rakibi yere indirmeler…

Tam bu esnalarda rakip oyuncular ellerini havaya kaldırarak, maçın hakemini uyarırlar, ya da etki altına alarak verilecek kararın kendileri lehine olması için saha içinde uğraş verirler.

Maçın hakemi hemen VAR’ı dinliyor, ya da VAR odası hakemi uyarıyor.

durduran ve futbolcuları bekleten hakem de pozisyonu izlemek için kulübeye gidiyor ve pozisyonu inceledikten sonra kararını veriyor; ya penaltı, ya sarı, ya kırmızı kart.

Tabi buna kenardaki yönetim de dâhil…

*

Meselemiz futbol değil, konumuz hakemler de değil. Meselemiz Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Hayrettin Güngör ve Aksu Televizyonundaki ‘icraatın içinden’ programında söylenenler… Yaptıkları, yapacakları vs… Yeni yatırımlar, projeler vs…

Bir nevi 2020 yılı değerlendirmesi olarak düşünüldüğünde, Başkan anlattığı kadarıyla başarılı bir sezon geçirmiş. Dönem yani… Neredeyse iki yıl oldu, olacak.

İsterseniz tek tek ele alalım meseleleri, tartışma pozisyonlarını, oyuncuları…

*

Önce bir meseleye açıklık getirelim, burada maçı yöneten ve karar veren orta hakem ya da VAR kim?

Vatandaş…

Seçilmişe oy veren kitle.

Partili partisiz topluluk…

Bunların vereceği karar tartışılmaz, değiştirilemez. İtiraz eden, hakeme sözlü ve fiili hareket çeken ister futbolcu, ister saha kenarındaki yönetim, ya sarı kart, ya da kırmızı kart ile cezalandırılır. Çünkü VAR, içeride olanı biteni daha net görebiliyor, fark edebiliyor, gözlemleyebiliyorlar.

Eh, önlerinde ekran da var! Bazen orta hakemin gözünden kaçan pozisyonlar, VAR tarafından inceleniyor, ya tamam, ya devam kararı ile oyun devam ediyor.

*

Sayın Güngör’ün Aksu Televizyonundaki programında söylediklerini tartışabilir, beğenebilir, burun kıvırabilirsiniz. Bu sizin özgür iradenize bağlı.

Yaptıklarına, yapacaklarına eyvallah!

Borçların ödenmesi, çalışan sayısını aza indirmek anlamında, emekliliği gelenleri emekli etmesi, tasarrufa haddinden fazla itina göstermesi, özellikle Yedikuyular’daki eksikliklerin giderilerek kış turizmine kalite getirmesini herkes gibi ben de alkışladım, onayladım.

Yemin ediyorum, vallahi de billahi de, yalan söylüyorsam Allah çarpsın!

*

Ancaaaaaaaakkkkk…

Kurucu büyükşehir belediye başkanı, teşkilatçı yapısı ile bilinen, basın ile arasına kesinlikle mesafe koymayı dahi aklından geçirmeyen, bu şehri ve taşrayı karış karış, isim-isim bilen, lakin sistem gereği şu sıralar inzivaya çekilen, maçı ekrandan seyreden, pozisyonları dikkatlice takip eden, ‘Ben bitti demeden siyaset bitmez’ düşüncesinde olan sayın Fatih Erkoç’tan kalan yarım projeleri tamamlasın yeter!

Bir de şu çok tartışılan Özel İdare Binası ve yerine yapılacak meydan! Bazı vatandaşlar siyasi ömrünün yetmeyeceğini söylese de, ki bu binanın yıkılma talimatını veren Çevre ve Şehircilik Bakanı sayın Murat Kurum, hiç kaçarı göçeri yok, bu bina yıkılacak ve yerine meydan yapılacak!

Yıksın ve yapsın, ben de o meydana emekli maaşımla sayın Güngör’ün heykelini yaptırmazsam namerdim!

Ti’ye aldığımı sanmayın, düşünmeyin. Eleştirebilirim. Ancak sayın Güngör’ü samimi bulduğumu da itiraf etmeliyim!

Evet, samimiyim ve son kararım!